Türkiye, genel seçimlere doğru giderken aday adayları da çalışmalarına başladı. Cumhuriyet Halk Partisi'nde uzun yıllardır siyaset yapan ve hem iş kadını, hem akademisyen, hem anne olan Y. Doç. Dr. Gülay Yedekçi, CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı olduğunu açıkladı. Neden milletvekili olmak istediğini sorduğumuz Y. Doç. Dr. Gülay Yedekçi sorularımızı yanıtladı.

Herşeyden önce çocukların ve gençlerin geleceğine katkı sunmak amacıyla yola çıktığını belirten Gülay Yedekçi, "Cumhuriyet kuran ve bugünkü seviyesine getiren CHP'nin yüklendiği misyonu geliştirerek, toplumun gereksinimlerine çözüm üretecek, gelecek 10 yıllara 100 yıllara götürebilecek genç CHP'li bilim insanı olarak inandık, her şeyden önce çocukların ve gençlerin geleceğine katkı sunabilmek amacıyla bir yola çıktık. Öncelikle örgütümüze güveniyor ve kişisel birikimimize toplum hizmetinde coşkuyla kullanmaya hazır hissediyorum.

Milletvekili olmak neyi ifade ediyor sizin için?

Hayatımın merkezinde insan mutluluğu var. Bütün akademik, siyasi ve mesleki çalışmalarımı insanlar daha mutlu, daha huzurlu ve konforlu bir hayat yaşasınlar diye yapmaktayım. Milletvekili olmakla daha çok insana faydalı olabileceğime inanıyorum. Modern teknolojiyi ve bilimi insanların yaşam kalitesini arttırmak için halkla buluşturmak ülkemizin ve partimin geleceğine dair vizyon projeler üretebilmek amacıyla çalışıyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olabilmesi için şanlı geçmişinden aldığı gücü gelecekteki aydınlık ufuklara taşıyabilmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmesi için genç, dinamik, örgüt terbiyesi almış insanlar tarafından temsil edilmesi şarttır. Cumhuriyet Halk Partisi bir okuldur. Biz bu okulun her şart altında ve her koşulda devam eden yılmaz öğrencileri olduk.







Siyaseti mesleğinizle nasıl bütünleyeceksiniz?
Mimarlık, her zaman politikanın merkezinde yer almıştır. Kaldırımın yüksekliğini bile politikacılar belirlerken mimarlık mesleğinin politikanın dışında kalması mümkün değildir. Bugün mevcut iktidar siyasi anlayışını imar rantı üzerine kurgulamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara geldiğimizde öncelikle vatandaşın mülkiyet hakkını gözeterek, makro ölçekte planlamalar yapacağız. Kaliteli, güvenli ve çağdaş yapılarda yaşamak her insanın en doğal hakkıdır. Kişiye özel imar uygulamalarından vazgeçilmelidir. Özellikle İstanbul'da ayyuka çıkan rant yağmasına son verilmelidir. Bunu yapabilmenin tek yolu kamu yararı gözetilerek hazırlanan imar planlarının rant kaygılarıyla değiştirilmemesidir.

'İnsan hayatını hiçe sayanlara 'dur' diyeceğiz'
Kentler planlanırken bilim, fen ve teknoloji referans alınmalıdır. Ancak mevcut iktidar sadece ekonomik değer kazanmayı bir anlayış haline getirerek plansız ve kaçak yapılaşma stoğunu hızla büyütmüştür. Bu durum fiziksel ve doğal çevrenin yapısını bozmuştur. Hava kirliliğine, su kirliliğine ve gürültü kirliliğine dolayısıyla insan sağlığının bozulmasına neden olmuştur. Doğa ile birlikte değil doğaya rağmen yapılan çalışmalarda, can kayıplarının artması muhmeldir ve son yaşadığımız olaylarda da görüldüğü üzere insanlarımızın hayatı hiçe sayılarak yapılan çalışmaların felaketle sonuçlandığı görülmüştür.





