Gazetemizin 22 Haziran 2015 tarihli 889. sayısında yer alan “BBT oyuncuları seçimini yaptı, sıra Başkan Kerimoğlu’nun atamasında” başlıklı haberimizi okuyan Ateş Ünal Erzen, Kerimoğlu tarafından kendisine yöneltilen sözlerle ilgili konuştu.

“ÖDEDİĞİMİZ PARALARIN BELGELERİ VAR”

“Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nin temelini atarken Sayın Kılıçdaroğlu da ordaydı. Biz orayı çok kısa bir sürede sadece Bakırköy’ün değil, İstanbul’un hatta Türkiye’nin opera, bale, sanat merkezi haline getirmeyi düşünmüştük. Leyla Gencer bir imajdı” diyen Ünal Erzen, “Orada müzikaller yapılacaktı. AKM kapalı olduğu için buraya insanları çekecektik. Zaten Bakırköy’ün kültürü belli. Uluslararası firmalar orayla ilgileniyordu. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) çok ilgilendi, hatta müzeye katkıda bulunacaklardı. Bunların hiçbirisi 2 senede yapılmadı” diyerek, anlatmaktan yorulduğunu belirttiği borcu hakkında da açıklamalarda bulundu.

“Leyla Gencer’e ödediğimiz paraların belgeleri var, açılır görülür” diyen Ünal Erzen, Leyla Gencer Opera Salonu’nun 20 küsur milyona mal olduğunu, İller Bankası’ndan 11 milyon civarında kredi aldıklarını, CHP’li bir belediye oldukları için çok zorluk çektiklerini ve rahmetli Mevlüt Aslanoğlu’nun çok yardımı olduğunu ifade etti.

“ÖNEMLİ OLAN BORÇ DEĞİL, BORCU ÖDEME SANATIDIR”

İller Bankası’ndan her belediyenin borç aldığını ve müteahhide ödemeyi İller Bankası’nın yaptığını belirterek açıklamalarına devam eden Ünal Erzen, “Belediye bir şey yaptıracaksa, parasını peşin ödeyecek diye birşey yok. Önemli olan borç değil, borcu ödeme sanatıdır. Borcu ödeme sanatını göstersinler. Bir işi yaparsın, borcunu böldürürsün, 5-6 yıla yayılan kredilere bölersin, bütçene koyar ödersin. Bunlar zannediyor ki illa cepte para olacak, olmaz. Bunu bir türlü anlatamadık. Hala daha duruyorlar duruyorlar borç var diyorlar. Borcu da anlattık” dedi.

130 milyon borçla belediyeyi devraldıklarını, 236 milyon borçla da devrettiklerini belirterek açıklamalarını sürdüren Ünal Erzen, “Kendi kesin hesaplarında da var bu” diyerek, Başkan Kerimoğlu’na seslendi. Ünal Erzen, “Siz 1 senedir hiçbir şey yapmadınız; ama 100 milyon borçlandınız. Ben 10 senede 100 milyon borçlandım” dedi.

“BELEDİYECİLİĞİ YAPAMIYORLAR, ARTIK BU ORTADA”

Bunun üzerine 2014’te 70-80 milyon borç olduğunu, çalışanların maaşlarını vermediklerini belirterek, “Tahakkuklar farklı, tahsilatlar çok düşük. Yani belediyeciliği yapamıyorlar, artık bu ortada. Gelir nasıl toplanır bilmiyorlar veya öyle yapıyorlar” dedi.

“Leyla Gencer kuruluş amacına uygun olarak çalışsaydı, dünyanın gözbebeklerinden biri olacaktı” diyen Ünal Erzen, “Ama siz öyle çalıştırmazsanız tabii ki bu hale düşer. İçindeki eksiklere gelince, her inşaatın eksikleri vardır. Kesin hesabı biz kesmedik. Biz devam ediyor olsaydık, kesin hesap ona göre belirlenecekti. Leyla Gencer için çok üzüntülüyüm” diyerek, tiyatroda olanlara da çok üzüldüğünü ifade etti.

