Sarıyer Edebiyat Günleri’nin bugün gerçekleştirilen son etkinliklerinin ardından düzenlenen plaket takdimi ve Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü töreni muhteşem oldu.

 

Organizasyondaki başarı, katılımcı yazar ve sanatçıların performansı ve izleyici olarak gelen vatandaşların edebiyatçı ve sanatçılara olan ilgisinin yanı sıra, yapılan konuşma ve söyleşilerin kalitesi, Sarıyer’e yakışan bir etkinliğin başarıyla yürütülüp, beğenilen bir final yapmasını sağladı.

Sarıyer Edebiyat Günleri’nin sın günü halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı. Öğleden sonra beklenen edebiyatseverlerin akını, sabah saatlerinden itibaren başladı.

Stantları ziyaret eden vatandaşlar, saat 14.00’dan itibaren yazar ve şairlerden imzalı kitaplarını alıp, sohbetlerde bulundular.



TUNCAY ÖZKAN: UMUDUNU YİTİREN VARSA BANA BAKSIN, BEN CEHENNEMDEN GELİYORUM

Sarıyer Edebiyat Günleri kapsamında düzenlenen söyleşiye katılan Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, edebiyattan özgürlüğe, sanata giden yolda birikimlerini edebiyatseverlerle paylaştı. Sarıyer Belediyesi Evlendirme Dairesi ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşiyi Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, vatandaşlarla birlikte takip etti.

Hayatın akışı sırasında yaşanan sıkıntılardan kurtulmanın en etkili yolunun edebiyat olduğunu söyleyen Tuncay Özkan, “Bugünlerde hepimizde bir sıkıntı var. Bunun  bir adım sonrası ne olacak, Türkiye’de bizim hiç ummadığımız şeyler oluyor gibi umut eksikliği var. Bütün bu iç huzursuzluklarımızı giderecek tek şey edebiyattır. Sıkıntıların üzerine çok güzel gelir, sıkıntılı dönemlerde çok güzel kitaplar yazılır. En buhranlı günlerin sonunda geriye dönüp baktığınızda çok güzel edebiyat ürünleri görürüz. Bu özgürlüğümüzü, gücümüzü pekiştirecek çok güzel çabalardır. Hep birlikte Türkiye’de güzel bir resim yapmanın edebiyatla yolunu arayacağız. İnsanın amacı mutlu olmaktır. Hepimiz mutluluk için yolculuk yapıyoruz. Onurumuzu, değerlerimizi dimdik ayakta tutarak sağlamaya çalışıyoruz” dedi.


EDEBİYATTAN ÖZGÜRLÜĞE

Yaşar Kemal gibi bir deve sahip olmanın mutluluğu ve iç huzuru ile dolaştığını ifade eden Özkan, “Edebiyatçılarımızı hep içimizde hissedelim ama bunun için kitap almamız gerekiyor. Biz her şeyi istiyoruz ama bunun için adım atmıyoruz. Bizim temel sorunumuz bu. Bizde böyle bir sıkıntı var. Kitap fuarını gezdim. Satışların sıkıntılı olduğunu söylediler. Edebiyattan özgürlüğe, sanata gezelim istiyorum. Almanya’da bir kitabın ilk dört baskısını devlet satın alıyor. Kütüphanelere alıyor ve böylece genç kuşaklara kadar saklanacak bir yolculuk başlıyor. Bizde kütüphane geleneği cumhuriyetle birlikte başlamıştır. Hani ‘cumhuriyet ne kazandırdı?’ diyorlar ya, cumhuriyetin kazanımlarından en önemlilerinin başta geleni halk kütüphaneleridir. Halk kütüphaneleri ve halk evleri, bizde yazarlığın, sanatçı olmanın ilkokullarından biridir. Hiç kimse bugün içinde bulunulan ortama bakıp da umudunu yitirmesin. Umudunu yitiren varsa bana baksın, ben cehennemden geliyorum. Umutsuzluk çürümenin nedenlerinin en başta gelenidir” şeklinde konuştu.

Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, söyleşisinde anılarını ve birikimlerini dinleyicilerle paylaşan Tuncay Özkan’a plaket verdi. Kendisi ile hatıra fotoğrafı çekilmek isteyen vatandaşların ricasını kırmayan Özkan, daha sonra kitaplarını okuyucuları için imzaladı.




KÜÇÜKKAYA’DAN GAZETECİLİK DERSİ

Gazeteci – Yazar Tuncay Özkan’ın ardından başlayan bir diğer söyleşinin konusu; "Türkiye’de medya ve iktidar ilişkileri" oldu ve bu kez mikrofonu Gazeteci – Yazar İsmail Küçükkaya aldı.

Küçükkaya konuşmasında, dev olarak görünen, dokunulamaz diye düşünülen büyük medya imparatorluklarının bile siyasi iktidarın boyunduruğu altına girebileceğini, siyasilerle aynı sofrada oturan işadamlarının televizyon ve gazeteleri satınalarak basının gücünü nasıl pasifize edebileceğini anlatımlarıyla gözler önüne serdi. Kendi anılarından örnekler veren Küçükkaya, genel yayın yönetmenliği yaptığı yıllarda meydana gelen gezi olaylarının, seçtiği yolda kendisine büyük bir ışık yaktığını, dürüstlük ve doğruluğu tercih etmesinde gezi ruhunun ve a-politik gözüyle bakılan gençlerin ortaya çıkardığı özgürlük rüzgarının etkili olduğunu söyledi.


