Avcılar Deniz köşkler Mahallesi’nde riskli olduğu için yıkımına başlanan, ancak yandaki bina zarar gördüğü için yarısı yıkık halde bırakılan bitişik nizamlı beş katlı iki bina, mahalle sakinlerine korkulu anlar yaşatıyor.
Zeytinburnu’nda çöken yedi katlı binanın biri çocuk iki kişinin hayatını kaybetmesine, 17 kişinin de yaralanmasına yol açtığını hatırlatan vatandaşlar, rüzgarlı havalarda beton parçaları kopan yapının bir an önce yıkılmasını istiyor.

YANINDAKİ BİNANIN DA YIKILMASI GEREKİYOR

Denizköşkler Mahallesi Dr. Sadık Ahmet Caddesi üzerinde bulunan söz konusu binaların yıkımına üç ay önce başlanmıştı. Kat malikleri kentsel dönüşüm kapsamında müteahhitle anlaşmış, yıkımı belediye üstlenmiş ve Avcılar Belediyesi Fen İşleri ekipleri, çalışmalara başlamıştı. Ancak yetkililer, bina kirişlerinin yan binayla bağlantılı olduğunu, yıkım işleminin o yapıda da yıkılma riski yarattığını fark edince işlem durduruldu. Yapılan incelemeler her iki binanın birlikte yıkılması gerektiğini ortaya koydu. Ancak diğer binanın sahipleri, ‘evlerinin sağlam olduğu’ iddiasıyla tahliye talebini kabul etmedi.



OTELDE AĞIRLANACAKLAR

Belediye yetkililerinden alınan bilgiye göre, bitişik binada yapılan tetkikler risk tehlikesini raporlarla ortaya koydu. Somut deliller ve yıkım kararı karşısında daha fazla direnemeyen kat malikleri, tahliye için 90 günlük yasal süreyi kullanma yoluna gitti.
Yasal sürenin Mart ayı gibi tamamlanacağını belirten yetkililer, yüksek risk nedeniyle bu süreyi, tüm masraflarını belediyenin karşılayacağı otellerde geçirmeleri önerisinde bulunduklarını, eşyalarında uygun depolarda koruma altına alma taahhüdünü  verdiklerini ifade ettiler. Bir kısım kat malikinin bu öneriyi kabullendiğini, geri kalanların da ikna edilmesi için uğraşıldığını belirten yetkililer, her üç binanın da en kısa sürede yıkılarak tehlikenin ortadan kaldırılacağını söylediler.

SÜRE DOLMADAN ÇÖKER Mİ?

Bina tetkiki, raporlama, tebligat, yasal süre gibi bürokratik işlemlerin çok zaman aldığını, bu yüzden vatandaşların belediyeyi ihmalle suçladığını belirten yetkililer, binanın kendiliğinden çökme riskinin ne olduğu sorusunu ise, “Avcılar 1999 Marmara Depremi felaketini yaşadı, eski binalar zaten yorgun ve hasarlı. Yıkılır da diyemeyiz yıkılmaz da diyemeyiz. Vatandaşlar böyle durumlarda bizimle işbirliği yaparsa, süreç hızlanır ve sonuca gidilir” şeklinde cevapladılar.

Editörün notu

Hepimiz sorumluyuz
Önce binaların sonra plan ve alt yapının yapıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Kontrolsüz göçlerle hızlı ve çarpık büyüyen İstanbul, imar aflarıyla defalarca hançerlenen güzelim bir kent. Üstelik periyodik olarak büyük depremlerle sarsılan, yıkılan, yeniden doğrulan dünya başkenti. 1999 depremi sonrası, ‘afet bölgesi’ ilan edilip vergi gelirleri düşmesin diye hasarlı binalara sağlam raporu verilen Avcılar, bu şehrin gözde ilçelerinden. Hasarlı binalarına çakılan uyarı levhalarını söken, çatlak duvarları sıvayla kapatıp sağlam-mış gibi satanların yaşadığı...
Bürokrasiyi anlatmaya zaten gerek yok...
Yani yaşanan felaketler sadece bir kişinin, bir kurumun sorumsuzluğundan kaynaklanmıyor. Hep birlikte felaketleri, felaketlerimizi hazırlıyoruz. Bu böyle biline...


Senay BADUR-Kent Yaşam
 

Editör: Haber Merkezi