Uzun yıllardır sivil toplum kuruluşları içinde aktif olarak görev alan ve özellikle kadınlara yönelik çalışmalarında önemli başarılara imza atmış olan Av. Seval Özsatıcı, Cumhuriyet Halk Partisi Şişli İlçe Başkanlığı’na Meclis Üyeliği Aday Adaylığı için başvuruda bulundu. Alanında önemli davalara bakan ve insanlara hizmet etme idealini siyasete girerek sürdürmeye karar veren Özsatıcı ile, 31 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimlerde, neden yerel yönetimlerde rol almak istediğini sorduk. Av. Seval Özsatıcı, ‘İnsanların hayatına dokunabilmek, güzelleştirmek, katkıda bulunmak için yerel yönetimde aktif olarak görev almak istiyorum’ dedi. Özsatıcı, kendisine yönelttiğimiz diğer sorularımızı ise şöyle yanıtladı.

Seval hanım, bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Sarıyer’de tamamladım. Selçuk Üniversitesi Adalet Yüksekokulu ve Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Şişli’de ikamet etmekteyim. Şişli’de bulunan ofisimde, kendisi de benim gibi avukat olan eşimle birlikte serbest avukatlık ve arabuluculuk yapmaktayım. Ordu Mesudiyeliyim. 2 dönemdir Mesudiyeliler Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği ve Mesudiye Güzelce Derneği’nde başkanlık görevini yürütmekteyim.

Bu dönem CHP Şişli İlçe Başkanlığı’na meclis üyeliği başvurusu yaptınız? Bir hukukçu olarak siyasete girme kararını nasıl aldınız? Niçin?

Öncelikle bu soruya bir soru ile cevap vermek için sanırım siyasetin tanımına bakmak gerekir. Siyaset ya da diğer adıyla ‘Politika’ en genel tanımıyla, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayıştır. Politika/Siyaset devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esasının bütünüdür.

Siyaset algısı ve anlayışı ilk örneğinin görüldüğü antik dönemlerden günümüze değin, içerik olarak değişti ve gelişti. Bugün siyasetin özünün ve amacının, “insan iradesi” ve “insan amaçlarının yaşama geçirilmesi” olduğu söylenebilir. İnsanların etkilediği, oluşturduğu ve değiştirebildiği alanların hepsi aynı zamanda siyasi alandır. Dolayısıyla her insan, farkında olarak veya olmayarak düşünce ve eylemleriyle hayata yön vermekte yani siyaset yapmaktadır.

‘Güzellikleri çoğaltmak için adayım’

Bu bağlamda düşünen, yorumlayan, farkında olan biri olarak zaten siyasetin içinde olduğumu söyleyebilirim. Aynı zamanda bir hukukçunun siyasetin dışında olması da kabul edilemez. Hukuk bilimi devletin insan ile ilişkilerini, insanın insan ile olan ilişkilerini düzenleyen bir bilim dalıdır. Dolayısıyla bir avukat olarak işimiz insan, her düşünceden, her yaştan, her etnik gruptan insanı anlamak ve sorunlarına çözüm bulmak. Siyaset insanı sevmek işidir, siyaset önce ben demeyenlerin, bir insanı mutlu edebilmenin hazzını dünyanın bütün nimetlerine tercih edebilenlerin işidir. Bütün bunları ruhumda hissediyor ve yaşamımın bütün safhalarında da hayata geçirebildiğimi ve bundan sonra da geçirebileceğimi düşünüyorum. Yakınımda olan her insanın hayatına gücümün yetebildiği kadar güzellik ve mutluluk katabildiğimi geri dönüşlerden anlıyorum. Şişli’de meclis üyeliği başvurusunda bulunmamın sebebinin özetle; insan hayatına dokunmak ve güzellikleri çoğaltabilmek için en iyi yolun yerel yönetimler olduğunu düşünmektir diyebilirim.

Şişli’yi bize biraz anlatır mısınız? Şayet meclis üyesi olsanız hayalinizdeki Şişli için ne tür çalışmalar yapacaksınız?

Yaklaşık 20 yıldır Şişli’de yaşıyorum. Hem evim hem de iş yerim Şişli’de. Şişli’de yaşamak benim için başlı başına bir mutluluk. Şişli’yi en çok Pazar günleri severim. Özellikle benim bulunduğum Merkez Mahallesi’nde pazar günleri sanki yerli ahalisine kalmış gibi sakindir. Trafikten nefes alamayan caddeler, Pazar sabahları bomboş olur. Şişli’nin sokakları, evleri tarih kokar. Çoğu zaman binalara bakar düşünürüm kimler yaşadı, nasıl mutluluklara ya da acılara ev sahipliği yaptı diye.

