Senarist, yazar Dinçer Dayı'nın Ermeni meselesini konu alan Kelebek Ömürlü Sevdam isimli kitabı yayınlandı. Konuyla ilgili gazetemize açıklama yapan Dinçer Dayı “1915 Ermeni olaylarının bugüne kadar bilinmeyen yönlerine bu kitapta değindim. Ortaya atılan iddiaların asılsızlığına dikkat çektim. 1915 olayları asılsız iddialarla beslenmeye çalışılan olaylar. Üstelik bu olaylar bizimle Ermenilerin arasında bile değil. Senaryo da ve kitapta tamamen gerçekleri yansıtan ve göz ardı edilen bir konu var onu da bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyoruz.”

Ermeni vatandaşlarımızla bir alıp veremediğimiz yok

Orijinali 54 bölümlük bir dizi senaryosu olan kitabı yazmakta ki gayesini gazetemize anlatan Dayı şunları söyledi; "Kitabı yazmaktaki amacım ne eski yaraları deşip, o acıları tekrar canlandırmak,  ne de geçmişin hesabını intikam duygularıyla sormaktır. Bugün hala Türkiye’de yaşayan ve biz Türkler olarak kendimizden bir parça saydığımız Ermeni vatandaşlarımızla bir alıp veremediğimiz yok. Sadece geçmişte Türklere yapılan haksızlıkları dile getirerek, saptırılan bazı gerçekleri göz önüne sererek, insanlara doğruları öğretmek yada göstermek adına bilgilendirmek amacında olup, büyüklerimin zamanında işgalci ve kışkırtılan Ermenilerden çektikleri sıkıntıları ve yine Ermenilerin onlara yaptıkları eziyetleri acımasızca gerçekleştirdikleri katliamları, siz okuyucularında bilmesi gerektiği kanaatiyle büyüklerimin bana anlattıkları gerçek ve kötü günleri sizlere bu yazdığım kitapta aktarmaya çalıştım"

Hınçak ve Taşnak Cemiyetleri 
Dayı sözlerini şöyle sürdürdü “Aslında şöyle söyleyeyim 1915 olaylarına ışık tutacak, bu güne kadar hiç bir tarihçinin dikkat etmediği, belki de gözden kaçırdığı önemli olan bir konu. Dünyada 3 tane güçlü lobi var. Bunlar Yahudi, Rum ve Ermeni lobisi. Rum ve Ermeni lobisini karşı karşıya getirecek bir konu var gerçekler var. Bu olay sadece bizim meselemiz değil,  Ermeniler İngilizler ve Rusların kışkırtması ile bir iç isyan başlattılar. Yaşadıkları yerlerde Kürt, Türk ayırmadan saldırlar yaptılar, yok ettiler. Hınçak ve Taşnak Cemiyetleri üzerinden örgütlendiler. Hatta civardaki Rum halkını da öldürdüler, onların da parasına malına mülküne tecavüz ettiler, saldırdılar. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan bu konuda oldukça hassas. 2013 yılında Başbakan’ken bu konuya büyük önem vermişti. Çünkü uluslararası arena da biz, daha önce de söylediğim gibi sekiz dava da tazminata mahkum olmuşuz.”

Türkiye'de yaşayan Ermeni yurttaşlarımızla ulus olarak aslında bir problem olmadığının altını çizen Dayı sözlerini şöyle noktaladı; "Düşünün bir kere hangi mantık bunu kabul eder? Bir devlet bir milleti 900 sene himayesinde bulunduracak ve 900. sene, üstelik zayıf olduğu bir dönemde, o milleti yok etmek isteyecek. Eğer Türk Devleti büyük ve şerefli bir millet şahsiyetine, kişiliğine sahip olmasaydı, herkesin bildiği gibi, bugün yeryüzünde değil Ermeni  bir Bulgar, bir Yunan, bir Sırp kavmi var olmazdı."

 Elizan Altunufağı / Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi