Eğer çöplük ise, bu kadar insanın bu çöplükte işi ne? Neden bu alanı kullanmalarına izin veriliyor, neden bu pis yerde denize girmelerine engel olunmuyor?
Sözünü ettiğimiz yer ise yüzlerce metre kumsalı olan ve Sarıyer’in Karadeniz kıyısındaki plajlar dizisinin en uçta olanı, yani Kısırkaya Plajı.

30 Mart yerel seçiminden sonra köyler mahalle statüsüne geçirilip, köy tüzel kişiliğine ait taşınmazlar belediyelere devredilirken, Köylere Hizmet Götürme Birliği de kapatıldı. O tarihten sonra mahalle statüsüne geçen yerleşim yerleri de hizmetleri belediyelerden almaya başladı.
                                                                                                                                                                                                                                                      
Daha önce köy tüzel kişiliği tarafından devletten kiralanarak işletilen Kısırkaya Plajı da iki yıldan beri halka açık olarak ücretsiz kullanılıyor. Ancak geçtiğimiz yıl hiç bir önlem alınmaması nedeniyle 50’den fazla insan burada boğularak yaşamını kaybetti. Bu sezon ise yapılan uyarılar dikkate alınıp, İstanbul Büyükşehir Belediyesi cankurtaran, Sarıyer Belediyesi zabıta, jandarma da asker görevlendirdi, her yere de uyarı tabelaları yerleştirildi.

Ancak boğulmalara karşı önlem alınırken, binlerce kişinin piknik yapıp, denize girdiği koskoca alanın temizliği ile ilgili hiç bir çalışma yapılmaması tepki çekmeye başladı. Plajı kullanan vatandaşların tüm atık maddelerini etrafa saçması, geniş bir alanın çöplüğe dönmesine yol açarken, ortaya çıkan görüntü de bu manzarayı görenlere haber başlığımızdaki soruyu sordurmaya başladı.

“Burası plaj mı, yoksa çöplük mü? Buradan sorumlu olan belediye ya da kurum hangisi ve görevini neden yapmıyor?”
(Haber ve Fotoğraflar:

Tuncay DAĞLI-Kent Yaşam)
 

Editör: Haber Merkezi