NE İSTEDİLER DE VERMEDİK DEMEK, YAŞANAN İLİŞKİNİN ÖZETİDİR!
Açılış konuşmasını yapan İlçe Başkanı Celal Sevinç, katılımcılara hoş geldiniz diyerek, 15 temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan sivil darbe girişimi ve ohal nedeni ile gencecik kişilerin mağdur olduğunu belirterek, il merkezlerine 4533, genel merkeze ise 41 bin civarında mağdur dilekçesinin geldiğini söyledi. “Devleti yeniden dizayn ediyorlar” diyen Sevinç, Avukat olduğunu ve 9 duruşmanın 5’inde hakim olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın “Ne istedikte vermedik demek” sözünü, bir baba oğul ilişkisinin, bir ortaklığın, bozulan bir ilişkinin kabulu olarak nitelendirdi.

DARBE OLSAYDI MECLİS İŞLEVSİZ OLACAKTI, ŞİMDİ DE MECLİS İŞLEVSİZ!
Panelin medaretörlüğünü yapan Ali Özgündüz, 15 temmuz gecesi bir darbe girişimi olduğunu, meclis araştırma komisyonu teklifi vererek kurulmasını sağladıklarını söyledi. Ancak bu olayların sıcağı sıcağına çözüleceğini, ilk ifadelerin ve delillerin sıcağıyla olacağını, sonrasının kurgulama olacağını söyledi. AKP’nin süreci uzatmasını soru işareti olarak değerlendirdiğini söyleyen Özgündüz, “Meclisin bombalanmasını bahane ettiler. Bize kimse yol haritası çizmesin, biz yolu biliyoruz. Darbe olsaydı meclis işlevsiz olacaktı. Şimdi de işlevsiz. Darbe olsaydı işsizlik olacak çok kişi işinden olacaktı. E şimdi de aynı şey oluyor. Demek ki sivil darbe gerçekleşiyor” dedi.

KAVRAM KARGAŞASI YAŞIYORUZ!
Panele konuşmacı olarak katılan Milletvekili Zeynel Emre, kamuoyunun doğru şekillenmesi için, herkesin konuyu iyi özümsemesi gerektiğini söyledi. “Bizler kavram kargaşası yaşıyoruz” diyen Emre, 15 temmuz da derin bir yara aldığımızı ifade etti. “Fetö ile mücadelede hemfikiriz ama Ohal diye iflas erteleme olmaz. Askeri okulların yeniden düzenlenmesinin fetöyle alakası yoktur. Bunlar mecliste karar verilecek şeylerdir. Şu tarihe kadar yapılanlar suç, su tarihe kadar olanlar suç değil kararını yargı verir” diyerek OHAL’i içine almayan olayların yaşandığını söyledi.
“Biz bunları anayasa mahkemesine götürmezsek aldığımız oylar helal değildir” diyerek açıklamalarını sürdüren Zeynel Emre, “AKP diyor ki; bizim yaptığımıza itiraz etmeyin, edeni fetöcü ilan ederim” diyerek, bu ülkede F tipi yapılanma var derken kimsenin kendilerine inanmadığını ama şimdilerde haklı çıktıklarını herkesin gördüğünü ifade etti.
CHP’nin siyaseten daha avantajlı bir dönemde olduğunu da sözlerine ekleyen Emre, kulaktan kulağa propagandanın daha etkili olduğu bir dönemde olduklarını ve meclisi çalıştırmamanın da bir acizlik olduğunu belirtti.



KİMSENİN DİKTATÖRLÜK HEVESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!
Darbe girişimine mecliste olan 4 partinin de karşı durduğunu, halkında karşı çıktığını ve en önemlisinin de TSK içerisinde olan dirençli askerler sayesinde başarısız olduğunu belirten Emre, “Bu dirençli askerlerimizde kapatılmaya çalışılan okullardan mezun. AKP istediği metodu ülkeye empoze etmeye çalışıyor. CHP varken bu hedefe ulaşamayacaklar. Kimsenin diktatörlük hevesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“Fetö ile mücadelede her alanda işine son vermeler oldu da, bir türlü siyasete sıra gelmedi” diyerek konuşmasına başlayan Milletvekili İlhan Cihaner,”Mücadelemi ediliyor, yoksa AKP kendi egemenliğini mi yapmaya çalışıyor” diyerek yüzlerce cevapsız sorunun olduğunu söyledi.

