9 Nisan Pazartesi günü Yeşilköy Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan İstanbul Ticaret Odası seçimlerinde, 29 Nolu Mimarlık Mühendislik Meslek Komitesi’ne aday olan Mimar Süleyman Uluocak çarpıcı açıklamalarda bulundu. Üye bazında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük kuruluşu olan İTO seçimlerin de komitelerin kendi meslek gurubuna bağlı kişiler tarafından temsil edilmediğini iddia eden Uluocak; sorularımızı cevapladı.  

      

Neden aday oldunuz?        

30 yıllık İTO üyesi olan Mimar Süleyman Uluocak, “Komitenin ismi mimar mühendislik ama komitenin tamamını başka arkadaşlar yönetiyor. Meslek komitelerini sistemin içinde yetişmiş, mimar ve mühendislik eğitimi almış, sektörün sorunlarını bilen, ortak akıl ve ekip olarak bu mesleği yapanların temsil etmesine inandığım için aday oldum” diyerek cevap verdi.

Mimarlık Mühendislik Meslek Komitesi’ne aday listelerinde 11 asil, 11 yedek olmak üzere tamamı bu meslekte yoğrulmuş, yıllarca mimarlık mühendislik ve inşaatla uğraşan kişilerden oluşan, merkez ilçeler başta olmak üzere, 39 ilçeyi temsil eden bir ekip olduğunu söyleyen Uluocak, “Komitenin başında işin ehli arkadaşlar olmayınca sektörün sorunları pek bilinmiyor, bilinse bile temsiliyet eksikliğinden dolayı doğru tanımlanamıyor. İşin uzmanlarının ağırlıkta olduğu bir sistemi hayata geçirmek için adayım. Sistemden kaynaklanan eksiklikleri gidermek için adayım. Tabi bu bir seçim ve önemli olan kazanmaktır. Biz iddialıyız” dedi.

Ne tür yenilikler getirmeyi planlıyorsunuz?

İTO’nun sektör olarak aidat topladığını ve ekonomik bir gücünün de olduğunu belirterek sorumuza cevap veren Mimar Süleyman Uluocak, “Oda da biriken paranın bir kısmını kredi olarak üyelerimize sunma çalışması yapacağız. Üyenin bir ihtiyacı varsa, İTO Kredisi ya da Ticaret Kredisi olarak, en azından banka faizinin yüzde ellisi bir faizle kullanma çalışmasını yapacağız” diyerek projelerini anlattı.

Mimar ve mühendislerin sektörde karşılaştığı sorunlarla ilgili bir rapor hazırlamak istediklerini de sözlerine ekleyerek açıklamalarını sürdüren Uluocak, Ticaret Odası’nın 81 tane komiteden oluştuğunu, en güçlü komitenin ise 29 Nolu Mimarlık Mühendislik Meslek Komitesi olduğunun altını çizerek, “Bu çalışmaların bir kısmını komitelerin yaptırım gücü yok. Yaptırım gücü Ticaret Odası Başkanı ve yönetiminindir. Biz bunları yönetime sunacağız. Yerel yönetimlerle beraber ortak proje çalışması yapmayı isteyeceğiz. Örneğin kentsel dönüşümle ilgili bir çalışma yapacağız, önce odayla, sonra yerel yönetimlerle çalışacağız” dedi.

Meslek Odaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

Yarı resmi bir kuruluş olan Meslek Odaları’nın 1954 yılından beri hizmet verdiğini, farklı bir bakış açısına sahip olduklarını ve bunu da beğendiğini söyleyen Süleyman Uluocak, “30 yıldır mimarlar odasına üyeyim ve her seçimde gider oyumu kullanırım. Bütün projelerimi belediyeler istemese dahi gidip Mimarlar Odası’na tasdik ettiririm. Oda benim odam ve benim için önemli olan siyasi görüşü değil bakış açısıdır” diyerek devam etti.

Kurulduğundan beri genel anlamda hep muhalif olan Mimarlar Odası’nın, hükümete değil, yapılan projeye muhalif olduğunu söyleyen Uluocak, “Mesela sahile bir yapılanma isteniyorsa muhaliftir. Hükümet yapmak ister ama mimar mühendis doğru projeler yapılmasını ister. Meslek Odalarını dışlayarak yapılan bir projenin başarılı olma şansı yok” ifadelerini kullanarak, Türkiye de her yıl 3-4 kere imar yönetmeliğinin değiştiğini, oysa Almanya’da, 2. Dünya savaşından beri 2 kez imar yönetmeliğinin değiştirildiğini belirterek, “İmar yönetmeliği çok sık değiştirilmez” dedi.

