Bilgi kirliliğinin vatandaşlarda kaygıyı arttırdığını, bunun sonucu olarak da alınan bazı önlemlerin yarardan daha çok zarar getirmeye başladığını kaydeden Prof. Dr. Arslan, bilim insanlarına daha fazla kulak vermek gerektiğini belirtti.

Evcil hayvanlardan insanlara Koronavirus bulaşmadığını bir kez daha vurgulayan Arslan şöyle konuştu: “Bugüne kadar yapılan çalışmalar göstermiştir ki COVİD 19'u yapan etkenin evcil hayvanlardan insana geçtiğine dair hiçbir veri yoktur. Daha önce görülen SARS hastalığına ait koronavirusun yarasalarda tespit edilen koronavirusa benzediği, bu nedenle hastalığın kaynağının yaban hayvanları olabileceği belirtilmektedir.”

Evcil hayvanlar için neler yapılmalı?

Prof. Dr. Murat Arslan, evcil hayvan sahiplerinin salgın günlerinde neler yapılması gerektiğine dair kafa karışıklığını giderecek bilgiler verdi:

- Sahibi sağlıklı olan hayvanlar için farklı bir uygulama yapmaya gerek yoktur. Yetkililerin önerdiği bireysel hijyen ve korunma kurallarına uymak ve beslenmeye dikkat etmek hem hayvan severi hem küçük dostunu korumaya yetecektir.

- Günlük dışarı çıkarılması gereken hayvanlar için; mümkünse site içi veya bahçede tasmalı olarak egzersiz ihtiyacı giderilmelidir. Sokağa çıkarılması gerekiyorsa mutlaka tasma olmalı, diğer insanlarla ve hayvanlarla mesafe korunmalıdır. Eve girildiğinde sabunlu bir bezle ayaklar silinmeli, mümkünse banyoya götürülerek ayaklar yıkanıp kurulanmalıdır.

Sahibi pozitif ise mesafe koymalı

Arslan, “Hayvan sahibi Korona pozitif ise mümkün olduğunca hayvanıyla mesafe koymalı, egzersiz ve beslenme ihtiyacının varsa evdeki diğer aile bireyleri tarafından yapılmasına özen gösterilmelidir” diye devam etti ve hayvan severlerin ihtiyaç duyarlarsa veteriner hekimlerden telefonla bilgi alabileceğini de sözlerine ekledi.

Sokak hayvanları için neler yapılmalı?

Sokağa çıkmanın sınırlandırılması, gıda üreten işyerlerinin kapatılması veya kapasitelerinin azalması nedeniyle sokak hayvanlarının gıdaya ulaşmasında zorluklar yaşandığını hatırlatan Arslan, “Bu durum kontrol altına alınmazsa hayvan ve toplum sağlığı sorunları yaşamaya başlarız. Özellikle İstanbul çeperinde bulunan ve yaban hayatıyla iç içe olan ilçelerde aç kalan köpekler şehir içlerine doğru gelmeye başlayacaktır. Bu durum belki şu anda gündemde olmayan kuduz gibi hastalıkların toplum sağlığı sorunlarını gündeme getirebilir. Aç kalan hayvanların birbirlerine ve insana karşı saldırganlaşması olasıdır. Sorunların giderilmesi ve hayvan refahı ile toplum sağlığının korunması için derhal tedbir alınması gerekmektedir” diye konuştu.

Aynı zamanda İBB Bilim Kurulu üyesi de olan Prof. Dr. Arslan, bu dönemde İBB ve ilçe belediyelerinin alması gereken tedbirler noktasındaki önerilerini ise şöyle sıraladı:

- Sürecin uzayabileceği göz önüne alınarak mama ve diğer yiyecek stokları gözden geçirilmeli, toplu gıda üreten yerlerin atık gıdaları için veri toplanmalı, salam sucuk gibi et ürünleri üreten firmalarla temas kurulmalıdır.

- Besleme mümkün olduğunca belediyelerin görevlileri tarafından yapılmalı, bilinçli gönüllüler uygulamaya dahil edilmelidir.

- Hayvanların sağlık sorunları için veteriner hizmetleri birimleri açık kalmalı, gerekirse özel muayenehanelerden destek alınmalıdır.

- Toplu beslemenin yapıldığı noktalar zaman zaman dezenfekte edilmelidir.

- Gerek evdeki hayvanlar gerekse sokak hayvanları için kamuoyunu bilgilendirici çalışmalar yapılmalıdır.

Editör: Haber Merkezi