Çağ atlamak nasıl oluyor, bilmiyorum…

Salıncağa binip nehrin karşı kıyısına geçmek değildir herhalde,

Ya da bu gün doğanların yüz sene sonra ki halleri çağ atlamış mı olacak, bunu da bilmiyorum…

 

Benim bildiğim, benim düşündüğüm sadece insanların mutlu yaşaması için ne gerekiyorsa siyasi iradenin bunu gerçek kılması. En başında sağlık ve eğitimini tam olarak verebilmesi, sanatın desteklenmesi… Çünkü sanat dediğimiz oluşum, insanın sadece insanla var olması, insanla çoğalmasıdır. Esas olan herkesin mutlu olabilmesi, hak ve hukukun her zaman kendinden yana olacağına dair en az bir şüphe duymaması.

Her hükümetin toplumun genelini saran hedefleri olmalı..

Örneğini beş yıl içinde tüm nüfusunu bir doğudan, bir batıdan, bir Asya ve Avrupa’dan farklı şehirlere gönderebilmek.

Yapılamaz mı?

Yapılır…

Hem de çok kolay..

İzinlerini buna göre plan yaparsın…

Üretimde, tarımda çalışanlarını buna göre ayarlarsın…

Hatta, olabildiğinde aile içindekileri farklı yerlere gönderirsin ki, aile içinde birbirlerine gezdikleri yerleri anlattıklarında farklı noktaları görebilsinler…

Bu ilk bakışta zormuş gibi görünse de yapıla bilinir.

Gerçi Atatürk ile hiçbir şey kıyaslanmaz ama,

Yapılamaz olsaydı, yıkılmış bir yurttan koskocaman Cumhuriyet kurulamazdı.

 

*

Üretimde planı da aslında çok basittir.

Bunun için iktisat teorilerinin bilinmesine, ince hesap yapılmasına gerek yok.

Örneğin, sarımsak diyelim.

Nerede en iyisi yetişiyor, Taşköprü’de…

Yapılması gereken, bu gölgeye bunun yatırımını yapmak, iş sahaları yaratmak, bunun fabrikasını açmak, tüm ülkede buranın ürünün satmak, sattırmak.

Bu ürün içerde varken, ithalatını değil, ihracatını yaptırmak, hükümet olarak dış Pazar olanaklarını yaratmak, pazarlamak…

Pazarlamasını ise uluslararası kabul görmüş bilimsel faydalarının reklamını yapmak…

*

Sistem bozuk olduğunda ne olur…

Diyelim bu yıl soğan stokları az olduğundan iç piyasada fiyatları patladı.

Gelecek yıl, bu soğanda para var deyip çoğunluk soğan ekerse ne olur?

Soğan fiyatları düşer, patates fiyatları çıkar. Para etmez, yarısı çöp olur.

Oysa iç piyasada ne kadar soğan kullanılacağı bellidir bu ihtiyaca göre ekim izni verilse emekler boşa gitmez.

 

*

Bir iş yapılırken işin uzmanları karar vermeli.

Uzmanları değil, siyasi irade karar verdiğinde hiçbir şey doğru dürüst gitmez.

Karşı olanları, eleştirenleri de bir yolunu bulur sindirme politikası gelir, korku hakim olur.

*

Aslında yeni hiç plan projeye gerek yok.

Atatürk projesi devam etsin yeter…