Bugün de başta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahların konuştuğuna dikkat çeken Beko, açıklamasında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Savaşlarda birileri rant devşirir, birileri iktidarını güçlendirir. Biz işçilerin ise bombaya, silaha değil işe ve aşa ihtiyacımız vardır. Hepimiz bilmekteyiz ki, savaşlarda ölenler savaşları çıkaranlar değil, işçiler, emekçiler, yoksullardır. Savaş adaletsizlik üretir çünkü savaşlarda biz ölürüz; siyasetçiler öldüğümüz çukurun üzerinde yeni savaş yeminleri eder. Savaşları zenginler başlatır, ancak yoksullar ölür; yoksulların çocukları ölür. Savaş adaletsizlik üretir çünkü savaş emeği etnik ve mezhepsel olarak böler. Bölünen işçiler tüm haklarını kaybeder. Savaşlarda biz öldükçe, bizi yönetenler ölü bedenlerimizi düşmanlık yaratmak için kullanılır. Bilirler ki biz etnik olarak, mezhepsel olarak bölünürsek, birbirimize düşersek bizi daha iyi sömürürler, daha kolay kandırırlar. Biz ölürüz; onlar kazanır. Savaş adaletsizlik üretir çünkü savaşlarda patronlar, tüccarlar kazanır. Savaş adaletsizlik üretir çünkü savaş demokrasiyi yok eder. En temel demokratik haklar askıya alınır. Savaşa karşı çıkanlar, muhalifler, haklarını savunanlar işten çıkarılır, hapishanelere atılır. Savaş adaletsizlik üretir çünkü emeğin hakları, emeğin talepleri savaşların gölgesinde kaybolur gider. Emek insanca yaşamak ve insanca çalışmak istediğinde ‘şimdi sırası değil’ derler. Bu nedenle ülkede, bölgede ve dünyada tüm savaşları durduracak olan, durdurması gereken biziz. Biz işçiler savaşın en büyük mağdurları olarak, kimseden adalet ve barış bekleyemeyiz. Barışı da, adaleti de, haklarımızı da kazanacak olan bizleriz.
Yurtta barış, dünyada barış
Yaşasın işçilerin birliği, yaşasın halkların kardeşliği!”
 
 

Editör: Haber Merkezi