“ODA ORKESTRASI’NDAKİLER GÖNÜLLÜ ÇALIŞIYORLAR, PARA DA ALMIYORLAR”

“Bakırköy Belediye Tiyatroları gerçekten müthiş bir tiyatrodur” diyerek konu hakkında bilgi veren Ünal Erzen, “Ayrıca Oda Orkestrası’nı, ayda bir kez çalışıyor, ayda bir kez konser veriyorsunuz gerekçesiyle kapatıyorlar. Oda Orkestrası’ndakiler gönüllü çalışıyorlar, para da almıyorlar. Orkestranın başında Rusya’da, Kafkas ve Batı ülkelerinde konserler veren bir müzisyen olan Elşad Bagirov adında dünya çapında bir adam var. Biz kalsaydık Bakırköy’de bir Senfoni Orkestrası da kuracaktık ve şu anda Berlin Filarmoni Orkestrası’nın konuğu olarak Almanya’da konser veriyor olacaktı” dedi.

CHP’nin kültüre çok açık, sanatseverlerin desteklediği, sanatçın yanında olan çağdaş bir parti olarak bilindiğini; ama şu an böyle bir şeyin olmadığını ve Bakırköy’ün bunları hak etmediğini ifade eden Ünal Erzen “Biz 10 sene Bakırköy’ü yönettik. 10 yılda sağlığı ücretsiz yaptık, Bakkart’ı, Destek Bakkart’ı çıkardık. Ücretsiz dershane BAKGEM’i kurduk. Yeşilköy’de Huzurevi yaptık, Nikah Salonu’nu açtık, Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’ni, Botanik Park’ı, kreşleri ve daha bir çok şeyi yaptık. Bizim de paramız yoktu ama buluyorduk. Bir gün maaşları geciktirmedik. O yüzden Leyla Gencer içimde yara olarak kaldı. En büyük şaşkınlığım da CHP’yi yönetenler bunu görmüyorlar” şeklinde ifade etti.

“BÜYÜKŞEHİR’İN ATAKÖY PLANLARINDA NİKAH SALONU’NUN YERİ TESCİLLİDİR”

Nikah Diresi’nde ilk önce şantiye yeri daha sonra satış ofisi olan yeri anlaşmalarla belediye bünyesine aldıklarını ve başından beri burayı Nikah Salonu olarak düşündüklerini belirten Ünal Erzen, “Biz oranın inşaatına başladık. O sırada İBB buna karşı çıktı ve yıkım kararı aldı. İBB’deki arkadaşlarımızla beraber çok mücadele ettik. Cavit Ganiç, Ferzan Özer bunu çok iyi bilirler. Onların da yardımlarıyla biz Ataköy planlarında orayı Nikah Salonu olarak İBB’ye tescil ettirdik. İnsan bir açar Ataköy planlarına bakar. Ataköy planlarına baktığınız zaman orasının Nikah Salonu olduğunu görürsünüz” dedi.

Ünal Erzen, Nikah Salonu’nun Ataköy trafiğini sıkıştıracağı ve yoğunluğu arttıracağı gerekçesiyle açılmadığını öne süren Başkan Kerimoğlu’na cevaben, “Biz Nikah Salonuna müthiş bir otopark yaptık. Şu an Yunus Emre’de kıyıldığı için nikahlar orayla kıyaslarsanız oraya göre trafik sıfırdır. Yunus Emre’nin o dar sokaklarında ilk günden beri çok şikayetler almıştım. Tarihi Yunus Emre’de nikah salonunu taşıyacağıma söz de vermiştim” diyerek, 5. Kısım’daki Nikah Dairesi’nin otoparkını ve şehrin içine girmeden gidilen bir güzergahta olduğunu belirtti.

“BÜYÜK İHTİMALLE İBB’DE NİKAH SALONU DİYE BİR PLAN VE PROJE YOK”

Başkan Kerimoğlu’nun yeni yapacağını ve planlarını İBB’ye sunduğunu söylediği Nikah Salonu’nu nereye yapacaklarını merak ettiğini ifade eden Ünal Erzen, “Büyük ihtimalle öyle bir plan ve projede yok” dedi.
“Planların tekrar değişmesi lazım” diyen Ünal Erzen, “Ataköy planlarının içine mi koyacaklar, nasıl geçecek Büyükşehir’den? Ataköy’de mi, Osmaniye’de mi, Kartaltepe’de mi yapacak? Yoksa Botanik Park’ta mı yapacak” diye sordu.

