Milletvekili adaylarının kendilerini tanıtmak ve parti projelerini anlatmak amacıyla gerçekleştirilen toplantının ilkine CHP PM Üyesi Yasemin Öney Cankurtaran, CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Ş.İlken Uygun, CHP Kağıthane İlçe Başkan Yardımcısı Cabbar Kement, CHP Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, CHP İstanbul milletvekili adayları Mustafa Sarıgül, Barış Yarkadaş, Fatma Genç, Fatsalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği eski Başkanı Av. Özlem Hazinedar katıldı.



Fatsalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Osman Cayak, toplantıya katılan Ordu ve ilçelerini temsil eden sivil toplum kuruluşu ve derneklerin temsilcilerini takdim ettikten sonra tüm katılımcılara teşekkür ederek, “Dernek merkezimizde bu çalışmayı önceki seçimlerde de gerçekleştirmiştik. Amacımız tüm siyasi parti temsilcilerini ve dernek üyelerimizi biraraya getirerek birbirlerini tanıma fırsatı yaratmaktır. 1 Kasım seçimlerinin tüm ülkemize şimdiden hayırlı olmasını diler, hepinize katılımınız için teşekkür ederiz” dedi.

 

Terör bizi bezdirmeyecek

Daha sonra söz alan ve Fatsalılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği eski Başkanı Av. Özlem Hazinedar ise, Ankara'daki bombalı saldırıda hayatını kaybedenleri anarak başladığı konuşmasında, "Kara bir gün yaşandı ülkemde, Türk ulusunun tarihinde görülmemiş bir saldırı, memleketimizin kalbinde, başkentimiz Ankara'nın göbeğinde her yaştan ve her yöreden gelmiş, dillerinde ve yüreklerinde barıştan başka hiçbir söylemi olmayan on binlerin ortasında patlatılan bomba hepimizi mateme saldı. Binleri parçaladı, yüzleri bu hayattan ayırdı. İnsan hayatının kamu düzeninde korunamaması vahim bir durumdur maalesef. Mesele artık bir alt kimlikler meselesi değil artık bir varoluş meselesidir. Bu topraklarda huzur içinde, birlik içinde, barış içinde demokratik kültür ve geleneklere bağlı kalarak, güven içerisinde bir yaşam inşa etme meselesidir. Bu ülkede kader birliği yaptığımızı unutmadan, başka gidecek bir yerimiz olmadığını unutmadan, çocuklarımızın geleceği için artık el ele vermenin ve bu cumhuriyeti kuran ve kurtuluş savaşını vermiş bir millet olarak mücadelemize daha azimle devam etmenin vaktidir. Zengin bir coğrafyanın 75 milyonu olarak bir bütünlük içinde var olmamızın yolu, demokrasiyi teorik ve pratik olarak özümsemiş çağdaş yöneticilere olan ihtiyacımızdır. Terör bizi bezdiremeyecek. Demokrasinin gücüyle bunların da üstesinden geleceğimize inancımız tamdır' diye konuştu.


CHP iktidarında barışı yaşayacağız

Daha sonra söz alan CHP PM Üyesi Yasemin Öney Cankurtaran ise yaslı günlerin arkasından konuşmanın zor olduğu belirterek, 'Siyasetçilerin en önemli görevi umut verici olmaktır. Ama bugün maalesef çok umut verecek bir durumumuz kalmamıştır. Gelinen bu durum için tüm halkımızdan ve Türkiye'den özür diliyorum. Devletin görevi tüm yurttaşları korumak iken bugün gelinen ortamda kör inatlar, imhacılık ve maksimize edilmiş fikirler ortamında ülke kan gölüne dönüştürülmüş. 7 Haziran'dan sonra her gün gelen ölüm haberlerini ne kadar da kanıksar duruma gelmişiz. Ülke olarak akıl değil zeka tutulması içindeyiz. Adeta vicdanlarımızı dondurdular. Her gün yanan canlarımızın yanında kendimizi olayların dışında tutmaya başladık. 7 Haziran'dan sonra meydana gelen olayların hiçbirinin üzerine devlet tam olarak gitmedi. Failler tam olarak ortaya çıkarılmadı. Yaşanan olaylar karşısında önlemler artırılmadı. Olaylar kamuoyuyla paylaşılmadı. Ankara Garı en ufak bir olayda kimlik araması yapan devlet acaba 10 Ekim'de neredeydi. CHP olarak başbakanlığa bir rapor sunduk. İçinde 21 teröristin isminin olduğu. 10 Ekim katliamını yapan iki kişinin ismini ve bunların takip edilmesi gerektiğini bildirdik ama bu kadar büyük bir mitingde hiçbir arama yapılmadı. Bugün itibariyle 107 kaybımız var. Hükümet yetkilileri, başbakan, yöneticiler zafiyet yok diyor. Peki zafiyet yoksa neden Emniyet Müdürü görevden alındı? Bir taraftan vicdanı olmayan çok sayıda terörist gurup var. Sınırlarımızın güvenliğini sağlayamadık. Komşularımızla aramızı bozduk, oradaki teröristlere kendi ellerimizle silah yardımı yaptı devletimiz. Bir dış politika uzmanı olarak şunu söyleyeyim ki bugün Türkiye'de yüzlerce eğitilmiş, nişancı terörist var. Nasıl temizleriz nasıl yaparız? Defalarca akademik kimliğimle rapor yazdım. Hiçbir çalışma yapılmadı. Neden? Çünkü biz IŞİD'i terör örgütü olarak kabul etmedik. BM'ye göre terör örgütü olarak edilen IŞİD'i biz devlet olarak terör örgütü olarak kabul etmediğimiz için yakalananlar da yargılanmadı. Tüm bunların hesabını bir gün soracağız inşallah. Biz seçim bildirgemizi barış ve demokrasi üzerine inşa ettik. Hepimiz söz verdik. Bizler bundan sonraki nesillerimize barış borçluyuz. İnşallah CHP iktidarında barışı yaşayacağız. Barış yaşatılır, vurulmaz.

