CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Tansel Gülmezoğlu, değiştirilmesi gündeme gelen Anayasa maddeleri ile referandum çalışmalarını gazetemize değerlendirdi.

Referandumun gündeme geldiği günden beri, gerek sahada, gerekse sosyal medyada yürüttüğü HAYIR kampanyasıyla büyük atağa geçen CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Tansel Gülmezoğlu, "Partim için değil, vatanım için endişelerim var. Vatanım olmazsa parti de olmaz. 18 maddeye bakınca bir vatandaş olarak can ve mal güvenliğimin olmadığını görüyorum. Endişeliyim" dedi.
Yazılı ve göresel basının tarafsızlık ilkesini kaybettiğini, kendisinin de zaten bire bir çalışmanın daha etkili olduğuna inandığını belirten Gülmezoğlu, “Referandumun gündeme düştüğü ilk gün ‘seferberlik ilan ediyorum’ dedim. Sözümü tuttum, tutmaya da devam edeceğim. ‘HAYIR’ diyenlerin bire bir sokakta ve sosyal medyada çalışarak, yandaş medyanın gücünü yıkacağına inancım tam” şeklinde konuştu.

Bu çerçevede örgüt çalışmalarına destek vermek amacı ile sahada broşür dağıttığını ve bunun dışındaki tüm zamanını daha çok ‘EVET’ oyu kullanacak kişilerle sohbet ederek, bilgilerini paylaştığını ifade eden Gülmezoğlu, “Parti kimliğim bir yana, ben aynı zamanda doktorum, kadınım, anneyim ve endişeliyim. Bu referandumda HAYIR diyeceğim. HAYIR için çalışmaya devam edeceğim” dedi.

Kararsızların yanı sıra, dayatılmak istenen bu değişikliğin ne anlama geldiğini bilmeyen çok sayıda yuttaşın olduğuna dikkat çeken CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Tansel Gülmezoğlu, Üsküdar ve Fatih ilçelerinde de çalışmalara katıldığını, tartışmaya girmeden, bilgilendirerek ikna etmeye çalıştığını belirterek, değiştirilmek istenen Anayasa’yı ‘Bölünme Anayasası’ olarak değerlendirdi.
Anadolu'da köy köy dolaşıp HAYIR için çalışanları kahraman olarak nitelendiren Gülmezoğlu, “Gün birlik beraberlik günüdür. Bizim HAYIR’dan başka şansımız yok. Gelin HAYIR'da buluşalım” çağrısında bulundu.



‘CUMHURİYETE BORCUM VAR’
Gülmezoğlu sözlerine devamla, “Benim vatanıma, milletime, bayrağıma borcum var. Bu ülkede doğdum, bu ülkede doydum. Cumhuriyet kazanımları sayesinde doktor oldum. Şimdi de borcumu ödemek için HAYIR kampanyasında aktif olarak çalışıyorum ve çalışmaya devam edeceğime söz veriyorum” dedi.
Bir doktor olarak da, iktidarın yarattığı ortamın tek tedavi şeklinin HAYIR olduğunu ve HAYIR kampanyasında bizzat çalışmayı da tedavinin ilk ayağı gördüğünü söyleyen Tansel Gülmezoğlu, “HAYIR, Türkiye'yi birleştiren bir kampanyadır. Türkiye'de ilk defa siyasetin en sağından en soluna büyük bir çoğunluk ortak bir noktada buluşmuş durumdadır” şeklinde konuştu.
Referandumun küresel güvenlik açısından Türkiye için 10 riskten biri olarak kabul edildiğini belirten Gülmezoğlu, “Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti'nin tapusunu isteyenlere HAYIR diyecektir” dedi.

’SİSTEM DEĞİL REJİM DEĞİŞİKLİĞİ’
Yeni Anayasa ile yapılmak istenilenin aslında rejim değişikliği olduğunu ve referandumda EVET çıkarsa, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk üç maddenin değiştirilerek ülkenin bölünmesinin önünün açlacağını, Cumhurbaşkanı’nın isterse bir kararname ile bunu yapabileceğine dikkat çeken Tansel Gülmezoğlu, “Elveda hukuk, elveda demokrasi ve elveda özgürlükler dememek için, referandumda HAYIR demeliyiz” vurgusunu yaptı.
“Kuvvetler ayrılığı yoksa demokrasi yoktur” diyen Gülmezoğlu, yapılmak istenenin başkanlık değil, saltanat sistemini hayata geçirmek olduğunu ifade ederek, “Yasama, yürütme ve yargı bir kişinin insafına kalıyor, denetim kalkıyor. Güven oyu, gensoru kalkıyor. Yani sözde olacak 600 vekilli meclis yetkisiz ve etkisiz oluyor. Halkın milletvekilleri ile bağı da böylelikle kopuyor” dedi.

‘EVET ÇIKARSA YARGI SİYASALLAŞIR’
Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12'sinin, HSYK'nın (yeni HSK) ise 13 üyesinden altı tanesinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını ve kalanın da meclis tarafından, yeni büyük olasılıkla aynı zamanda genel başkanı olduğu partinin çoğunluğuyla seçilecek olmasını değerlendirerek, “Evet çıkarsa yargı siyasallaşmış olacak” şeklinde tanımlayan Tansel Gülmezoğlu, “Siyasete değil, liyakata göre; bağımsız, tarafsız ve siyasete bağlı olmayan seçilmiş bir YARGI istiyorum” ifadelerini kullandı.