'Egemen anlayış bilim insanlarını siyaset yapmaya zorluyor'

Soma'da 301 işçimizin hayatını kaybetmesi, inşaat çalışmalarında hayatını kaybeden işçilerimizin ölümleri bizlere çok açık bir şekilde göstermiştir ki ülkemiz işinin ehli olan bilim insanları tarafından değil sadece siyasi ve ekonomik rant kaygısıyla hareket edenler tarafından yönetilmektedir. Bu durum bizleri siyasette aktif olarak rol almaya zorlamaktadır. Eğer mevcut siyasi anlayış bugün biz bilim insanlarının uyarı, görüş ve önerilerini dikkate almış olsaydı bugün ülke olarak çok daha ileri düzeyde olurduk. Ve belki de siyaset değil teknoloji ve bilimi konuşuyor olurduk.

'Amacım mutlu bir Türkiye inşaa etmeye katkı sunmak'
Çağdaş dünyada uygulanan anlayışla mülkü ve yerel idarecilik yapılmalıdır. İçinden deniz geçen tek kent olan İstanbul önemli tarihi eserlerinin hunharca kullanıldığı Altın Boynuz'un bağrına hançer saplandığı 'Çılgın Projeler' ile kan ağlamaktadır. Bu kanı durdurmak, mecliste bunun mücadelesini vermekle mümkündür. Halkımız Gezi Direnişi'nde bu sorunlarla ilgili mesajını bizlere çok açık bir şekilde iletti. Halk, artık yeşiline, doğasına, kentine zarar veren anlayış tarafından yönetilmek istemiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu noktada doğru adımları atmalı ve tüm uygulamalarımızda Haziran Hareketi'nde hayatını kaybeden, sakat kalan tüm arkadaşlarımız için daha da fazla mücadele etmeliyiz.

Çünkü siyasi partiler toplumun önünde gitmelidir. Siyasi partilerin içinde görev alacak olanlarında topluma yeni perspektifler sunması, kenti, doğayı, yaşam alanlarını, denizi, suyu bilmesi ve koruması gerekmektedir. Ülkemizdeki en önemli sorunlarından bir tanesi kişilerin bilmediği konularla ilgili yorum yapması ve çok da doğru olmayan kanaatler uyandırmasıdır. Biz gençlerimizin, kadınlarımızın, engelli vatandaşlarımızın, yaşlılarımızın huzur ve mutlulukla yaşayabileceği bir Türkiye inşaa etmek için adayız.

'Öz değerlerimize sahip çıkacağız'
Ülkemize ve dünyaya ait projelerimiz, insanlar için söyleyecek sözlerimiz var. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak insanlarımızın da bilimle teknolojiyle, fen ile buluşması, özgürlükçü adil bir ülkede tutkuyla, şevkle, onuruyla insanca yaşayabilmesi öz değerlerimize sahip çıkmakla mümkündür. Biz kendimizi pergel gibi düşünüyoruz. Bir ayağıyla özünde sabit duran diğer ayağıyla tüm dünyayı tarayan ve milletimize dünyadaki gelişmeleri ve güzellikleri getiren bir anlayışa sahibiz. Hayata olan tutkumuz, partimize olan sevdamız, coşkumuz bizi başarılı kılacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Bizler gençliğinin baharında tam bağımsız Türkiye özlemiyle gözünü kırpmadan dar ağacına giden anlayışın devamıyız. Gönlümüz soldadır, yönümüz soldadır.

Ekmek almaya giden çocuklarımızın öldürülmediği, madende, tarlada inşaatta insanlarımızın ölmediği mega kentte annesinin elini tutup yürüyen çocuklarımızın rögar çukuruna düşmediği çocuklara kadınlara ve tüm insanlara insanca muamele edildiği günler için mücadelemiz sürecektir. Azimle aşkla ve inatla.

Bir kadın aday olarak kadınlara yönelik çalışmalarınız olacak mı?


Dünyanın ilk ekolojik ve sürdürülebilir kadın köyünü Şanlıurfa Harran'da projelendirdim. Bu projede öncelikli amacımız kentte yaşayan ve tüm olanaklardan faydalanabilen kentli kadınlarla kırsalda yaşayan kadınları buluşturmaktı. Eşlerinden şiddet gören kadınların çocuklarıyla yaşayabilecekleri, çalışabilecekleri, eğitim alabilecekleri ve her türlü sosyal imkana sahip oldukları bir yerleşke tasarladık. Bu çalışmanın pilot bölge olarak Urfa'da seçilmesi ve devamında yedi ayrı bölgede hayata geçmesini planlıyoruz. Aslında temel hedef toplumumuzun daha eğitimli bir seviyeye gelerek kadına şiddetin olmadığı bir ülke haline gelmemiz ana hedefimizdir.




