Kentsel Dönüşüm, uygulama yasasına ve  amacına uygun oluyor mu?

“Kentsel dönüşüm şimdiye kadar Türkiye de hiç uygulanmadı” diyerek iddialı bir çıkış yapan Mimar Süleyman Uluocak, bu güne kadar yapılan tüm uygulamaların tamamen kentsel yenileme ve boş alanların üzerine bina yapma projeleri olduğunu söyleyerek cevap verdi.

Kentsel Dönüşüm kanunun çıkış amacının deprem odaklı bir dönüşüm olduğunun altını çizen Uluocak, deprem öncesi binaların tamamının yenilenmesi gerektiğini söyleyerek, “Biz ne yaptık Kentsel Dönüşüm Projesi adı altında, rantı en yüksek yerleri riskli alan ilan ederek, üzerine binalar yaptık. Son 20 seneyi ele alırsak İstanbul’un bütün yeşil alanlarının üzerine planlar yaparak imara açtık. İstanbul’un yapı stoğu eskidi ve yenilenmesi lazım. Bir de deprem gerçeği var. Seçimi alırsak oda yönetimine komite olarak deprem ve kent kültürü odaklı kentsel dönüşüm projelerinin yapılmasının takipçisi olmak istediğimizi söyleyeceğiz” dedi. Her kentin ve mahallenin kendine has bir kültürü olduğunu söyleyerek, Zeytinburnu’ndaki bir mahalle ile, Ataköy ya da Kadıköy’de bir mahallenin aynı olmadığını, bölgenin yaşam kültürü de göz önüne alınarak bir dönüşümün yapılması gerektiğini belirtti.

İSTANBUL’DA TOKİ OLMAMALI

Memleketin sosyal gelişimi için, halka ucuz ve sağlam hazır tip meskenler sağlamak amacıyla Turgut Özal zamanında kurulmuş TOKİ ‘nin kuruluş amacının çok güzel olduğunu, orta ve alt gelirlilere hitaben kurulmuş bir sistem olarak hayata geçirildiğini belirten Uluocak, “Toki bırakın orta gurubu, şimdilerde en üst guruba hitap eden bir sistem oldu. TOKİ, Emlak Konut ve KİPTAŞ, İstanbul da gördükleri en güzel yere geliyor, çöküyor, plan yapıyor ve adına da kentsel dönüşüm ya da yenileme projesi deniliyor” diyerek durumdan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

TOKİ’nin, arsayı kamu belediyelerinden almamamak gibi bir şansının olmadığını, TOKİ kanununun istediği planı yapma yetkisi olduğunu ve İBB ya da ilçe belediyelerinin bunu engelleme şansının da olmadığını belirten Uluocak, “TOKİ şimdikler de, istediği yerde istediği planı yapıp, Emlak Konut’la beraber markalı müteahhitlere verme sisteminin adı oldu şu anda” diyerek devam etti.

 “İstanbul’da TOKİ’ye, KİP TAŞ’a veya Emlak Konut’a ihtiyaç yok” diyerek tepki gösteren Mimar Süleyman Uluocak, İTO olarak İstanbul’da TOKİ sistemine ihtiyaç olmadığını anlatarak, yerel yönetimlerle, yerel mimar ve mühendislerin ortak çalışmalar yapması gerektiğini ve böylece nitelik açısından da kurum, kuruluş ve kişilerin meslekte kendini geliştirmekle mükellef olacağını belirtti.

Şirketlerde ücretli çalışan mimar ve mühendisler için ne düşünüyorsunuz?

Türkiye’de emeğin hiç bir zaman karşılığı olmadığını, bunun serbest çalışanlar için de, ücretli çalışanlar için de geçerli olduğunu söyleyen Mimar Süleyman Uluocak, ülkemizde şu anda Mimar-Mühendis fazlalığı olduğunu, dağa taşa yapılan özel üniversitelerde mimar mühendis yetiştirildiğini ama iş sahası açılmadığını söyledi. Öncelikle fakültelere bir kota koyulması gerektiğini, mezun olanların da nitelikli eleman olabilmesi için, yeterli iş sahalarının açılması gerektiğini söyledi.

Uluslararası şirketlere verilen projeleri, yerli şirketlerin yapması için bir girişiminiz olacak mı?

