İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eylül ayı meclis toplantısında CHP İBB ve Bahçelievler Meclis Üyesi Mehmet Berke Merter, 2010 yılından beri kullanılması yasaklanan ve bu tarihten önce yapılan binaların birçoğunda bulunma riski olan kansorejen madde asbeste karşı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ne tür çalışmalar yaptığı ve ne tür önlemler aldığını sordu. CHP İBB Meclis Üyeleri Mehmet Berke Merter, Şenol Yolbir, Hasan Tapan, Ümit Yurdakul, Musa Keleş, Seyit Ali Aydoğmuş imzalı yazılı önerge oy birliğiyle başkanlık makamına havale edildi.

‘Asbest en çok akçiğere zarar veriyor’

Yazılı önergede şu ifadelere yer verildi; Asbest, lifli yapıda inorganik ve son derece kanserojen bir maddedir. Solunum ya da içme suyu yoluyla vücuda girdiğinde başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açar. Uzmanlar cilde nüfuz etmesinin de mümkün olduğunu düşünmektedirler. Asbestin neden olduğu hastalıkların bazıları; akciğer zarları arasında sıvı toplanması, kireçlenme, akciğer zarı kalınlaşması ve akciğer dokusunda bağ dokusu oluşumu gibi selim hastalıklardır. Ayrıca ciltte yaralara neden olabilir. Birçok organda kanser sorununa yol açabilmektedir.

Asbestden dolayı en sık karşılaşılan akciğer kanseri ve malin mezotelyoma olarak adlandırılan akciğer zarı kanseri. Asbest solunduktan sonra etkisi hemen ortaya çıkmadığı, hastalık oluşumu için yaklaşık 10-40 yıl gibi bir süreç gerektirdiği için başlangıçta tehlikenin farkına varılamamaktadır. Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), her yıl dünyada kanser yapıcı maddeleri düzenli olarak özelliklerine göre gruplara ayırmaktadır. Ajansın kanserojen maddeler listesinde asbest maddesi, "kesin kanserojen" tanımlanması ile 1. Grupta sınıflandırılmıştır.


‘Asbest lifleri yakın çevreye de zarar vermektedir’

Eski binalardaki yoğun asbest içeriği nedeniyle, eğer usulüne uygun söküm yapılmaz ise, sadece söküm sırasında çalışanların sağlığını tehdit etmekle kalmayıp, asbest liflerinin yayıldığı yakın çevrede yaşayanlar için de risk oluşturabilmektedir. Birçok ülkede 1980 öncesi yapılan tüm binalar asbest açısından riskli kabul edilirken, insan sağlığını önceleyen bazı ülkeler daha temkinli davranarak bu tarihi 2000 yılı ve öncesi olarak dikkate almaktadırlar. 3.000' den fazla kullanım alanı olan asbestten, özellikle gemi, uçak, otomobil sanayinde, makine konstrüksiyonlarında yağlayıcı madde ve sızdırmazlık elemanı olarak, inşaat sektöründe, ısı ve ses izolasyonunda yaygın olarak yararlanılmıştır.

‘Avrupa’da 1999 yılında yasaklandı’

Avrupa Birliği’nin 1999 tarihinden itibaren uyguladığı direktifle (1999/77/EC) Avrupa Birliği ülkelerinde asbestin kullanımının ve pazarlanmasının yasaklanması yoluna gidilmiştir. Direktifin tüm üye ülkeler için 1 Ocak 2005 tarihinde yürürlüğe girmesiyle Avrupa Birliği’nde asbest yasağı başlamıştır. İşçilerin asbeste maruz kalmalarından doğacak risklere karşı korunmalarına ilişkin 2003 tarihli direktif (2003/18/EC) asbest çıkarılması ve üretimi / işlenmesi sırasında işçileri asbest liflerine maruz bırakacak tüm faaliyetleri yasaklamaktadır. Ayrıca mevcut asbestin temizlenmesi ya da asbestli binaların / birimlerin bakım onarım veya yıkım işlerinde çalışacak işçilerin maruz kalacakları asbestten korunmaları için son derece sıkı limitler ve önlemler benimsemektedir. Bu direktif de Nisan 2006 tarihinde tüm üye devletlerde yürürlüğe girmiştir.

‘Türkiye’de 500.000 bin ton asbestli ürün kullanıldı’

Türkiye’de de 2008 yılından itibaren asbest kullanımı kontrol altına alınmış. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, kansere neden olan asbestin, Türkiye'de üretim, kullanım, piyasa arzı ile asbest içeren eşyaların piyasaya arzını 31 Aralık 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasakladı. Yasaklanılana kadar da tahmını olarak Türkiye'de 500.000 ton asbestli ürün kullanıldı ve çoğunlukla eski binalarımızda adeta bir zaman bombası olarak duruyor.Ülkemizdeki mevzuata göre (25 Ocak 2013 tarih ve 28539 sayılı Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik) Asbestin her türünün çıkarılması, satılması ve ithalatı; asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması; asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır.

