Bu yazıyı yazarken:
Zonguldak’ta bir maden ocağındaki iş kazası…
Kaza sonucu hayatını kaybeden emekçinin tabutu…
O tabutun başında, babasına ağlayan oğlunun görüntü ve haberi yayınlandı.
 Öyle bir görüntü ki;
İnsan olan insanın içini yakan…
Emek dünyasının yüreğini burkan bir görüntüydü.
Her zaman diliminde yaşanan acı olaylar…
Her zaman diliminde yetkililerin aynı duyarsızlıkları var.
Tüm emek şehitleriyle…
Vatan, millet ve devlet uğruna aramızdan ayrılan şehitlerimizi saygıyla anıyor;
Onların, uğruna öldüğü bu ülkenin duyarsız vatandaşlarına sitem ederek yazıyorum.
‘’Bize dokunmayan yılan bin yaşasın’’ Diyenlere…
Doğrular ve gerçeklerden yana değil…
Tam tersine gidenler için yazıyorum.
Çünkü yanan canlarla, inleyen vicdanlara duyarsız kalanların vatandaşıyız.
Yani Obama başkan seçildiğinde:
Henüz bir yaşını doldurmamış tokluları kurban kesenlerin vatandaşıyız.
Yani Donald Trump başkan seçildiğinde:
Antalya’nın göbeğinde bedava turp dağıtanların vatandaşıyız.
Dahası, ‘’Trump Türk’tür, dedesi buradan gitti’’ diyerek:
Ortaçağ rivayetlerine bir yenisini ekleyenlerin vatandaşıyız.
Hele hele:
TV dizisindeki çizgili pijama giyen artiste özenerek:
Yaşadığı kentte forması, ‘’Çizgili Pijamalı Futbol Takımı’’ kuranların vatandaşıyız.
TV’lerde rengârenk gördüklerine inanan…
TV’lerde yüksek telden duyduklarına kanan…
İçi boş gündemlerle oyalananların vatandaşıyız.
Bir de:
TV’lerin sabah kuşağındaki magazin zırvalığına…
Öğlen kuşağındaki evlendirme kepazeliğine…
Akşam kuşağındaki uyuşturan dizilerine tutkun olanların vatandaşıyız.
Oysa ülke neredeyse yangın yeri misali:
Her gün kanlı barutlu ölümler… Nice iş kazaları…
Her gün vicdanları sızlatan adalet sorunları…
Her gün ayrıştıran ‘’SİZ-BİZ’’ siyaseti...
Emekli ve emekçilere dayatılan üç kuruşluk enflasyon çıtası zammı…
İşsizlerin umutsuz yaşam vakası…
Tarlada, karşılığını alamayanların alın terleri…
Üretimsizliğin vurduğu ekonomik rakamlar…
Eğitimsizliğin kavurduğu sosyal alanlar…
Hesapsız kitapsız işler…
Plansız ve de projesiz gidişler…
Bir tamamı yarınlarımızı ilgilendiren…
Bir tamamı duyarlı vatandaşı tedirgin eden işler…
Hani derler ya; ‘’Çivisi çıktı… Çivisi…’’
Öyledir öyle:
Çünkü gördüğü halde, görmemezlikten gelenlerle…
Duyup öğrendiği halde, bilmezlikten gelenlerin vatandaşıyız.
Duracağı yeri bilmeyenlerin…
Gözleri kapalı gidenlerin…
İnsanlık onuru adına ne varsa:
Ucuz ucuz pazarlayanların vatandaşıyız.
Ne millet umurlarında bunların…
Ne de devlet…
Adeta bir seyirci misali tünemişler tribüne;
İşte ölen madenciyle oğluna seyirci kalanların vatandaşıyız.