CHP İstanbul Milletvekili Aday adayı Yrd.Doç.Dr.Gülay Yedekçi Kimdir?

Bir vakıf üniversitesinde Dekan Yardımcısı ve Mimarlık Bölüm Başkan Yardımcısı olan 1976 İstanbul doğumlu Yrd.Doç.Dr.Gülay Yedekçi, Türkiye’nin farklı vilayetlerinde ve özellikle İstanbul'da konutlar, iş merkezleri, üniversite yapıları, tatil köyleri, banka şubeleri, kentsel tasarım gibi konularda farklı ölçeklerde proje ve uygulama çalışmaları bulunan Yrd.Doç.Dr.Gülay Yedekçi, mimarlık pratiğini kurucu yönetim kurulu başkanı olduğu mimarlık ofisinde devam etmektedir.
Gelecek Mimarisi konusunda Dünyanın sayılı üniversiteleri ile işbirliği yaparak projeler geliştiren Yedekçi, Geleceğin Mimarisi ve Şehirleri konusunda Türkiye’de ders veren tek akademisyendir. Aynı isimli bir kitabı da bulunmaktadır. Engellilik ve Enerji Etkin Yapılar üzerine de yoğunlaşan Yedekçi, Engelsiz Kent Tasarımları ve Kentsel Dönüşüm Sürecinde Enerji Etkin Evrensel Tasarımlar konusunda çalışmaktadır. ’’Kentsel Dönüşüm” adlı bir de kitabı olan Yedekçi, bu alandaki çalışmalarda danışılan önemli isimlerden biridir. Ayrıca Geleceğin Mimarisi ve Geleceğin Şehirleri- Biyomimikri isimli kitaba da imza atan Yedekçi Geleceğin Mimarisi ve Şehirleri konusunda Türkiye’de ders veren tek akademisyendir.
Dünyada ilk erişilebilir ve sürdürülebilir Sokak Hayvanları Rehabilitasyonu Projesini İstanbul Eyüp‘ te aynı zamanda Evrensel Tasarım Uzmanı da olan Gülay Yedekci projelendirdi. Şiddet gören kadınlar için planlanan Harran Ekolojik Kadın Köyü Mimari Tasarımı ve Uygulama Projesi Gülay Yedekçi tarafından gerçekleştirililmiş ve mimari projesinin lansmanını Cemal Reşit Rey’de yapılmıştır. Ekolojik ve sürdürülebilir olmasının yanı sıra, tüm olanaklardan yararlanabilen kentteki kadın ile kırsal kesimde her türlü sosyal ve toplumsal öğelerden uzak olan kadınları belli bir yaşam alanında birleştirmekde bu projenin amaçları arasında yer almaktadır.
1993 yılından beri CHP saflarında aktif olarak çalışan “Siyasi anlayışımızın merkezinde insan mutluluğu vardır” diyen Gülay Yedekçi, Gençlik Kolları Başkanlığı yaptı. CHP İl Merkezinde Gençlik Yeniden Yapılanma toplantıları düzenledi. İl kongre delegesi, Kıraç Belediye Başkanı Aday Adayı, 2001 yılında CHP Parti İçi Eğitim Programının düzenleme sorumlusu olarak hizmet verdi. 2009-2014 yılları arasında etkili bir şekilde yürüttüğü Fatih Belediye Meclis Üyeliği görevini tamamladı. Belediye meclis üyesi iken İmar Komisyonu ve Kültür varlıklarını koruma komisyonunda görev aldı. Özellikle, Tarihi Yarımada İmar Planları'nın yok hükmünde sayılması, Yedikule Bostanları'nın korunması, tarihi ve kültürel değerlerimizin korunarak yaşatılması, yenileme alanları konularında önemli katkılar sunmuştur.
Çok sayıda dernek ve vakıfta aktif olarak çalışmasının yanı sıra, Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Platform Yönetim Kurulu Üyesi(2003-2005), Umut Çocukları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi (2000-2005), Hayatta Kal Derneği Genel Başkan Yardımcısı (2013- halen). Demokratik Dayanışma Derneği Eski Genel Başkanı’dır. 1996 yılından beri TMMOB Mimarlar Odasi Genel Kurul Delegesi'dir. Genç ve başarılı bir işkadını olmasının yanı sıra iki çocuk annesi olan Gülay Yedekçi, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.












Editör: Haber Merkezi