İki günlük ziyaret için Diyarbakır'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan halka hitap ediyor. Erdoğan'ın konuşması sırasında başta İbrahim Tatlıses olmak üzere Bülent Arınç ve Emine Erdoğan'ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü.

Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları;

Diyarbakır, ey Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır, sizi yürekten, hasretle selamlıyorum. Bağlar, Bismil, Örmik, sizi kalpten selamlıyorum. Dicle, Ergani, Hani, Hazro, sizi gönülden selamlıyorum. Kulp, Lice, Silvan, Yenişehir, sizi kalpten selamlıyorum. Bugün buuradan Şanlıurfa'yı, Mardin'i, Hakkari'yi, Bitlis'i, Van'ı, 81 vilayetimizi selamlıyorum. Diyarbakır'ınb kardeşi Erbil'i buradan selamlıyorum.

"BUNU SÖYLEYEN MOLLA BARZANİ'YDİ"


Bundan 81 yıl önce 21 Haziran 1932'de Şemdinli'den, sınırdan çok önemli misafirlerimiz gelmişti. Toprakları bombalanmış, eşleri, akrabaları katledilmişti. Sürgüne hüküm giymişlerdi. Şemdinli'den kardeşlerinin yurdu Türkiye'ye geldiler. Buradaki kardeşleri onları muhabbetle karşıladı. Tarih boyunca yaptıkları gibi sofradaki ekmeklerinii onlarla paylaştılar. Gelenlerden bir tanesi, 'Biz Türkiye'de idam edilmeyi bekliyorduk. Zira üzerlerinde bizi asmaları için baskı vardı. Ama biz Türkiye'ye seve seve geldik. Ölsek de Türkiye'de ölelim diye geldik' diyordu. Bunu söyleyen Molla Mustafa Barzani'ydi.

"KÜRDİSTAN BÖLGESİNDEKİ KARDEŞLERİMİZİ SELAMLIYORUZ"


İşte O barzani 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesi Türkiye'ye misafir oldu. Bugün de Molla Mustafa Barzani'nin oğlu, değerli dostum Mesud Barzani'yi Diyarbakır'da misafir ediyoruz. Tıpkı babanız, amcanız gibi, kardeşlerinizin toprağına, Diyarbakır'a hoşgeldiniz. Sizin şahsınızda Kürdistan bölgesindeki kardeşlerimizi de selamlıyoruz.

"EVİNE, BABAOCAĞINA HOŞ GELDİN"

Erbil'de kendimizi evimizde hissediyorsak sizde burada kendinizi evinizde hissedin.Bugün büyük kucaklaşmaya, büyük buluşmaya şahit oluyoruz. Bu hasrete, özleme son veriyoruz. Hoşgeldin Şivan Perwer diyoruz. Evine, baba ocağına hoş geldin.

"KEŞKE BUGÜN ARAMIZDA BİRİ DAHA OLSAYDI"


Keşke bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların bir başka sesi bir başka nefesi de aramızda olsaydı. Ne var ki vatana hasret, dosta hasret şekilde 13 yıl önce bugün bir 16 Kasım'da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya'yı vefatının 13. seneyi devresinde rahmetle anıyorum. Ah diyorum o da burada olaydı. Ben Pınarhisar'a giderken o da gelmişti. O da şarkı ve türkülerde bu kardeşinizi uğurlamaya gelmişti. Öyle bir kardeşlik vardır.

"AYNI MEDENİYETİN MENSUPLARIYIZ"

Diyarbakır kardeşlik şehri, Diyarbakır biz kardeşiz ezelden kardeşiz. Biz sadece yol arkadaşı değiliz. Biz pazara kadar değil mahşere kadar biriz beraberiz. Biz aynı toprakların aynı medeniyetin mensuplarıyız. Şivan Perver 37 yıldan sonra burada. Tüm sıkıntılarına rağmen çok büyük sıkıntı yaşayan İbrahim Tatlıses kardeşimiz burada. İbrahim Tatlıses'i de çok iyi gördüm. Güzel bir final yaptı. Onu da gördüm.

"MUHABBETİMİZE SINIR ÇİZEMEZLER"


Bizim ortak tarihimize muhabbetimize sınır çizemezler. Bizim gönüllerimizi, kardeşlerim, hiçbir zaman birbirinden ayıramazlar. Geleceğe bu inançla yürüyeceğiz. Türkü Kürtten Kürdü Türkten ayıramazlar.

