Genel Merkezce ertelenen İstanbul’un ilçelerinde Bahçelievler hariç 23 – 24 Aralık 2017, Cumartesi ve Pazar günleri seçim yapıldı. Genellikle olgunluk içerisinde geçen seçimlerde tek aday olan ilçelerde büyük sakinlik yaşanırken; iki veya daha çok adayın olduğu ilçelerde yogun rekabet vardı…

Çoğu ilçede İlçe Başkanlığı’nın yanı sıra il başkanlığı ve yerel seçimlerde hem belediye başkanlığı hem de meclis üyeliği için isimlerin dolaştığı 0lası aday adaylarının dedikodularıyla yapıldı. Bunlardan biri Küçükçekmece idi. Önceleri iki erkek bir kadın adayın oldugu seçimde; kadın adayın çekilmesiyle iki erkek aday başa - baş yarıştı. 24 Aralık, Pazar günü Atakent Kültür Merkezi’nde İlçe Kongresi gerçekleşti. Kongre başlangıcında bazı milletvekilleri boy gösterip yaptıkları konuşmalarla salonu terk edip diğer ilçelerdeki CHP Kongrelerinde boy göstermek için seğirttiler.

Delegeler her kongrede olduğu gibi vekillerin kürsü işgalini eleştirerek: ‘’ Her zaman aynı şeyi tekrarlıyorlar. Söyledikleri hep bildik konular, bırakın örgüt konuşsun, siz dinleyin. İlçenin siyasi atmosferini ve sorunlarını dinleyip öğrenin, zamanımızı boşuna çalıyorlar ‘’ dediler. Faaliyet raporlarının okunmasından sonra görüş bildirmek isteyen delegelere divan kurulu 5’er dakika söz hakkı tanıdı. Görüş bildiren delegeler içerisinde en etkili konuşmayı, Eczacı, Celal Özel, Devlet Tiyatrosu Yönetmen- Oyuncusu Orhan Kurtuldu ve Partinin Duayenlerinden, Eski ilçe Başkanı, Celal Gül’ yaptı. Celal Özel konuşmasında: Irak’ ta –çuval geçirme olayı ile hükümetin acizliğini belirterek milli siyasetin yanlışlığını vurguladı, önümüzdeki seçimin tek adam veya parlamenter sistem arasında olacağını belirterek konuşmasını üç maddede yoğunlaştırdı.

  • Din konusunda sosyalistlerin inanç özgürlüğüne yaklaşımını eleştirdi ve inanç özgürlüğünü hatırlattı.
  • Eleştiri ve özeleştiri mekanizmasının çalışmadığını anlattı
  • Birlik ve beraberlik konusunun zayıflığından bunu güçlendirmekten bahsetti.

Orhan Kurtuldu, sanatçı olmanın verdiği rahatlık ve güçlü bir diksiyonla gümbür – gümbür konuşarak parti içinde rakiplerin olamayacağını, herkesin tek yürek olması gerektiğini sanatın önemini anlattı.

CHP’nin eski tüfeklerinden Celal Gül konuşmasında, her iki adaydan bahsederken: ‘’ Bu değerler benim zamanımda gençlik kollarında idiler. ŞİMDİ BAŞKANLIK İÇİN YARIŞIYORLAR, bundan kıvanç duydum.’’ Ve tüm partililere seslenerek ‘’ Partimin iktidar olduğunu görmeden ölmek istemiyorum, belediye başkanlıklarını almadan ölmek istemiyorum…’’ dedi.

Her üç konuşmacı da her iki adayın taraftarları tarafından alkışlandı.

İlçe kongresi olgunlukla devam ederken divan tarafından söz verilen il başkan yardımcısı, Oruç Oymak yaptığı konuşma ile ortalığı gerdi. Divan Başkanı’nın ‘’başka ilçelere de gidecek ‘’ diyerek, araya sıkıştırdığı, oruç oymak ( konuşma bittikten sonrada kongre salonundan ayrılmadı ) adaylardan Turgay Özcan ve taraftarlarını adını zikretmeden eleştirip, diğer aday Haydar Koparan’ı açık açık destek konuşması, karşılıklı sataşmalara ortalığın gerilmesine sebep oldu. İstiklal Marşı’nın dizelerini okuyup Haydar Koparan lehine ajitasyon yapması hoş karşılanmadı. Sonra Adayların 15’ er dakika konuşmasına geçildi.

Haydar Koparan: metne bağlı olmadan doğaçlama ve samimi konuştu.

‘’ Küçükçekmece’yi dışarıdan yönetmek istiyorlar. Genel Merkeze gidip bizi şikayet ediyorlar, ayıp bu’’. Dediği, gençlik yıllarında yaptığı fedekarlıklardan işçi emeklisi olmasından dem vuran konuşmasından sonra bana göre iki büyük yanlış yaptı.

1-İlçe kongresini aşıp,’’ il için Cemal Canpolat’ı tekrar seçeceğiz, hatta Cemal Canpolat’ı daha ileriye taşıyacağız,’’ dedi. (Kendisi ilçe başkanı olsa idi, İl Başkanı Cemal Canpolat olamasa idi, ne yapacaktı, onu söylemedi).

2-Öyle bir hata yaptı ki, Laik bilinen CHP’lilerin yapmaması gereken bir hataydı. Koparan konuşmasında ‘’ Duyuyorum ki, aleyhimize, din işini konuşuyorlarmış, benim alevi olduğum konuşuluyormuş, ben aleviyim (Taraftarlarından alkış…) Aleviliğimle övünüyorum (Taraftarlarından alkış…) “Ama diğer inançlara da saygımız var”.

Bu sözleri duyduğumda tüylerim diken diken… Korktum… Düşünün, diğer aday da ‘’Ben de Sünni’yim, diğer inançlara da saygım var ‘’ deseydi, veya başkaları , ‘’Ben Caferiyim’’ , ‘’Ben şafiyim’’ , ‘’Ben Hristiyanım’’, ‘’Ben Budistim’’ , dese idi neler olurdu? Salon inanç sürtüşmesine dönerdi ki, bu da CHP için felaket olurdu.

Genel Başkan, Kemal Kılıçdaroğlu, o kadar zorlanmasına rağmen, hiçbir zaman -tuzağa düşmeyerek, ‘’Ben şuyum’’ demedi… Kılıçdaroğlu’nun inançlarını söylemesi gerekmiyor ki, bunu zaten herkes biliyor…

Turgay Özcan hazırladığı metne bağlı kalarak: Sosyal demokrasiyi, yenilenmenin şart olduğunu düzgün cümlelerle anlattı.2019 seçiminin 1919 kuvayi-milliye ruhuyla yapılıp cumhuriyetin tekrar inşasının yapılmasını anlattı.

Haydar Koparan’ın bahsettiği, ‘’Genel Merkeze şikâyet ediyorlar’’ cümlesi için, ‘’o şikâyet eden kişi benim,’’ dedi. Nedenini de şöyle açıkladı: Mahalle delegeleri seçildikten sonra, delegeler listesini ilden alamadığını, haksız rekabet olduğunu, hakkını aramak için genel merkeze gittiğini açıkladı. İlçe Kadın Kolları seçiminin yapılamaması için İlçe Yönetimini, Bahçelievler İlçe Kongresi’nin yapılamamasının utanılacak bir durum olduğunu söyleyerek, İl Yönetimini eleştirdi.

Turgay Özcan 6 oy farkla seçimi kazandı

Cemal Canpolat’ın işi zor. En güvendiği ilçede seçimi muhaliflerin kazanması Cemal Canpolat’ı zora sokmuş görünüyor.