“Siyaset sadece mecliste değil, sokakta yapılır” diyen Çetinkaya, sokağı dinleyerek, taleplere cevap verilirse başarılı olunacağına inandığını söyledi.

2 yılın sonunda kaldırılan OHAL’in tek bir gerekçesi olduğunu ve Cumhurbaşkanı’nın OHAL vasıtasıyla, Kanun Hükmünde Kararname’ler le ülkeyi yönettiğini, başkanlık sistemine geçilince de buna gerek kalmadığı için OHAL’in kaldırıldığını iddia etti.

Çetinkaya, hükümetin yapacağı doğru politikaları destekleyeceğini ama eksik ve yanlış politikalarını da konuşmaya ve toplumun sesi olmaya devam edeceklerini ifade etti. “Siyasette bunu gerektiriyor” diyerek devam etti.

90’LI YILLARA GERİ DÖNDÜK

Ülke ekonomisinin zor günler yaşadığını, aynı zamanda Bayrampaşa’da alüminyum üzerine bir işletmenin de ortağı olduğunu da belirten Nurhan Çetinkaya, ödeme ve nakit konusunda firmaların zor günler geçirdiğini, üretimin ciddi manada sekteye uğradığını söyledi. Tüm sektörlerde durumun iç açıcı olmadığını söyleyen Çetinkaya, konut satışının da durduğunu ve geçtiğimiz yıldan iflas ertelemesi için başvuran müteahhitlerin de durumunun kötü olduğunu belirtti. Sıcak paranın konut yerine faize yatırıldığını belirterek, “90'lı yıllara geri döndük gibi gözüküyor” dedi.

İş adamlarının yatırım yapmaya çekindiklerini ve parayı dolar ya da altına yatırarak ekonomik güçlerini korumaya çalışacaklarını belirtti.

BAŞKANLIK SİSTEMİNİN BİR PROGRAMI YOK

İhracat yapanların ve Otomotiv sektörünün durumunun iyi gözüktüğünü belirten Çetinkaya, onların da ülkenin gidişatıyla ilgili istikrarsızlıktan dolayı korktuklarını, hammadde ve para girişinde hükümetin henüz anlattığı bir politika olmadığını belirtti.  Başkanlık rejimi ile değişen sistemin bir programının da yazılmadığını belirterek, şimdilerde rejimin deneme yanılma şeklinde devam edeceğini gördüğünü söyledi.

Mali Af çıktığı halde maliyeci arkadaşları aracılığıyla başvuruların dahi çok az olduğunu söyleyen Çetinkaya, “Çünkü insanların ödeme ile ilgili kaygılar var. Çıkmaza girip intihar eden esnafların olduğunu da duydum. Maalesef ülkemiz zor durumda” diyerek düşüncelerini paylaştı.

TURİZM CANLANABİLİR

Çetinkaya, OHAL’in kalkmasıyla turizmin canlanabileceğini, Türkiye’nin şu anda Avrupalı bir turist için cazip olabileceğini ve turizmcilerin bunu bir fırsat olarak değerlendirmeleri gerektiğine dikkat çekti.

KURULTAY SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

24 Haziran seçimleri sonrası Cumhuriyet Halk Partisinde başlayan kurultay sürecinden de bahseden Nurhan Çetinkaya, “Bildiğim tek gerçek var ki CHP'de demokrasi diğer partilerle kıyaslanmayacak derecede çalışıyor. Rekabet ortamında bir takım farklı görüşlerin olması doğaldır ama bence hükümetin gündemi, ekonomi bu haldeyken CHP’nin kurultay süreci olamaz” diyerek AK Parti  Sözcüsü Mahir Ünal’a “Bizim işimize karışmasın. Kendi reislerinin vereceği talimatları beklesin. Bizim partimizde demokrasi vardır” diye seslendi.

SIKINTILARIN ÇÖZÜM PARÇASI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ

Uzun zamandan beri Adaların sorunlarını bir ‘Gönül Elçisi’ olarak Ankara'ya gidip gelerek ilettiğini, çözüm üretmeye ve toplumun sesi olmaya çalıştığını söyleyen Nurhan Çetinkaya, “Temizlikten ulaşıma, sağlıktan eğitime kadar birçok projede yer aldık. Olumsuzlukları ulusal medyaya taşıyor, bununla ilgili kamuoyu yaratmaya ve adada yaşayanların sıkıntılarında çözümün parçası olmaya çalışıyoruz” dedi.