 

Sorumlu Erdoğan'dır

CHP İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı Barış Yarkadaş ise ülke olarak zor günlerden geçtiğimiz belirterek, "Türkiye çok zor ve karanlık günlerden geçiyor. Çok ağır olaylar yaşıyoruz. Şimdi yaşadığımız bu olayların sorumluları sanki kendilerinin olan bitenden haberi yokmuş gibi davranıyor. Oysaki bugün IŞİD, El Nusra, El Kaide gibi terör örgütleri Türkiye'de cirit atıyorsa bunun sorumlusu başta Erdoğan olmak üzere tüm siyasi yöneticilerdir. ABD ve İsrail'in Erdoğan'a halife rolü vermeye çalışarak Ortadoğu ülkelerini etkileyecek bir lider yapmak istemesi, Erdoğan ve etrafındaki yöneticileri Ortadoğu'yu dizayn etmeye yönlendirdi. Onlar kendilerini esas oyuncu zannederken gelinen süreçte birer figüran oldukları ortaya çıktı. Erdoğan ve arkadaşları başta Suriye olmak üzere, Mısır, Tunus, Libya, Irak vb. ülkelerin tamamını dizayn etmeye başladılar. Bugün IŞID adlı terör örgütü Ankara'nın göbeğinde bomba patlatarak 106 insanımızın canını alabiliyorsa bunun sorumlusu en başta Tayyip Erdoğan ve siyasi iktidardır. Neden? Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, Genişletilmiş Büyük Ortadoğu ve Afrika Projesi çerçevesinde Beşar Esad'ı devirip yerine Müslüman Kardeşler adlı örgütü geçirmeye ve Suriye'yi de bir anlamda yönetmeye çalıştı. Suriye'nin içinde bir muhalefet yok bu örgüt bir kısmı El Kaide'den bir kısmı da Irak'tan devşirilmiş adına da İŞİD denilen içinde Saddam'ın eski generallerinin olduğu ve CIA tarafından eğitilen kişilerden oluşturulan bir yapı. Bu yapı Esad'ı devirmek amacıyla Türkiye'den desteklenen bir güçle Suriye'nin başına bela oldu. Şimdi siz Suriye'yi ben yöneteceğim derseniz bunun yapabilmeniz için terör örgütüyle birlikte hareket etmeniz gerekir. Türkiye'nin başına gelen terör örgütüyle birlikte hareket etme ve kullanma sonucu ortaya çıkmıştır. Komşularınızın iç işlerine karışıyım derken terör örgütünün oyuncağı haline gelirsiniz ve Ankara'nın göbeğinde IŞID gelir eylem yapar, iktidarınızı da tehlikeye sokar. Tüm mesele Mustafa Kemal'in ilkelerinden koparak 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' ilkesini unutup, onu yok sayıp kendinizi orta doğu lideri sanmanızdır. Tüm devletlerle sorunlu hale gelmişken oraları yönetmeniz söz konusu olamaz. Başka ülkelerin içişlerine karışmayacaksınız. Kendine verilen rolü gerçek sandı. Ortadoğu'nun lideri, dünyanın yeni halifesi olacağını sandı. İŞİD'i Türkiye'de kimi zaman Kürtlere karşı kimi zaman da Alevi vatandaşlara karşı kullanırım diye destekledi. İŞİD eğer bugün ülkemizde yüzde dörtlük bir sempatizan kazanmışsa bu siyasi iktidarın söylemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu karanlık ortamdan bu hergün kan dökülen ortamdan kurtulmamızın tek yolu var 1 Kasım seçimlerinde sandığa gideceğiz. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesinin hayata geçirilmesini sağlayacağız" diye konuştu.

 

Hiçbir şey insan hayatı kadar önemli değildir

Daha sonra söz alan CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Mustafa Sarıgül ise, yaşanan olayların ülkemizi acıya boğduğu belirterek, 'Villamız olsa komşumuzda her gün kavga varsa biz mutlu olabilir miyiz? Hiç bir şey insan hayatı kadar önemli değildir. 1 Kasım seçimlerinde alacağınız karar ülkemizin geleceğine önemli ölçüde yön verecek. Tercihinizi barış ve demokrasi yolunda kullanmanızı ve şimdiden seçimlerin halkımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.


Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar 1 Kasım seçimlerinin tüm ülkemize şimdiden hayırlı olmasını dileyerek, “Ülkemiz çok değerli onun için büyük mücadeleler verdik. Bundan sonra da bu mücadelemize devam edeceğiz. Biz Atatürk'ün bize armağan ettiği değerlerle yaşadık ve o değerli yaşatmak için hizmet edeceğiz" diye konuştu. Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi