NE OLMUŞTU?
Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu TV8 isimli kanalda yayınlanan ve sunuculuğunu da Acun Ilıcalı’nın yaptığı “O Ses Türkiye” isimli programın 31.01.2016 tarihli yayınında yarışmacı Onur’un kaside performansı sırasında Mevlevi semazen gösterisi yapılamasına ve hemen arkasından Aziz Kiraz isimli yarışmacının performansında sırasında dansöz Asena’nın oryantal dans gösterisi sunmasına twitter hesabı üzerinden tepki gösteren Bakırköy ve İBB Meclis Üyesi Av. Taner Kazanoğlu, hukuki yollara başvuracağını söylemişti.
DİLEKÇEDE; SEMA GÖSTERİSİ, TASAVVUF, SEMAZEN VE MEVLEVİ DERGAHI ANLATILDI
“Sema, bir dans gösterisi veya şov değil, dini bir ritüeldir” diye başlayan dilekçelerinde, ölüm gününü Hakka vuslat; "Düğün Günü" sayan büyük Mevlâna'nın fikir yapısı ve düşünceleri üzerine Mevlevî Tarikatının kurulduğunu, Tasavvuf’ta kalbi saf yapmak,kötü huylardan temizleyerek iyi huylarla doldurmak olduğu açıklanmış, bu edep erkân yolunu izleyenlere de “Mevlevî” denildiği bilgisi verilmiş.
Sema da Türk örf ve adet tarihinin anenesi, inançlarının bir parçası olduğu, Hz. Mevlâna ilhamı ile oluşarak, geliştiği kaleme alınmış, Sema’nın kemâle doğru manevî bir yolculuğu (Miracı), bir gidiş-gelişi temsil ettiği ifade edilmiş.
Semâ gösterisinin de Mevlevî Dergâhı'nda, semahânelerde Mutlak Kemâl ve Hakka Vuslat yolunun derecelerini sembolize ettiği, Mukabele, en küçük teferruatına kadar tespit edilmiş usul ve erkanla yapıldığı, her bölümünün ayrı bir manası olduğu belirtilmiş.
Semazenlerin başındaki külahın mezar taşını, sırtındaki hırkanın mezarını, tennüresinin de kefenine işaret edildiği ifade edilerek, “Onlar dünyadan soyunmuş, gayb aleminin aşk pervaneleridir. Esasen Semahânenin sağı görünen ve bilinen âlemdir, solu da görünmeyen bilinmeyen mânâ âlemidir. Semazenler mânâ âleminin mânâ erleridir” diyerek Semazenler hakkında bilgi hatırlatması yapılmıştır.
Şikayet dilekçelerinde söz konusu programda “SEMA dini bir ritüel değil de sanki bir şov ve dans gösterisi olarak gösterilmiş, sema gösterisi biter bitmez dansöz tarafından oryantal şov yapılarak Türkiye’de Mevlevi vatandaşlarımızın dini duyguları rencide edilmiştir” diyerek yazılı dilekçelerini RTÜK’e veren CHP’li Meclis Üyeleri Av. Taner Kazanoğlu ve S. Nadir Ataman, Anayasa’nın 24. Maddesinde “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.” denilmiş olmasına rağmen ülkemizdeki en büyük sorunun kişisel hak ve inançlara saygı gösterilmemesi olduğunu söyleyerek, O ses Türkiye programının da bunun en son örneği olduğunu belirttiler.
“Sırf reyting uğruna, hiçbir dini anlayışa sığmayan, Mevlevi vatandaşlarımızın dini duygularını sömüren ve rencide eden TV8 kanalı ve O Ses Türkiye isimli programın yayınının durdurularak ceza verilmesini talep eden dilekçelerini RTÜK’e gönderdiler.
Selvi Sarıtaç