ARİF KESKİNER, YAŞAR KEMAL’İ ANLATTI

Sarıyer Edebiyat Günleri programına söyleşisiyle katılan bir zamanlar gazetecilik yapmış fakat Türk sinema tarihine kazandırdığı Kapıcılar Kralı, Selvi Boylum Al Yazmalım, Maden gibi sinema filmleriyle damgasını vurmuş Arif Keskiner de katıldı. Sarıyerli yazar Halil Genç ile birlikte dinleyenlerin karşısına geçen büyük sinema üstadı Keskiner, Türkiye’de özgün film yapımcılığının ne tür zorluklardan geçerek günümüze geldiğini yaşadığı hatıralarla örnekledi. Yaşar Kemal ve Yılmaz Güney ile birlikte yaptığı çalışmaların hayatını nasıl yönlendirdiğini anlatan Keskiner, cesur projelerin cesur insanların birlikteliğiyle meydana çıkabileceğinin altını çizdi.


YAŞAR KEMAL ÖDÜLÜNÜ ALMAYA GELEMEDİ

Sarıyer Edebiyat Günleri’nde bu yıl ilk kez verilen Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü’ne layık görülen usta yazarımız Yaşar Kemal’in ödülünü çocukluk arkadaşı Osman Arolat aldı. Ödül töreninden önce Yaşar Kemal’in yaşamını ve yazarlık anlayışını anlatan bir belgesel yayınlandı. Ardından katılımcı yazar ve şairler ile organizasyon komitesinde yer alanlara teşekkür plaketi takdim edildi. Belediye Başkanı Şükrü Genç, ödül töreninden önce yaptığı konuşmada edebiyat ve sanatın önemini vurgulayarak, Sarıyer’e kazandırılan Evlendirme Dairesi ve Kültür Merkezi’nin inşaatındaki yaşanan zorlu süreci anlattı.

Yaşar Kemal’e dair anılarını Sarıyerlilerle paylaşan Osman Arolat, "Benim Yaşar Kemal Ağabeyim iri cüsseli kocaman coşkulu, tertemiz  çocuk yürekli bir yazardır. Kendisiyle 1962 yılında Türkiye İşçi Partisi Şişli ilçesinin Raşit Gökçeli ile birlikte iki genç yöneticisiyken tanıştım. Dostluğumuz Ağabey kardeş ilişkimiz 1967 yılında Ant’ta çalışmaya başladığımda pekişip, gelişti, o günden bu yana 47 yıldır aralıksız sürdü sürüyor, sürecek” dedi.

 “SİZE EŞİM YAŞAR KEMAL'İN SELAMLARINI GETİRDİM

Ödül töreninde konuşma yapan Yaşar Kemal’in eşi Baban,“Bu buluşmayı Yaşar Kemal’in çok istediğini biliyorum. Başkanımıza söz veriyorum ki, bu buluşma gerçekleşecek ve birlikte resim çekileceğiz. Size Yaşar Kemal’in selamlarını getirdim. Şükrü Başkanın çalışmalarını büyük bir sevinçle izlediği için kendisine de selamlarımı getirdim. Bugünü paylaşmak için gelen herkese teşekkür ediyorum. Benim için de burada mutluluğu paylaşıyoruz” dedi. 

BAŞKAN GENÇ: YAŞAR KEMAL DEVRİMCİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ

Yaşar Kemal’i ilk olarak ortaokul yıllarında tanıdığını ifade eden Sarıyer Belediye Başkanı Genç ise, yıllar sonra onur ödülü vermekten gurur duyduğunu belirtti. Başkan Genç, yaptığı konuşmada şunları söyledi;

“Yaşar Kemal kitaplarını Veli Yılmaz vasıtasıyla ortaokul yıllarında okumaya başladım. Bu süreç Orhan Kemaller, Fakir Baykurtlar, Mahmut Makallar ile devam etti. Bugün herkes Yaşar Kemal’i İnce Memed kitabıyla tanır. Yaşar Kemal’in bir demokrasi mücadelecisi, bir devrimci olduğunu da unutmamak lazım. Özellikle bugün içinde bulunduğumuz Türkiye’de demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyenlerin, demokrasiyi ne kadar anladıklarını çok net bir şekilde görmekteyiz. Bu işler sadece konuşmakla olmadığını bilmek zorundayız. Sorumluluklarımızı sonuna kadar götürmek zorundayız. Bu bizim için bir gururdur. Bir ortaokul öğrencisiyken Yaşar Kemal ile başladığımız süreci, bugün Yaşar Kemal’e bir ödül verebiliyor olmanın daha büyük bir gurur var mıdır? Yaşar Kemal’in hiç unutulmayacağını, unutulmadığı içinde Türkiye’nin hala direndiğinin mesajını birilerine göndermemiz lazım.”

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sarıyer Edebiyat Günleri’nin ertelenen ikinci bölümünün kapalı alanda yapılmasının getirdiği güzellik ve bütünlük katılımcı vatandaşların da beğenisini kazandı.

(Haber:Tuncay DAĞLI- Fotoğraf: Özgür Deniz KAYA-Kent Yaşam)













 

Editör: Haber Merkezi