Bir kişinin iyi ve kötü olarak nitelenmesi...
Huyları ve bunların etkisiyle ortaya koyduğu davranışların bütünü...
O kişinin ahlakıdır.
Ne var ki ahlak, eğer sosyal normların bir diğer temel taşı olan hukuk
ile yoğrulursa, bireysel ve de toplumsal anlamda fayda sağlar.
Aksi halde, hem söylemde hem de eylemde sağlıksız yaptırımlar ortaya çıkar.
Her kim ki ahlak üzerine ahkam kesip ders verme işine soyunsa; ilk
önce ayna önüne geçerek kendisini yargılamalıdır.
Elbette ki adaletli ahlak üzerine yargılamalı...
Elbette ki ortaya koyduğu tüm davranış biçimlerini gözden geçirmelidir.
Yoksa, hayat denen yaşam dershanesi, adaletsiz ahlakı sadece soyut ve
de söylemsel bir kavram olarak niteler.
O halde:
Orman ölçekli suç işleyenler, eğer birkaç fidan üzerinden ahlak ahkamı
keserse, İşte orada insana sorarlar:
- Ahlak dersinizin adalet kavramı nerede?
Dağ ölçekli haksızlık yapanlar, eğer eteklerdeki birkaç çakıl taşını
vitrine taşıyıp, onlar üzerinden kendilerini temize çıkarma gayreti
gösterirse,
İşte orada insan sorarlar:
- Bu yaptıklarınızı düşünürken, acaba sırtınız aynaya dönük müydü?
Öte yandan;
Durmadan demokrasi ve özgürlük deyip, sonra
da demokrasi ve özgürlüğü rafa kaldıranlara da sorarlar:
-Hangi demokrasi?.. Muhalefet ile milletin susturulduğu demokrasi mi?
Ağzını açan üniversite gençliğinin, kan kustuğu demokrasi mi?
Polisin yerlerde sürüyüp, KIZLI-ERKEKLİ tekme tokatla ağzını burnunu
kırdığı demokrasi mi?
Hangi demokrasi?..
O halde:
Adaletten, demokrasiden, özgürlük ve sağlıklı toplumdan söz edenler,
dönüp geride bıraktıklarına iyiden iyiye bakmalıdır.
Önce geriye bakmalı, sonra da ahlak üzerine ahkam kesmelidir.
Konu ahlak, sorular adalet olunca:
Elbette ki soralar...
Kin ve intikama dönüşerek, ötekilerin başına ceza yağdıran adaleti...
Eleştiri musluğunu tıkayanların özgürlük anlayışını...
Nüfusun 50 milyonunu yoksul hale getiren ekonomi politikasını...
İletişimden fikir ve düşünce arenasına kadar; yandaşlığı, yalakalığı,
dışlama ve de cezalandırmayı...
Sorarlar da sorarlar...
İnsanlığın doğasında var:
Kapı çalanın kapısını çalarlar...
Sözü ahlaktan açana, hemen orada adaleti sorarlar...
Elbette ki adaletli ahlakı sorarlar...
Çünkü insanların yaptığı her şey, geleceklerinin teminatıdır.
Adaletli olanlar iyi ahlaklı...
Olmayanlar da kötü ahlaklıdır.