Mimar Mühendis Komitesi olarak öncelikle yerel yönetimlere, bütün projeleri İTO ve meslek odalarından geçmiş, düzenlenen yarışmalarda birincilik almış projelerle çalışmaları yönünde bir talepleri olacağını belirten Uluocak, “Bunun için önce İTO başkanının, meslek odası başkanları ile birlikte yerel yönetimlere başvurması lazım. Biz de komite olarak bu düşüncemizi her ortamda söyleyip, bakanlıklara dosyamızı verip, mutlak suretle tüm yapıların nitelikli olması için çalışacağız” diyerek devam etti.

10 SENEDE YAPIYORUZ, 20 SENE DE YIKIYORUZ

“Her mimarın farklı bir bakış açısı ve görüşü vardır. Hiç bir mimar ortak akıldan ve ekip ruhundan kaçmaz” diyen Süleyman Uluocak, Osmanlının son, Cumhuriyetin ise ilk dönem eserlerinden olan ve Birinci Milli Mimarlık Akımı'nın en önemli iki mimarından biri olan Mimar Kemalettin Bey’in eseri Büyük Postane’nin hala ayakta olduğunu ama son 50 yıldan önce yapılan bütün yapıların yıkıldığını ve yıkılmasının da gerekli olduğunu söyledi. Osmanlının baş mimarı Mimar Sinan’dan kalmış yapıların tamamının durduğunu ve kültürümüze sahip çıkarak yeni ve nitelikli yapıların inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

“Nitelikli yapılar yapamadık” diyerek durumdan dolayı rahatsızlığını dile getiren Mimar Süleyman Uluocak, “10 senede yapıyoruz, 20 senede yıkıyoruz” diyerek devam ettiği konuşmasında, “Biz de cami yapıyoruz ama altını ticarethane, üstünü ibadethane olarak inşa ediyoruz. 20 sene sonra da zaten yıkıyoruz. Milli ekonomimize, milli kültürümüze katkı sağlayacak projeler yapmamız gerekirken, milli servetimizi heba ediyoruz” diyerek tepki gösterdi.

ULUOCAK MESLEKTAŞLARINA VE İTO ÜYELERİNE SESLENDİ

400 bin üyesi olan İTO’nun seçimlerine 40 bin üyenin katıldığını ve kimi seçerse onun başkan olduğunu söyleyen Mimar Süleyman Uluocak, seçimlere katılımın az olduğunu, her komitenin işin erbabı yönetimlerle temsil edilmesi gerektiğini ve meslektaşlarını seçime getirebilirlerse, bu seçimi alacakları noktasında iddialı olduklarını belirtti.

Uluocak, “Hem oda yönetiminde söz sahibi olmak isteyen, hem de sistemi değiştirmek isteyen tüm meslektaşlarımı 9 Nisan’da Yeşilköy Fuar Alanı’nda yapılacak seçime davet ediyorum” dedi.

MİMAR SÜLEYMAN ULUOCAK KİMDİR?

İlk, Orta ve Lise eğitimini Zeytinburnu’nda tamamlayarak Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldu.

Uluocak Mimarlık ve Mühendislik İnş. San. Ve Tic. LTD. ŞTİ Yönetim Kurulu Başkanı

Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Uluocak Mimarlık ve Mühendislik İnş. San. Ve Tic. LTD. ŞTİ, mimari proje, inşaat ve taahhüt konularında hizmet vermekte.

Birçok STK’da ve Siyasi Partiler de uzun yıllar yöneticilik yapan Uluocak, aynı zaman da Aydınlar Ocağı Yönetim Kurulu Üyesi.

TMMOB (Mimarlar Odası) ve TÜRGİAD Üyesi.

Zeytinburnu Genç İşadamları Derneği’nin 2 dönem başkanlığını yaptı.

Mesudiyeliler Derneği’nin 5 dönem başkanlığını yaptı.

Türk Mühendisler Birliği Zeytinburnu Şube Başkanlığı görevinde bulundu.

1999 Mahalli İdareler yerel yönetim seçimlerinde Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı olarak seçime katıldı.

Deprem ve Depreme Dayanıklı Yapı Üretimi ve Kentsel Dönüşüm Projeleri konularında çeşitli araştırmaları mevcut.

Zeytinburnu’nda ikamet eden Uluocak Evli ve 2 çocuk babası.

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam 

Editör: Haber Merkezi