Başta Iğdır kamuoyu olmak üzere gazetemiz okurları da şahittir benim Iğdır’a, Tuzluca’ya Köyüme nekadar duyarlı olduğuma. Hatta, 10 yıldan fazla bir süredir ki, Iğdır’da, Tuzluca’da ve başta kendi köyüm olmak üzere köylere hizmet konusunda elimden gelen imkanı kullandığımı herkes bilir. Hizmet bekleyen halk ile, hizmeti götürmesi gereken idareciler arasında köprü görevi görmek ve yine devletin imkanları dahilinde yöre halkına hizmet etmek adına ben ne kadar mücadele ettiysem, birileride bu paralelde tam tersini yaptı. Öyle ki, özellikle köylere hizmet söz konusu olduğunda başta bazı yönetici, sorumlu ve muhtar gibi seçilmişler kendi çapında engel çıkardı. Halada aynı mantık devam ediyor. Ne acıdır ki bu engelleme veya öteleme mantığına  geçmişte ilin valiside dahil oldu. Oysa Kent Yaşam Gazetesi ve Celal Karaali olarak, öncülük ettiğimiz ve Tuzluca’da bir ilk olan Gurbetten Sılaya 1. Tuzluca Şenlikleri gibi çok önemli bir hizmete imza atarak yöremizle olan bağımızı ortaya koymuştuk. Cumhuriyetin ilk ilçelerinden biri olan Tuzluca’da üç gün süren ve sosyal anlamda bünyesinde birçok etkinliği barındıran ilk festivalimize dahi ne acıdırki sonrasında sahip çıkan olmadı.

SU KUTSAL BİR HİZMETTİR!
Özellikle Hadımlı sulama kanalının 35 yıl sonra yeniden hayata geçirilmesi ve binlerce dönüm arazi ile doğayı suyla buluşturmak adına verdiğim mücadelede benimle aynı paralelde düşünen ve hatta yapımını (onarım projesi kapsamında) üstlenen İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ferhat Akkuş’un katkılarını unutamam.  Ancak böylesi bir kutsal hizmeti dahi engellemek adına gerek Özel İdare bünyesindeki bazı yetkilileri, gerek seçilmiş köy muhtarlarını ve yine bunlarla birlikte hareket eden (sözüm ona kutsal mekanları ziyaret edip, İslami bir söylem kazanan hacı-……..meşedi……kelbayı…..hoca….. gibi) çok sayıda vatandaşıda unutamıyorum.
Halk, kendine geleceğine ve inancına karşın hain olmuş.

Yukarıda da dediğim gibi 10 yılı aşkın bir zamandır Iğdır özelinde Tuzluca’ya ve köylerine hizmet getirilmesi konusunda, insani ve vicdani sorumluk duyguma gazetecilik imkanımıda ekleyerek elimden geleni yapmaya çalıştım. Yaklaşık geçmişi 200 yıla dayanan Hadımlı Köyü sulama kanalının 35 yıl sonra yeniden hayat bulması konusunda 12 km bir mesafeyi iyileştirme projesi adıyla dağları üç yıl süren bir çalışma sonucu kırarak yararak sulama kanalını hayata geçirdik. Ferhat Akkuş’un duyarlı ve sorumlu tutumu sayesinde ki bu hizmetimiz her ne kadar hedefe ulaşsada sonrasında yine eskiye döndü ve akmaz oldu. Gerek kanal güzergahındaki köylerde yaşayan köylülerin anlamsız su kesmesi ve gerek ise devamında kanalın akıtılması konusundaki duyarsızlıkları nedeniyle bin bir emek ve heyecanla akıttığımız Hadımlı kanalı yine akmaz oldu… Oysa bu kanal beş köyün tarlasını, doğasını ve hayvanını suluyordu. Özetle üç yılı aşkın bir süre verdiğim kişisel mücadele, kişisel harcamalarım, köyden bazı isimlerin malıyla canıyla katkı sunmalarına,devletinde ekipman imkanını ekleyerek akıttığımız su akmaya devam etseydi, bugün bölge bir başka olacaktı. Suyun akmasını engelleyen, başkalarının emeğini hiçe sayan bu insanlar (onlar kendini biliyor) kendi geleceklerine ihanet ettiler…

2 BİN 500 HEKTARI AĞAÇLANDIRDIK
Dönemin Iğdır İl Çevre ve Orman Müdürü Taner Tazegül’ünde duyarlı çalışması ve yaklaşımıyla Hadımlı Köyü sınırları içinde yaklaşık 2 bin 500 dönüm bir alanı aşılı badem çekirdeği ve akasya fidanıyla donatarak korumaya aldık. Kızıldüz Çayı ile Şedik Çayı arasında kalan 2 bin 500  dönüm şu an gerçek anlamda fidanlar ağaç, çekirdeklerde meyve verecek konuma gelmiştir.İşini ve doğayı seven biri olarak Taner Tazegül’e de (bölge için yeni müjdesinide aldım) teşekkür ediyorum.