‘Bir Şişlili olarak Şişlilerin ne istediğini biliyorum’

Evet, Şişli’nin iki tane yüzü var. İlki çok sayıda iş yeri barındıran yoğun tempoya sahip bir Şişli, diğeri ise burada yaşayan, ikamet eden insanların olduğu sakin ara sokaklara sahip olan, tarihi dostlukları devam ettiren bir Şişli. Şişli bu ikisini de burada bünyesinde yaşatmak zorunda. Ve bu büyük bir ayrıcalık. İş yerlerinin fazlalaşması burada yaşayan insanların yaşam alanlarını daraltmamalı. Ancak Şişli’de yaşayanların yaşam alanlarını daraltmadan Şişli’nin ticaret merkezi olması sağlanmalıdır. Şişli’de hem ikamet eden biri olarak hem de iş yeri sahibi olarak iki yönünü de biliyorum. Kısaca Şişli’de yaşayan komşum Nurten teyzemin, Agavni ablamın, alışveriş yaptığım kasap Doğan abimin veya kuruyemiş dükkanı işleten Müzeyyen’in de sıkıntılarını, dertlerini biliyor ve paylaşıyorum.

Şişli’de CHP belediyecilik anlayışının bugüne kadar çok güzel örnekleri verildi. Elbette amaç her zaman daha iyisini daha güzelini yapmaktır. Zira dünya hızla değişiyor. Bu saatten sonra amacımız bu değişime ayak uydurabilecek ve ticaret merkezlerini ve yaşam alanlarını bünyesinde aynı anda barındırmayı başarabilmiş olan Şişli’yi, dünyanın sayılı merkezlerinden biri yapmak olmalıdır. Bu doğrultuda kafamda birçok proje var.

Anladığım kadarıyla bilgi, birikim ve deneyimlerinizle siyasete bir şeyler katmak istiyorsunuz? Bunu bize biraz anlatır mısınız?

Şişli’de farklı hayatlara farklı dokunuşlar yapmak gerektiğini düşünüyorum. Zaten bence, az evvel de değindiğim gibi, Şişli, CHP belediyeciliğinin en güzel örneğini verdi/veriyor. Biz bu saatten sonra dünya kenti olma gayretinde olmalıyız.

Şişli, Merkez Mahallesi’nde oturuyorsunuz ve iş yerinizde burada. Şişli halkıyla iç içesiniz. Kadınlar mevcut yerel yönetimden memnun mu sizce? Yerel yönetime önerileriniz var mı?

Bence konuşulması gereken Şişli’de kadınların yerel yönetimden memnun olup olmaması değil, bizler belediye olarak kadınların hayatını nasıl daha fazla kolaylaştırabileceğimizi değerlendirmeliyiz. Çalışan anneler için kreş sorununu söyleyebilirim, bu çalışan kadınlar için gerçekten problem. Şişli Belediyesi’nin bu yönde çalışmaları olduğunu biliyorum. Özel kreşler pahalı. Kadınların iş hayatına katılmasını sağlamak için öncelikle, çocuklarının bakımının yeterli ve gerekli şekilde yapılacağı ve çocuklarının güvende, mutlu olacaklarını bildikleri daha fazla kreşe ihtiyaç var.

‘En büyük hayalim ‘Kadın Dayanışma Evleri’nin açılması’

Şiddete maruz kalan, kalmış veya yakın tehdit altındaki tüm kadınlar için ücretsiz hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetinin yanı sıra kadın dayanışma evi açma hayalim var. “Kadın sığınma evi” kavramını özellikle kullanmak istemiyorum. Zira bu ev kadınların sığınacakları bir yer değil bizatihi kendi evleri olmalıdır. Bu nedenle ''DAYANIŞMA EVİ''. Herhangi bir tehdit altında olsunlar veya olmasınlar, eşyalarını alıp gönül rahatlığıyla gidebileceği, kendi evi olmalı. Şişli bunu yapabilir ve bırakın Türkiye’yi dünyaya örnek olur.

Ayrıca iki tane dünya tatlısı dostlarım olan köpeklerimden de yakınen biliyorum, hayvan dostlarımızın hava alması, stres atmaları için pek bir alanları yok. Bu sorunun acilen çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.

‘Şişli halkı Cumhuriyetçidir ve öyle kalacaktır’

Listeler açıklandıktan sonra aday olamazsanız ne yapacaksınız?

Aday olamaz isem, yaptığım işe devam edeceğim. İnsanların sorunlarına çözüm bulmaya…

Son olarak Şişli halkına ve seçmenlere yönelik söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Şişli halkı her zaman aydınlığı ve Cumhuriyeti savunan bir halk olmuştur. Şişli halkından bir ricada bulunmak istiyorum. Bu özelliği asla ama asla kaybetmesinler. Şişli halkı cumhuriyetçidir ve biliyorum ki öyle de kalacaktır.

FİDAN UĞUR - KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi