Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’ne pankartlarını asarak grev kararlarının uygulamasına başlayan Belediye-İş üyesi işçiler, daha sonra da BYUAŞ idari binasına grev pankartlarını asarak, Bakırköy Belediyesi’ne yürüdü.



İncirli Caddesi Dikilitaş mevkiinde davul zurna eşliğinde belediye binasına yürüyerek “Atılan işçiler geri alınsın”, “Toplu iş sözleşmesi imzalansın”, “İşveren toplu iş sözleşmesini uygula”, “Sendikal tercihimi karışma” yazılı pankartları açan işçiler, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Zafer direnen emekçinin olacak” ve “Susma haykır taşerona hayır” sloganlarını attı.

Bakırköy Belediyesi’ne bağlı Yaşam Köyü’nde, kreşlerde ve yurtta çalışan taşeron işçiler, kısa süreli sözleşmelerle oyalandıklarını, her ay 10-15 günlük hak kayıpları yaşayarak, ücretlerini zamanında alamadıklarını, son olarak da Bakırköy Yapı İnşaat Ulaşım Hizmetleri A.Ş. (BYUAŞ) adlı taşeron şirketten Gözde adlı başka bir taşeron şirkete geçirildiklerini, bir kısmının tekrar BYUAŞ’a geçirildiğini ve arada kayıplarının olduğunu ifade ederek, yapılan görüşmelerin çözüm odaklı sonuçlar getirmediği için grev haklarını kullandıklarını dile getirdiler.

Özgürlük Meydanı’na kadar süren yürüyüşün ardından, basın açıklamasını yapan Belediye-İş İstanbul 2 No’lu Şube Başkanı Erol Özdemir, Temmuz 2014’te BUYAŞ’ta yetki almalarından bu yana belediye yönetiminin kendileri ile masaya oturmadığını söyledi.

Özdemir, ‘‘Bu süreç içinde işverenin katı ve uzlaşmaz tutumundan kaynaklı anlamaya varılamamıştır. Bu sebepten grev uygulamasını başlatmış bulunmaktayız. Bu sürede anlaşmak için yaptığımız çağrılarımıza işveren bir baş temsilcimizi ve 3 işçi arkadaşımızı işten atarak, 1 bayan arkadaşımızı da işten sürerek cevap verdi. Bazı müdürler ve başkan yardımcıları üyelerimizi sendika değiştirmeye ve sendikamızdan istifaya zorlayarak her türlü ayrıştırma ve baskı yöntemine başvurmaktadır. İşveren sendikal örgütlülüğe tahammülsüzlük göstermekte, temsilcilerimiz hedef gösterilmekte, karalama kampanyası yapılmaktadır” dedi.


Açıklamalarına devam eden Özdemir, “Ücretli kölelik sistemini reddediyoruz. Devrimcilik söylemleriyle, bizlerin tercihiyle gelenler bizim biat etmemizi istiyorlar. Bu halk bu ülkenin gerçek sahibidir. İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! ‘Bize dokunmayın, biz de size dokunmayalım’ diyorlar. Biz göründüğümüz gibiyiz. Sözüyle, özüyle biriz. Sokakta devrimci söylemlerle olmaz bu iş” dedi.

Biz onurlu bir gelecek için haklarımızı istiyoruz” diyen Özdemir, üyelerinin zorla DİSK’e bağlı Genel-İş’e üye yapılmaya çalışıldığını iddia ederek Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’na seslendi. Özdemir, işten atılan işçilerin geri alınmasını, kadın sendika temsilcisinin görevine iade edilmesini ve toplu sözleşmeden elde ettikleri haklarını tanınmasını istedi.

KESK’e bağlı Tüm Bel-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Kadri Kılıcı ise KESK olarak toplu sözleşme hakkında ısrarcı olan işçilerin yanlarında olduklarını belirterek, CHP’nin ‘emekten yana’ görünen söylemlerinin yetmediğini ve pratiğe baktığında bunun söylemlerle olmadığını söyledi.  

Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak da belediye yönetimine seslenerek sorunları masa başında çözmek istediklerini, masa başında çözülmeyecekleri takdirde de Türk-İş olarak grevdeki işçilere maddi ve manevi olarak destek olacaklarını belirtti.


Basın açıklamasının ardından halay çeken işçiler, meydana grev çadırları kurdular. Davul ve zurna eşliğinde halaylarını sürdüren içiler ‘Bu işyerinde grev vardır’ pankartı açarak belediye binasına astı. 

Eyleme Tüm Bel-Sen ve Türk-İş’e bağlı sendikaların yöneticilerinin yanı sıra HTKP, Halkevleri, EMEP, EÖC, BDSP ve DİP gibi demokratik kitle örgütleri de destek verdi.

(Selvi SARITAÇ-Kent Yaşam)


Editör: Haber Merkezi