BU YOLUN SAHİBİ YOKMU
Dedim ya 10 yılı aşkın bir süredir memleketle iç içeyim. Gördüğüm, yazdığım veya şifahen ilettiğim birçok soruna el atıldı, kimi çözüldü kimi için ise çaba harcandı. Ancak defalarca dile getirmemize rağmen ne acıdır ki Tuzluca’dan başlayan, dere grup yolu olarak bilinen yola kimse el atmadı. Söz konusu yol deyim yerindeyse mayın tarlası. Yola girdikten sonra resmen nefret ediyorsunuz. Çukurların sayısı belli olmadığı gibi, yol içindeki çukurlardan kaçmak istersen zaten dar ve uçurumlu olan yoldan aşağı uçma ihtimalinizde çok yüksek. Iğdır İl Özel İdare bünyesindeki yol yapım, köylere hizmet götürme birliği gibi ilgili kurumlara tekrardan duyurmak istiyorum.Bu yolu ya yapın ya da sorumlu kimse onlara iletin. Son 10 yılda sırf bu yolun rezilliği nedeniyle benim şahit olduğum üç kaza ve ölümler oldu. Yazıktır, yolun kötü olmasından kaynaklı daha fazla insan ölmeden buraya el atın.

İÇME SUYU REZALETİ VE RİSKİ
Köylere su götürme birliği veya köylere içme suyu götürme birimi adına ne derseniz deyin. Sonuç da köyde yaşayanlara sağlıklı içme suyu götürmesi gereken birim. İl Özel İdaresi bünyesindeki bu birim tamı tamına 10 yıldır Hadımlı Köyü’ne sağlıklı içme suyu götürmedi/götürmüyor. 10 yıldır sürekli bir bahaneyle veya birşeyler yapılıyormuş görüntüsüyle hepimiz oyalanmaktayız. ‘Oradan su getirilecek, ama bütçemiz yok, buradan su getirilecek- az kaldı getiriliyor seneye kaldı. Şuradan getirilecek yetersiz...’ Peki kendi içinde sürekli akan ve çokda serin ve lezzetli bir su vardı, onu yukarıdaki depoya basın böylelikle geçici çözüm olsun o da yok.. Köyün tek içme suyu kaynağına yıllardır hayvan BOKU dökülüyor, bari bunu önleyin o da yok. Gelinen noktada köylü oyalandığı gibi elinde bulunan tek içme suyu kaynağınıda artık kullanamıyor. Neden çünkü onada hayvan BOKU karışmış durumda... Yani köylü mecburen içtiği bu sudan topluca hastanelik olmadan çözüm gerekiyor… Bu konu da defalarca yetkili mercilere iletilmesine rağmen çözüm yok, ama hep bir bahaneyle oyalama çok…Bakalım nerde patlayacak..

YENİ BİR BAŞLANGIÇ; YAMAÇ PARAŞÜTÜ
Günümüze gelecek olursak, köye ve doğaya sahip çıkma adına mücadelesini verdiğim onlarca hizmetten biride yamaç paraşütü oldu. Şöyle ki, köyümüzün bulunduğu alandaki kaş denilen sıralı dağların yüksekliği ve yine köyümüzün kışın aldığı kar kalınlığı ile eğimli yapısı nedenleriyle yaz ve kış sporlarına yatkınlığı yıllar sonra dikkatimi çekti. Bu fikir doğrultusunda kışın da bir haber yaptım, ‘Hadımlı köyü yaza da hazır kışa da’ diye. Bu haberimden sonra yamaç paraşütü yapan bazı sporcular bana ulaştı, ve fotoğraftaki görüntüyü önemsediklerini, Iğdır yöresinde bu sporları yapanların burayla ilgilenmelerinin çok yerinde olacağını söylediler. İşte bu öneri doğrultusunda gazeteci dostlarım Bülent Mavzer ve Hüseyin Yıldız’ında yardımıyla Hadımlı Köyü’nde yamaç paraşütüne uygunlukincelemesi yapıldı.

Editör: Haber Merkezi