"NE YAŞADIYSAK BİRLİKTE YAŞADIK
"

Bundan sonra da zalimlerin yanında olmayacağız. Onların sofralarına oturmayacağız. Kuzeyi Güneyi Doğuyu Batıyı hep birlikte kucaklayacağız. Halep, Bağdat, Musul cayır cayır yanarken Diyarbakır'ın Yozgat'ın Çorum'un da canı yandı. Bir annenin çocuğu ile kendi ana dilinde konuşamıyor olmasından daha büyük bir azap ne olabilir ki. Şivan Perwer'in kasetlerinni nasıl saklandığını gözlendiğini ben bilirim. Ne yaşadıysak birlikte yaşadık.

"BİZİ TEHDİT ETTİLER"


Rengi farklı olabilir tonu farklı olabilir şekli farklı olabilir ama aynı zulmü aynı ötelenmeyi hep bu toplumla birlikte yaşadık. 2995'te burada Diyarbakır'da size dedim ki 'sizin meseleniz bizim meselemiz' Allah'a hamdolsun o günden beri sözümüz arkasındayız. Bizi tehdit ettiler kışkırttılar, tuzaklar kurdular sabatojlar yaptılar ama biz bir tek geri adım bile atmadık.

"CANDAN, SERDEN VAZGEÇMEK GEREKİYORSA GEÇECEĞİZ"

Ama biz yılmadık, yaradanı yaradandan ötürü seveceğiz dedik. Candan, serden geçmek gerekiyorsa geçeceğiz dedik. Bu kadim kardeşliği ne pahasına olursa olsun muhafaza edeceğiz dedik. Annalerin gözyaşlarını dindirmeye geçlerin ölmesine son vermeye ahdettik.

Biz 23 Nisan 1923 ruhu ile yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Yeni Türkiye'yi bu ülkedeki her etnik unsurla inşa ediyoruz.

"BU CUMHURİYET SENİN CUMHURİYETİN"

Diyarbakırlı kardeşim, Türk kardeşim, Kürt kardeşim, Zaza kardeşim, Arap kardeşim bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetin. Bu Cumhuriyet ne kadar İzmirlinin ne kadar Ankaralının ise işte o kadar senin de Cumhuriyetindir. Bu bayrak senin de bayrağındır. Sen bu bayrağın bu devletin sahibisin. artık hiç kimse kimseyi hor göremez. Kimse kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Hiçbir kültür hiçbir kimlik artık inkar edilemez. Yeni Türkiye'de ayrımcılık, öteleme, horlama olamaz.

"DAYATMALARA İZİN VERMEYECEĞİZ"


Bu Cumhuriyeti hep birlikte kurduk. Herkes bu ülkenin vatandaşıdır. Sahibidir. Diyarbakırlı kardeşlerim bu yeni Türkiye'de bir şeye dikkat edeceğiz. Tek parti döneminin dayatmalarına izin vermeyeceğiz.

"ARACILARA, TERCÜMANLARA İHTİYACIMIZ YOK"

Aydınlara, şairlere tahammül edemeyenler bölgeye demokrasi, barış getiremezler. Farklılıklara tahammül edemeynler bu bölgeye barış da refah da getiremezler. Biz size efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok.

"DİYARBAKIR'DA SİZDEN BİR RİCAM VAR"

Bu ülkede kepenkler kapanmadığı için rahatsız olanlar var, yoksullukla mücadelen rahatsız olanlar var. Bunlar bu güzel süreci sabote etmek için her yolu deniyorlar. Bunlara fırsat vermeyeceğiz bunlara fırsat vermeyeceğiz. Benim Diyarbakır'da sizlerden bir ricam var eğer siz bu sürece sahip çıkarsanız, bu bahara sahip çıkarsanız bu bahar büyüyecek daha da kalıcı olacak. Eğer Diyarbakır bu umuda sahip çıkarsa bu fidanlar çınar olacak, kök salacak, geleceğe umutla ilerleyecek. Unutmayın kardeşlerim söz silahtan etkilidir. Siyaset şiddetten çok daha etkilidir.

"MESUT KARDEŞİM TARİH YAZDI"

İşte bu yüzden Mesut kardeşim tarih yazdı. Şiddet acıdan, gözyaşından, ölümden başka bir şey getirmedi getirmez. O yüzden Diyarbakır'ın bu sürece sahip çıkmasını istiyorum. Tehditlere, sabotajlara, kışkırtmalara karşı tepkili olmasını istiyorum. Yeter artık demesini istiyorum. Yeter artık demeye var mıyız?

Editör: Haber Merkezi