’80 MİLYON İÇİN HAYIR’
Gülmezoğlu, Cumhurbaşkanı’nın hiç bir sebep göstermeden seçimi yenileyebileceğini, bunun fesih yetkisi olduğunu ve hiç bir başkanlık sisteminde başkana bu ayrıcalığın verilmediğinin de altını çizdi. Mevcut yapının sürekli iktidarda kalmak amacıyla, bundan sonraki seçimleri anlamsız hale getirecek bir sistem dayatması yaptığını söyleyen Gülmezoğlu, “Başkanı durduracak hangi mekanizma kalıyor? Başkanın seçtiği meclis mi, yoksa başkanın seçtiği yargı mı?” diye sorduktan sonra, “Onlar millet için evet diyorlar, biz 80 milyon için HAYIR diyoruz” dedi.



’18 YAŞ, HAVUÇ MADDE’
Seçilme yaşının 18’e indirilmesini ‘havuç madde’ olarak değerlendirdiğini söyleyen Tansel Gülmezoğlu, 18 yaşında 3.5 milyon, 18-25 yaş arası ise 8 milyon genç olduğunu ve dolayısıyla piyangodan ancak bir ya da iki gencin faydalanabileceğine dikkat çekti. 18 yaşındakine iş vermeyen bir iktidarın bu yalanına gençlerin kanmayacağına inandığını ifade eden Gülmezoğlu, “Biz HAYIR diyenler kindar ve dindar değil, yüreği sevgi dolu gençler istiyoruz” dedi.
“İş veremediğine neden milletvekilliği veriyorsun?” diye soran Gülmezoğlu, 2014 şubat ayında AK Parti’nin askerlik yaşını 20’den 21’e çıkardığını, gerekçe olarakta ‘gençlerin psikolojik, ruhsal ve fizyolojik’ yaşının yeterli olmadığı kanısına varılarak, Meclis Genel Kurulu kararıyla 21 olarak değiştirildiğinin unutulduğunu söyledi. Gülmezoğlu, 18 yaşında liseyi bitirmiş ve gelecek kararları alan milyonlarca gencin, milletvekilliği yarışına girmeyeceğini ve bunu düşünecek kadar akıllı olduklarına inandığını sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı'nın referandum propagandası yapmasının hukuka ve ettiği yemine aykırı olduğunu da ifade eden CHP Bakırköy Belediyesi Meclis Üyesi Tansel Gülmezoğlu, “Hani Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlık yemini. Nasıl EVET propagandası yapıyor?” diye sordu.

Şu anki parlementer sistemden ve de anayasadan da memnun olmadığınında altını çizen Tansel Gülmezoğlu, öncelikle siyasi  partiler kanunun değiştirilmesi gerektiğine dikkat çektikten sonra, seçim ekonomisinin 1 milyar dolara mal olduğunu, olanın da halka olduğunu söyledi. Gülmezoğlu, tıpkı Amerika da olduğu gibi bütün vekillerin ön seçimle gelip, halka hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Sistemin en belirsiz kısmını da başkan yardımcılarının belirlenmesi olarak gördüğün ifade eden Gülmezoğlu, “Başkan yardımcısı olmak için hiç bir engel ve kriter yok. Ucu gayet açık ve tamamen keyfi” dedi.
Cumhurbaşkanı için de endişeli olduğunu belirten Gülmezoğlu, “Diyelim ki hasta ve iki gün tedavi için yurt dışına çıktı. Başkan yardımcısına vekalet verecek. Başkan yardımcısının keyfi davranmayacağının garantisi var mı? Başkanın yerine göz koyabilirki, Cumhurbaşkanı'nı durduracak bir mekanizma dahi yokken, vekaleti alan yardımcıya kim dur diyebilecek. Cumhurbaşkanı’na güveniyorum diyelim, peki hiç bir kriteri, bilgisi, donanımı ve eğitimi olmayan yardımcısına neden güveneyim? Bu sistemin sigortası yok” diyerek endişelerini dile getirdi.

‘İKTİDAR HAYIRDAN DERS ÇIKARACAK’
Yüzde 80 altında bir referandum sonucunun toplumsal sözleşmeler olan Anayasa değişikliği için doğru olmadığını, öncelikle toplumun bilinçlendirilerek; fikrini de alarak bir değişime gidilmesi gerektiğini ifade eden Gülmezoğlu, “Evet çıkarsa Cumhuriyet'in can damarları kesilecek, yatırım olmayacağı için ekonomisi iyice kötüye gidecek, turizim tamamen bitecek. Buna karşılık ‘HAYIR’ çıkarsa dünyanın, Türkiye’nin diktatörlüğe HAYIR dediğini konuşacak, yargıya ve ekonomiye güven artacak, iktidar da bundan ders alacak” dedi.
Saha çalışmalarından edindiği izlenimleri de aktaran CHP Bakırköy Belediye Meclis Üyesi Tansel Gülmezoğlu, kimsenin Osmanlı’yı değil, Avrupa’yı düşlediğini gözlemlediğini söyledi. Pes etmeden seçim sonuçlanana kadar çalışmak gerektiğini sözlerine ekleyen Gülmezoğlu, “Toplumun çok duyarlı olduğunu, her cepheden HAYIR için çalışmaların yapıldığını fakat EVET için sadece AK Parti’nin kampanya yürüttüğünü gözlemliyorum. Tüm siyasi partilerden ve hatta daha önce Ak Parti'ye oy vermiş bir çok vatandaşın, bu kadar yetkiye HAYIR diyeceğini duyuyorum. HAYIR'dan çok umutluyum” diyerek HAYIRLI sonuçlar beklediğini söyledi.
"Referandum bir halk hareketidir, güzel günlerin başlangıcı olacaktır" diyerek konuşmasını tamamladı.
Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam
 
 

Editör: Haber Merkezi