MEDİCANA KADIKÖY ŞUBESİNDEN ADALARA HİZMET

Geçtiğimiz aylarda Medicana Kadıköy Sağlık Grubu yönetim kadrosu uzmanlarından Aslı Salamcı, Anıl Uyucu ve Dr. Yalçın Gürsoy Yıldırım’la birlikte Kınalıada’yı ziyaret eden Nurhan Çetinkaya, yaptıkları proje doğrultusunda Kınalıada Su Sporları Kulübü’nün sağlık ünitesi kurulduğunu söyledi. Medicana Kadıköy Sağlık Grubu’nun 34.  Uluslararası Prens Adaları Yüzme Şampiyonasına da sponsor olduğunu belirten Çetinkaya, bundan böyle hem kulüp üyelerinin, hem de Adalılar’ın SGK, özel sağlık sigortası veya ücretli olarak sağlık hizmeti alabilecekleri müjdesini verdi. Emeği geçen herkese teşekkür etti.

HAYVAN SEVERLERİN OYUNU ALMAK İÇİN VAADLER VERİLDİ

24 Haziran seçimleri öncesi Recep Tayyip Erdoğan’ın Kınalıada da faytonların kaldırılacağını ve elektrikli faytonları hazırda bekletildiğini söylediğini hatırlatan Çetinkaya, “Yaklaşık bir ay olmasına rağmen ortada ne bir çalışma var, ne bir elektrikli fayton var, ne de herhangi bir çözüm projesi var” diyerek, “Bunun seçim öncesi hayvan severlerin oyunu almak için yapılan bir oyun olduğunu düşünüyorum” dedi.

FAYTON ADALARIN KÜLTÜRÜDÜR

Faytonların Adaların bir kültürü olduğunu söyleyerek “Burada faytonları kaldırmak bir kültürü yok etmek demektir” diyen Nurhan Çetinkaya, “Fayton ulaşım aracı değil, bir nostaljidir. Adaların kültürdür” diyerek, basında çokça yer alan New York modelinin uygulamaya sokulmasını istediklerini söyledi. Faytonlar için dekovil hattı yapılması gerektiğini de dile getirerek, “Ada içi ulaşımda en kısa mesafe 21 TL en uzak mesafe 79 TL. Faytoncular, adada ikamet eden adalıları çok cüzi bir ücret ile taşımalı. Faytonlar adaların nostalji yüzü olmalı, bunun için hem faytonlar daha hafif özel alaşımlı malzeme ile üretilmeli, yürüyüş takımlarına ilave edilecek kendinden şarjlı aparat ile torku yükseltip ata verdiği yükü azaltarak atların daha az yorulması sağlanmalı. Atların yaşam koşullarına ve çalışma saatlerine düzenleme getirmeli. Dünya standartı gün/9 saat. Bu kuralı aşılmamalı. Ayrıca faytoncuların ehliyet ve rutin kontrolleri yapılmalı, kılık ve kıyafetleri ada ve mesleki yaşam koşullarına göre düzenlenmeli, iletişim kursları ve pratik yabancı dil eğitimiyle kariyerleri yükseltilmeli” diye konuştu. Turizm Bakanlığı ve Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın konuya el atması gerektiğini söyledi.

BEDAVA HİZMET, PAHALIYA MAL OLABİLİR

15 Temmuz’un yıldönümünde vapur ulaşımının da bedava olduğunu 3 bin kişi kapasiteli bir gemiye 6 bin kişinin kontrolsüz şekilde bindiğini, söz konusu bir batma durumunda bir facianın kaçınılmaz olacağını dile getirerek konuşmasını sürdüren Çetinkaya, “Bedavacılığı yol açabileceği sıkıntıların daha pahalıya mal olacağı hesaplanmalı” dedi.

İSTANBUL 3 YOL AYRIMINDA E5, E5 ÜSTÜ ve TEM  

Son olarak Adalar dahil, İstanbul sahillerinin içler acısı durumunu dile getiren Çetinkaya, “E5’in altı, E5’in üstü ve TEM’in üstü” olarak İstanbul’un 3 yol ayrımında olduğunu söyledi. Hafta sonu olduğu zaman E5 üstü ve TEM’in üstü olarak ayrılan bölümün komple sahile indiğini, sahile inilmesine karşı olmadıklarını ama hükümet, İBB ve Belediyeler aracılığı ile kontrollü ve bir uslup adap içinde herkesin sahillerden faydalanması gerektiğini söyledi. “Biri faydalanırken, diğeri mağdur olmamalı” dedi.

Editör: Haber Merkezi