“BOTANİK PARK’TA YAPILANLAR CHP’NİN İLKELERİNE SIĞMIYOR”

Botanik Park’ın da ayrı bir yara olduğunu ifade eden Ünal Erzen, “Zaten oranın adı artık ‘Botanik Park’ değil. Botanik Park’tan geçerken büyük büyük tabelalar gördüm. Bilmem ne restoran, düğün, nişan, yapılır, rezarvasyon alınır yazıları, içinde nargile bahçeleri, böyle bir şey yok. Kemal Kılıçdaroğlu buranın temeline de, açılışına da geldi. Eğer biz burayı Botanik Park yapmayıp dairelerle donatsaydık milyarlık rantlar olacaktı. Şimdi de Botanik Park bu hale geldi. Ama şu an Botanik Park’ta yapılanlar CHP’nin ilkelerine sığmıyor. Bunu yöneticilerle birlikte, genel merkez de görmüyor” dedi.

“NEREYE VARMAK İSTİYORSUNUZ?”

İstanbul’un en güzel Huzurevi’ni de anahtar teslim yatağı ve yorganıyla teslim ettiklerini; ama açmadıklarını belirten Ünal Erzen, “Bakırköy’de yaşananlar çok acı. Sonuçta ne olur bilmiyorum; ama son seçim sonuçları bir oranda ne olduğunu belli etti” diyerek, kendisine yaptığı çalışmalar için teşekkür eden Başkan Kerimoğlu’na seslendi: “Ben hep gelecek belediye başkanı bir taş da o koysun dedim. Sen Bakkart’ı kaldır, Destek Bakkart’ı kaldır, sağlık kapanmak üzere, yaptığımız muhteşem fizik tedavi merkezi kapanmak üzere. Peki nereye varmak istiyorsunuz?”

“BENİM DÖNEMİMDE YAPILANLARI, 1 SENEDE KENDİ YAPMIŞ GİBİ VİDEO HAZIRLATIYORLAR”

“1 sene de 100 milyon TL’ye yakın borçlanmışsınız. Maaşları zamanında ödemiyor, geciktiriyorsunuz. Bir sürü işçi çıkartıyorsunuz; ama yerlerine ‘bi yerlerden’ daha fazlasını alıyorsunuz. Belediye kar müessesesi değil, hizmet birimdir. Hele CHP’li bir belediye ise sosyal belediyecilik uygulanması lazım. Benim dönemimde yapılanları, 1 senede yaptıklarım diye kendileri yapmış gibi video hazırlatıyorlar. Bülent Kerimoğlu, konuşmasında ‘Adana’dan bile aradılar beni, Bakırköy kıymetini bilmiyor’ diyor. O zaman Bakırköylünün kıymetini bileceği bir şeyler yapın. Hazırlattıkları 1 yılda yapılanlar videosunda bir tek kedi evleri var, onun dışındakileri biz yapmış ve tamamlamıştık. Eğer maksat eskiyi kötülemek olsaydı biz de 2004’te geldiğimizde tiyatroyu ve çoğu şeyi kapatırdık. Hiç dokunmadık, olduğu gibi yürüdü. Müşfik Kenter tiyatronun başındaydı. Bir gün bile müdahale etmedim. Oda Orkestrası da ayda bir konser veriyordu. Zaten gönüllü insanlardı. Tiyatro, orkestra, opera çağdaşlıktır. Aynı olayı Bakırköy Musiki Vakfı’ndan Selçuk Kurt ağabeyi çıkararak yaptılar. Gereksiz işler bunlar. Oysaki bir şeyler yapmak lazım. Çok üzülüyorum” diye konuştu.

Başkan Kerimoğlu’nu suçlamak istemediğini; ama kadrosunu da yeterli bulmadığını ifade ederek üzüntüsünü dile getiren Ünal Erzen, “En azından Ferzan Özer’i çağırsaydı yanına, Ferzan anlatırdı ona. Bakırköy’ün şu anki hali içimi acıtıyor” dedi.

Selvi SARITAÇ-Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi