CHP Küçükçekmece’de bir yerlere gelmek için değil, ideolojik olarak CHP üyesi olan biri var Eczacı Celal Özel. Fikirlerine eylemlerine önem verdiğim ender kişilerden biri, tam bir dava adamı Celal Özel. CHP içinde çok rastlanan biri değil ideolojik CHP’li (biliyorum çok kişi bende öyleyim diyecek ama…).

ÇYDD Küçükçekmece kurucu üyesi, İstanbul Eczacı Odası THM Korosu Kurucusu, Birlikte Bir Umut Derneği Üyesi ve her türlü toplumsal eylemlerin aktivisti olan Celal Özel Atatürk ilkeleri, demokrasi ve laiklik için CHP üyesi.

Son ilçe seçimlerinde uygun gördüğü gruba destek veren ve karşılığında hiçbir beklentisi olmayan Özel’in il kongresi sonucu ile ilgili hazırladığı metnin özetini (izni ile) paylaşıyorum.

“Öncelikle partimizin kurullarına seçilen arkadaşlarımızı kutluyorum. Hepsine yeni görevlerinde başarılar diliyorum. En çok çalışacak olan il yönetim Asil ve yedek kurulunda ki arkadaşlarım olacaktır.

Onlar bu sorumlulukların bilincinde olarak, asil ve yedek demeden 80 kişilik ekip ruhuyla 39 ilçede

958 mahallede örgütlenme adına gece-gündüz, kar-yağmur-soğuk-sıcak demeden çalışacaklarına

eminim.

Kurultay delegeliğinde seçilen arkadaşlarımın bir görev sorumluluğu daha var 2 gün sürecek kurultaya

şimdiden hazırlanıp; Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi,liyakat-emek, hakkeden ve üretecek gücü,fikri olan arkadaşlarımızı PM taşımak olacaktır. Biliyorsunuz PM girmek ülke geneline de bakınca o kadar kolay değil.

Üstelik ülkemiz Siyasal olarak yeni bir dönemeçten geçiyor. O yüzden daha önce yaptığımız parmak

hesabı seçim kazanma stratejilerini bırakıp GERÇEKTEN PM YER ALACAK YOL ARKADAŞLARIMIZI

SEÇMEK OLMALIDIR..

Bizim ilçemizde bu vasıflara uyan dostlarımız yok mu var tabi ki. Ama o isimler ben de kalsın. Yeter ki siyasetten partimizi daha ileri noktalara taşıyacak arkadaşlarımıza destek verelim.

Sevgili yol arkadaşlarım, biz olma imtihanını geçmek istiyorsak artık İl seçimlerinden sonra Erhan-Turgay ekibi diye bir şeyden bahsetmeyeceğiz. Çünkü küçük örneklerle anlatmaya çalışacağım ,kendi mahallem olan Cumhuriyet Mahallesi’nde 650 üyemizle iki listelik seçime gittik.

180 üye bize,120 üyemiz de diğer listeyi destekledi, Böylece kazansak bile mahallede 180 kişi kaldık...Küçüldük...

İlçe seçimlerinde 201 üye bize,195 üye diğer listeye destek verdi. Evet kazandık. Yine küçüldük 200 kişi kaldık.İl kongresinde Canan Hanım (bizim listemiz) 325 Cemal Bey 318. Yine- yeniden kazandık yine- yeniden bölündük...Küçüldük...

Bizlerin eski ilçe ve il yöneticilerine yaptığımız en ağır eleştiri neydi hatırlayalım mı? Sizler yöneticilik görevini yapamadınız. Biz olmak için Birleştirici görev sizindi.Önce Yönetici olarak bizleri kucaklamadınız, bizleri ötekileştirdiniz.

İşte biz böyle diyorduk. Şimdi bu sınav bizim...

Kendi içimizde küsen, farklı listelerde olan yol arkadaşlarımızı kucaklamak zamanı gelmiştir.

Onlar ile birlikte çalışacağımızı da unutmayalım.

Yol arkadaşlarımızı seçerken bizleri yolda bırakmayacak olanları tercih edelim.

Kesinlikle bunu kişiselleştirmeyelim...

Son il kongresinde de gördüm ki hala parmak hesabı yapanların adları listelerde yer almış.

Her iki liste içinde böyle oldu. İki imzaya bir kurultay delegeliği hesaplanmıştı.

31 olan delege sayımızda bir arkadaşımız kendi idaresi ile Cemal beyin listesinde yer alınca,

30 delegeye 15 kurultay delegesi verilmiş oldu.

Biz olabilseydik Erhan Listesinden 7,Turgay Listesinden 8 veya tam tersi gibi saçma bir hesaba girmezdik. Demek ki BİZ olamamışız.Sayısal olarak bize 15 kurultay delegesi düşüyor deyip bunun yollarını birlikte çözerdik. Örgüt disiplini içinde birlikte olabilirdik.

Ama şu geldiğimiz noktada, ben ne Erhan’ın yerinde ne de Turgay’ın yerinde olmak istemezdim. Gerçekten işleri çok zordu...

Diğer ilçelerdeki yönetici arkadaşlarımla da yaptığım konuşmalar sonucu, hiç birimizin birbirimizden farklı olmadığını gördük.

Herkes seçim kazanmaya kitlenmiş. Liyakat-emek...

Bahçelievler ilçe Başkanı Eczacı arkadaşım M.Ali Özkan’ın ismi ilk okunan Listelerde yoktu.

Eğer onların yaktığı Çoban Ateşi olmasaydı ne bizler ilçe de,ne de il de başarılı olurduk.Neyse ki yanlıştan dönüldü ve doğru olan yapıldı. Bu olayda Komitenin de dersine iyi çalışmadığını gördük. Böyle yol kazaları olabiliyor.

Bunlardan ders almamız gerektiğini söylemek için yazıyorum.

Genel başkanımız Liyakat-Emek değerlendirmesine uyulması ve ben ne olacağım, ben olmazsam

olmaz diyenlerin bu partide işi yok demesine rağmen, Bu söylemlerde ısrar edenlerin Listelerde ki pazarlıklar sonucu yer aldıklarını gördük.

Kongrede sadece ATATÜRK üzerinden siyaset yapılması çok yanlıştı. Mustafa  Kemal’in Askerleriyiz mi,Yoldaşlarıyız mı.(!)

Her iki adayında somut çalışma programı yerine daha çok ajitasyon üzerine kurulmuş hitapları oldu.

İki adayın birlikte yayınladığı Kongre deklarasyonu da çok soyut ve kısa idi.

Ben kendi adıma üzerime düşen görevi yaptığımı zannediyorum. Fedakârlık etmek de dâhil. Ben olmazsam olmam demediğim için çok huzurluyum.

Tekrar seçilen arkadaşlarıma, kardeşlerime yeni görevlerinde başarılar diliyorum.

Hepinizi seviyorum".