2014 yerel seçimlerinde CHP’nin Başakşehir Belediye Başkan Adayı olan Karabat, toplumun her kesimini kucaklayan kampanyası ile adından söz ettirmişti. Özellikle CHP Başakşehir İlçe Başkanı olduğu dönemde yaptığı çalışmalar ile halk tarafından “Atom Karınca” unvanı verilen Karabat’a, örgüt üyeleri “O Hepimizin Kardeşi” diyor.

7 Haziran‘da yapılacak olan genel seçimlerde milletvekillerini belirlemek için CHP içinde ön seçim kararının alınmasıyla birlikte, Karabat’a örgüt üyeleri tarafından aday adaylığı için teklif yapıldı. Örgütün bu çağrısına karşılık veren Karabat, binlerce partilinin katıldığı programda İstanbul 3. bölgeden milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.

Programa CHP il yöneticileri, ilçe başkanları, milletvekili aday adayları, kadın ve gençlik kolları başkanları ve yöneticileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, mahalle muhtarları, ulusal ve yerel basın temsilcileri ve örgüt üyeleri katıldı.

Programda konuşan Karabat, Türkiye’de AKP totalitarizmine ve gericiliğine dur diyecek güçlü bir damar olduğunu belirterek, “O direnişçi damar, kendini Gezi direnişiyle gösterdi. Bizim o direniş damarına uygun bir politika yaprak umudu büyütmemiz ve AKP diktatörlüğüne son vermemiz hiç de zor değil. Yeter ki, halkı bu konudaki samimiyetimize inandıralım. Yeter ki umudun adı olalım“ diye konuştu.

GEZİ DİRENİŞİ DİRENİŞÇİ DAMARDIR
Karabat, “Ölümcül kazaların fıtrat olarak nitelendiği, tüm devlet kurumlarının eş dost akraba çevrelerine bırakıldığı, bir ahbap çavuş kapitalizmi ile sömürünün katmerleştiği, milli eğitimin Bilal oğlan’ın kontrolüne verilerek karma eğitimden adım adım vazgeçildiği, kenti rant alanına döndürüp yeşile düşman kesilinen, laikliğin tümden unutulduğu, Alevilerin ve Kürtlerin içinden bir şey çıkmayan açılım paketleriyle oyalanarak toplumsal bir patlamanın kıyısına getirildiği, iyiden iyiye kutuplaştırılan toplumda eli satırlı milislerin Maraş’ı, Çorum’u anımsatan turlar attığı bir ülke AKP Türkiyesi’dir“ dedi ve şöyle devam etti:

BU ÜLKE SEMALARINDA MUTLAKA GÜNEŞ DOĞACAKTIR
“Bugün burada, mücadeleye adanmış, davasına inanmış cesur insanların heybetli bakışlarını görüyorum. Bugün burada, zafere şahlanmış, dayanışmaya güç katmış, kalbine özgür cümleler yazmış şanlı yüreklerin atışını hissediyorum. Bugün burada, kahramanlık hikayesi yazmaya hazır yürekli insanlar görüyorum Bugün burada, Türkiye'nin aydınlık geleceğinin melodisini, zalimin zulmüne dur diyenlerin isyan ezgisini, bu vatanın taşını, toprağını, akan derelerini canları pahasına sahiplenen kalplerin hes direnişcilerinin gür çığlığını dinliyorum.

Sizler bozuk düzene böyle meydan okudukça, bizlerin feryadı sizlerin desteğiyle dağ gibi çoğaldıkça, bu ülke semalarında mutlaka güneş doğacaktır, günü geldiğinde bozuk düzenin çarkı mutlaka kırılacaktır. Bunun kahramanları sizler olacaksınız. Ve siz cefakar, yürekli insanlar bu kahramanlık destanı yazmak için koşarken, ben de sizlerin bir kardeşi olarak, bu asil koşunun fedakar bir neferi olacağıma, nefes aldığım her anımda ülkemin özgür insanları için emek koyacağıma, adalet duygusundan asla ayrılmayacağıma, sizlerin sesi, sizlerin umudu olacağıma ve o bizim kardeşimiz diyen sizlerin kardeşi olacağıma namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum.”

Karabat, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Memleket İsterim” adlı şiirini okuyarak konuşmasını tamamladı. Ardından toplu fotoğraf çekimi ve coşkulu kalabalığın katıldığı halaylarla gece sona erdi.
 

Editör: Haber Merkezi