Geçici olarak Güneye yaptığım göç nedeniyle gazetem ve internet gazetelirim

İçin yazdiğim “Gazetecileri dolandıran başkan olursa halka ne yapar” başlıklı yazımda (5 Aralık 2013) Belediye başkanlığı veya meclis üyeliği vs için aday olup gazetecileri dolandıranlardan bahsetmiş ve uyarmıştım.

O zamandan bu zamana geçen sürede partilerde mantar gibi türeyen aday adayları olduğunu ibretle izliyoruz. Malum bu kez yerel yönetimlere değil direkt TBMM ye adaylar.

Şahsa bakıyorum muhtarlıktan veya bir üst sayılan belediye meclis üye adaylığından, belediye başkanlığı,ilçe olmadı il yönetimine, yetmedi millet vekilliğine her daim aday! Adam aday olmak için yaratılmış! Öyle aday adayları görüyor işitiyorum ki gülmekten kendimi alıkoyamıyorum, kızaracağıma.

Elbette hizmet etmek Ülkeye yararlı olmak için aday adayı olan idealistlerin sosyal ve demokratik cesaretleri takdirimizdir ve konumuzun dışındadır.

Ama çok insan biliyor ki bazıları vekil olmak için değil kartvizitine falanca partinin vekil aday adayı ünvanını eklemek için aday adayıdır. Böylece rant sağlayacaktır. Ticaret yapıyorsa mal satıp ihale alacaktır çalışan ise mevki makam sahibi olacak veya kamuda müdür vesaire yönetici olacaktır. Hedefleri niyetleri budur.

Aday adayı oldukları parti yöneticileri de bunları iyi tanımaktadır ön seçim yapan partilerin ön secimde oy kullanacak parti üyeleride iyi tanımaktadır.

Ama yüzsüz her ortamda yüzsüzdür, pişkinliğini yüz kızartıcı hallerde bile pişkin haliyle geçiştirmeye alışkındır.

Şimdi size isim ve parti adı vermeden iki aday adayından çok kısa basedeyim.

Adam İlçe başkanlığı da yapmış bir zat­ı muhterem dir. Başkanlık yaptığı dönemde yemekciden çicekciye, gazeteciden taksiciye borç takmış bir pişkin kişidir. Parti adına gece yapmış bazı davetiye paralarını hiç etmiştir. Mali müşavirlik yapan aynı partili iyi bir insan olarak tanınan bir kişiye bu şahsı soruyoruz “Yoksa sizede mi kazık attı” sorusuyla muhabbete başlıyor ve “alıp parasını ödediğim davetiye ücretleri için ay sonunda ilçe yönetiminden telefonla davetiye ücretlerini istemezler mi, başımdan kaynar sular döküldü, sonra diger yöneticilerle bir araya gelip yüzleşince kabul etti ve harcadım sonra onu yerine koyarım diyerek pişkinlik yaptı” diyor. Dolandırdığı kişilere borcum yok demiyor sürekli yalan müddetlerle oyalayıp öteliyerek bıktırıp vaz geçirmeye çalışıyor. Bu kişinin kazara meçlise girdiğini düşünün, yandım Allah keten helva en büyük zararı onu meclise taşıyan parti ve üyeler görmez mi?

Bir diğer aday adayı bir dönem il yönetiminde de görev almış. İl yönetimindeyken bir haltı olmamış ne halka ne partisine.Ama il yönetiminde görev aldıysam bundan böyle millet vekilliğidir yerim diye mi düşünmüş veya birileri gazagetirmiş bilinmez amaküstah mı küstah olmuş. Sağa sola kabadayı edasıyla postalar atıp emrivakilerde bulunuyormuş. Hatta bir gazeteciye “Benim haberimi niye yapmıyorsunuz lan. Al şu kartviziti mi hemen beni öven haber yapın” diyecek kadar.

Aha, seni haber yaptım hem de özel ve özgür yerim olan köşem de. Adını sanını yazmıyorum ama ...

Fazlaca canınızı sıkmadan yazımı sonlandırırken aday belirleme yetkisi olan sayın parti yöneticileri ve ön seçimle sıralama yapacak olan parti üyeleri lütfen dikkat, “Bu kadar karaktersiz olacağını bilemedik, bizi satacağını nereden bilebilirdik, partimize ülkemize en fazla zararı bunlar yaptı” dememek için iyi araştırıp ince eleyip sık dokuyunuz..