İl olsun diye uğraştık; Bu iş tamam…
Hava Limanı hizmete sokulsun, uçaklar inip kalksın dedik; O da tamam…
Derken,  üniversite… Sonra da doğal gaz geldi.
Ancak, ne il olmak Iğdır’da sorunları çözdü.
Ne uçakların iniş kalkışı yatırımlara yol açtı.
Ne de üniversite çağdaş bir eğitim güzergâhında…
Iğdır, bazı konularda da 30 yıl öncesinden bile geri gitti.
Çünkü istihdam sorunu çözülmeyince;
Okuyan ve okumayan işsizlerin sayısı çığ gibi arttı.
Çünkü tarımsal ürünlerin lokomotifleri raydan çıktı.
Yani Iğdır Ovası,  pamuk, şeker pancarı, buğday, ayçiçeği, bağ ve bahçe ürünleriyle vedalaştı.
Zaten üretilen bazı ürünler de eskisinin onda biri kadar…
Bir de hayvan yetiştiriciliği oldukça azalınca;
Kısacası Iğdır, ülkemin genel gidişatından nasibine düşeni aldı.
Oysa Iğdır Ovası’nın potansiyeli farklı ve de önemliydi elbette.
Üç ülkeye olan sınırıyla, Ağrı Dağı’nı sınırında barındırmasıyla…
Elbette ki tarımsal ve hayvan üretim kapasitesiyle önemliydi.
Buradan hareketle…
Daha farklı bilgiler için, orada yaşayan ve orayı bilene de soralım deyip;
 Iğdır eski Belediye Başkanı, Uzman Mimar Orhan Ağırkaya ile söyleştik:
‘’Orhan Bey, benim kısa özetimi dinlediniz. 
Iğdır hakkında Sizin de görüşlerinizi alabilir miyim?’’
Orhan Ağırkaya: 
-Nereden başlayayım ki, öncelikle özetlediklerine katılıyorum.
Benim dile getirmek istediklerim sırasıyla;
BİR:  Iğdır Hava Limanı var ya,  oradaki binası yetersiz ve de eksiktir bu biline…
En kısa zamanda, diğer illerde olduğu gibi yeni bir hava limanı yapılmalıdır.
Sahi, kargo uçakları niye ortalıkta yok?
İKİ: Batı illerimizde olduğu gibi, Iğdır’a da sportif tesisler kurulmalı, gençlerimizin yeteneklerini böylece ortaya çıkmalı…
Çünkü gençlere yatırım yapan tüm ülkeler dev adımlarla ilerledi.
ÜÇ:  Kültür denince insanın aklına önce müzeler gelir, tarihi ve yöresel müzelerimiz yok.
Tuzluca Balık Gölü işlerlik kazanarak, neden turizmin hizmetine sokulmuyor?
Ağrı Dağı’na dair nice projeler engellenince, nice ekolojik dengeler altüst oldu.
Ayrıca bazı dağlarda hizmete sokulan teleferikler buraya da konabilirdi.
Turizmde başarı sağlayan iller arasında neden Iğdır’ın adı geçmiyor?
Aslında bu soru sorulmalı…
DÖRT: Iğdır’da neden toplu sığınaklar yok?
Başta biyolojik silahlar olmak üzere;
Her türlü saldırılara karşı bu konu neden ciddiye ve de gündeme alınmadı acaba?
Bu konularda, halkı bilinçlendirme çalışmalarına biran önce başlanmalı elbette.
BEŞ:  Orman ve Su İşleri Müdürlüğü’nün daha aktif olması gerekir.
Çünkü Iğdır’ın iş yapan birimlere ihtiyacı var
Iğdır’a su taşıyacak iş yapan birimlerle...
Orman getirecek gayretlere ihtiyacı var.
Yeşil alanı çoğalan bir Iğdır lazım bize…
Temiz hava için… Güzel bir çevre için…
ALTI: Uydu kentler kurulmayınca, verimli arazide çakıl kaldı Iğdır Halkı.
1987’de bizim zamanımızda hizmete geçen Kanalizasyon ve Artma Tesisi, şimdi imdat diye bağırıyor.
Üç ülkeye kapımız var, ancak bir fabrikamız yok.
Iğdırlılar olarak sesimizi duyurmalıyız.
Devlet- Vatandaş dayanışmasıyla Iğdır’ı ve ülkemizi hak ettiği yere taşımalıyız.
Aslında Iğdır’a dair söylenecek çok şey var Hasan Bey…
Şimdilik bununla yetinelim, umarım diğer hemşerilerim de bildiğini dile getirir.
Dedi, Orhan Ağırkaya…
Ne dedik başında; Iğdır’ı orada yaşayana, orayı bilene sormalı…
Biz sorduk, Eski Belediye Başkanımız Orhan Ağırkaya yanıtladı.
Elbette ki ağzına sağlık…
Hem Sayın Ağırkaya’nın…
 Hem de Iğdır’ı için kafa yorup, yeri geldiğinde yorumlayanların ağzına sağlık.
Konuşmalı ve de konuşmalıyız Iğdır’ı…
Çünkü daha daha nice sorunları var güzel ovamızın.