AKP KENDİ REJİMİNİ UYGULAMAYA ÇALIŞIYOR!
“OHAL’i darbe olayına karşı mı uzatmaya çalışıyor?” diye soran Ali Özgündüz’e, sürecin artı ve eksilerine değinilmesi gerektiğini ifade eden Cihaner, “Bu süreç 2 sütunda uzatılmalı. Cemaat ve AKP ayrımı yapmanın doğru olmayacağını düşünüyorum. İç içe geçip kriminal ortaklıklarının o kadar çoktu ki ayrım yapmak doğru değil. Biz iktidar olsaydık, ya da adında demokrasi olan bir iktidar olsaydı bu yapıyla hesaplaşmak zorunluydu. Ama AKP için geç kalınmış bir hesaplaşmadır bu” diyerek cevap verdi. “Cemaat pratiğinde Laik ve Atatürkçü Öğretmenler’e neler yaptığını unutmamak lazım” diyen Cihaner, “AKP kendi rejimini de uygulamaya çalışıyor” dedi.



YENİKAPI’DA AKP’YE MEŞRUDİYETİ AÇIK ÇEK OLARAK BİZ VERDİK!
AKP’nin kurulduğu günden bu yana meşrudiyet kazanamadığını ifade eden Milletvekili Cihaner, “Yenikapı’da AKP’ye meşrudiyeti açık çek olarak biz verdik” diyerek öz eleştiride bulundu, bir kaç kuşağı etkileyecek bir sorunla karşı karşıya olduğumuzun altını çizdi.
Karşılarındaki yapının şeffaf olmadığını sözlerine ekleyen İlhan Cihaner, “Ana muhalefet partisi olarak ne yapıldığını unutmadan, panik duygusundan çıkmalıyız. Sürecin adil yürütülmesi için, yargının toparlayıp hakemlik yapması lazım” dedi.



YAŞANAN SÜRECİN MİLADI KUMPAS DAVALARIDIR!
Panelin son konuşmacısı Ergenekon ve Balyoz davaları mağduru Milletvekili Dursun Çiçek “Yaşanan sürecin miladı kumpas davalarıdır. Ne yaşanıyorsa Akp ve Fetö birlikteliğinin sonuçlarıdır” diyerek konuşmasına başladı.
Yargıyı hakim ve savcı kılıklı militanlara teslim edenin de bu yapı olduğunu ifade ederek konuşmasını sürdüren Çiçek, “Ergenekon ve Balyoz davalarından sonra verdiğim demeçte de Fetö ile mücadelede göreve hazır olduğumu söylemiştim” ifadelerine yer vererek, önümüzdeki ilk seçimde bu karanlık zihniyetten kurtulacağına inandığını ve tek amaçlarının bu olduğunu sözlerine ekledi.
İBB dahil bir çok başkanlarının Fetö ile iç içe durumda olduğunu iddia eden Çiçek, Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel yönetimlerdeki fetöcüleri temizlemek için seçimleri öne almaya çalıştığını belirtti. “2 sahte imamdan kurtulmanın tek yolu sandığa gömülmeleridir” diyen Milletvekili Dursun Çiçek, “Cumhuriyetin ordusu kendi komutanına silah sıkan bir acıyı izledi” dedi.
Önümüzdeki seçimlerde cumhuriyetin kurumları oluşmazsa, yine iç savaştan kurtulamacağımızı sözlerine ekleyen Çiçek, ceza evinde kalan biri olarak cezaevi psikolojisini bildiğini, ya sarayda ya Silivri'de yada Sincan'da hayatını sonlandıracak bir liderle karşı karşıya olduğumuzu belirtti.
İdarenin aldığı ihraç ve görevden uzaklaştırma kararının da, yargı mensuplarının kararı olduğunu belirten Çiçek, “Biz Atatürkün çizgisinden çıkmayan, aydınlıkları savunan bir partiyiz. Yaşananlardan çıkaracağımız derslerle adaleti ve hukuku savunacağız” diyerek konuşmasını bitirdi. Panel karşılıklı soru cevaplarla devam etti.

Selvi Sarıtaç/Kent Yaşam
 
Editör: Haber Merkezi