İstiklâl Marşı “KORKMA“ diye başlar. Bayrağın bu topraklar üzerinde sonsuza dek dalgalanacağını belirterek, Türk Milleti’nin son ferdi ölmeden  bu toprakların asla teslim olmayacağını vurgulayan bir yemindir. 
İstiklâl marşının yazılış hikayesi pek bilinmez...
Atatürk biliyordu Akif’in ay yıldıza mısralar yazması gerektiğini. Çanakkale şiiri cepheden cepheye okunmuş, askeri ayağa kaldırmaya yetmişti;
“Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer”
Sonra Sarıkamış için yazdığı sözler.
Diyor ki;
“Eşele bir yerleri örten karı
Ot değil onlar dedenin saçları
Sendeki coşkunluğa el şaşmalı
Kahraman askerim uğurlar ola”
Mehmet Akif Ersoy’un asker üzerinde bıraktığı etkiyi biliyordu Atam.
Diyorki Hamdullah Suphi’ye, 
“Git söyle!”
O da yetmiyor Hasan Basri’ye “Sen söyle”
Çay içiyorlar bir gece Hasan Basri ‘nin evinde üçü birlikte. İkna olmuyor Mehmet Akif ödüllü bir yarışma için yazmaya. Hasan Basri muziplik olsun diye “Ben şiir yazıyorum al bayrağa“ diyor.
Mehmet Akif, “Sen nasıl yazarsın parayla”diyor.
“Sen yaz o zaman“ diye cevap veriyor Hasan Basri.
“Ben parayla yazmam“ diyor. 
Bağışla o zaman verilen ödülü ama sen yaz diye ikna ediyorlar. Tamam diyor yazacağım. Yan odaya geçiyor. Hasan Basri diyorki kaynayan kazan gibi duruşundan anladım, gümbür gümbür gelecekti az sonra. Anladım diyor hiç girmedim odaya bir şey geliyor. İçeride bir uğultu, ne olduğu anlaşılmıyor.
Sonra hızla çıkıyor odadan Mehmet Akif Diyor ki, ‘’Görüşürüz Hasan Basri“
Hasan Basri ışığı alıp odaya giriyor. Mutlak bir şey yazdı. Bakıyor oda boş. Kâğıt kalem bulamamış. Duvarın kirecine tırnağı ile yazmış;
“Korkma”
Sonra tam iki gün sürmüş İstiklal Marşı’nın yazılması. 
Yazılırken yaşanan ruhu bilmeden anlamını çözemeyiz marşımızın.
İstiklal Marşı’mızın sözleri tarihimize tutulan bir ışıktır.  
Devletimizin resmî marşıdır. 
Her kelimesinde mehmetciğin, Vatan uğruna mehmetcik olabilmiş herkesin hakkı vardır. 
 Milli bilinci güçlendirmek, bağımsızlık coşkusunu artırmak, bağımsız bir devletin gereği olduğu için, milli marş okunur. 
Milli marşımızın okunmaması, andımızın okutulmaması kathi suretle açıklaması yapılamayacak kadar düşmanca bir yaklaşımdır. 
Milli marşımız işgâl altında iken bu topraklarda filizlenmeye başlamış , TÜRKİYE CUMHURİYETİ‘nin ordusuna ve Milletine yemini niteliğindedir. Aynı şekilde TC ibaresini kullanmayanlardan da iyi niyet beklemek ahmaklık olur. 
Sözlerimi yine Mehmet Akif’den mısralarla bitirmek istiyorum;
“Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettigi günler hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”
EVRİM TOK