‘Yıkım esnasında çevreye liflerin yayılımı engellenmeli’

İlgili yönetmelikte belirtildiği gibi sökümler bu konuda deneyimli uzmanlar gözetiminde yine bu konuda uzman çalışanlar tarafından belirli şartlara riayet edilerek yapılmalı ve çevreye asbest liflerinin yayılımı engellenmelidir. Bu tür binalarda öncelikle asbest bulunan alanlar belirlenmeli; mümkün olduğu kadar bu asbest içeriği (uygun elbise, koruyucu maske, havalandırma, negatif basınç gibi çalışan sağlığını koruyucu önlemlere dikkat edilerek) temizlenmeli; çıkarılan asbestli malzeme özel kapalı ambalajlarda taşınmalı; yine asbest için özel hazırlanmış hafriyat alanlarına dökülmeli; sonrasında da olası bir yayılımı engellemek için bina uygun şekilde ıslatılarak yıkım gerçekleştirilmelidir. Islatma işlemi de uygun yapılmazsa asbestli içerik akan suyla çevreye yayılabilir ve kuruduktan sonra yine çevredekiler açısından zararlı olabilir.

‘1990’dan önce yapılan her binada asbest var’

İzmir Tabip Odası Çevre Komisyonu Başkanı Dr. Oya Otyıldız'a göre, herhangi bir binanın sökümü ya da yıkımını yapacak firmaların öncelikle binanın asbest ölçümünü yaptırması gerektiğini vurgulayarak şunları söylemiştir: “Yıkımı gerçekleştirecek olan ve 1990’dan önce yapılan her binada asbest var. Asbesti tespit etmek ve ona göre yıkımı yapmak da yeterli değil. Çünkü bu tehlikeli atığın nasıl imha edileceği bile sorun"


‘Asbestin güvenle sökülmesi gerekir’

18 Mart 2004 tarih ve 406 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan “Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği”nde de çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla, asbest içeren ürünlerin kullanıldığı binaların yıkımı, sökümü, bakım ve onarımı sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 26/12/2003 tarihli ve 25328 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik” esaslarına uyulmasını ve “inşaat / yıkıntı atıkları içerisinde bulunan asbest, boya, florasan, civa, asit ve benzeri tehlikeli atıkların diğer atıklardan ayrı olarak toplanmasını ve Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre bertaraf edilmesi”ni bildirmektedir. Peki bu yönetmenlikler gerçekten böyle uygulanıyor mu? Sorusu da akıllara geliyor. Uygulanmıyorsa asbest uzmani Feridun Demirel'in görüşüne göre kanuni yaptırımı ağır: "Yasal mevzuat açık. Yıkım öncesinde asbestin güvenle sökülmesi gerekir. Asbestin sökümüyle ilgili uygulama kararını belediye meclisinin almış olması gerekiyor. Uygulanmadığı takdirde sorumluları için Türk Ceza Kanunu'nda 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezaları mevcut. Bu bir halk sağlığı sorunudur. O yüzden biz insanların kanser olmalarına engel olacak mıyız, olmayacak mıyız? Buna karar vermeliyiz. İzni belediyeler veriyor ve yetki de belediyelerde. O yüzden yerel yönetimlerin bu konuda sorumluluk üstlenmesi gerekiyor".

‘Yıkımlar sırasında önlemler alınmalı’
Türkiye' de 16.05.2012 tarihinde 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüşümü Hakkındaki Kanun”un yayımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra kanunun uygulama yönetmeliği ile 04.08.2012 tarihinde ‘kentsel dönüşüm’ çalışmalarına başlanmıştır. Kentsel dönüşüm kapsamında 20 yıllık bir süreçte Türkiye’nin 81 ilinde yedi milyon yapının yıkımı planlanmaktadır. Kamu yapıları ve konutlardan oluşan bu yapıların çoğunda asbestli yapı ürünleri bulunmaktadır.Bu kapsamda İstanbul'da her yıl 250 bin konutun kentsel dönüşüm yenilenmesi hedefleniyor. 2012’de kentsel dönüşüm yasası ile başlayan yıkımların ise insan sağlığı açısından asbest sebebiyle büyük tehdit oluşturduğu ortada. Bu durumda asbestin çevreye yayılmaması için önlemler alınmalı desek, çok mu şey istemiş oluruz?

‘İlçe belediyeleri bu sorunu ciddiye almalı’

İstanbul'da şimdiye kadar maalesef sadece iki ilçe belediyesi olarak Kadiköy ve Maltepe bu büyük sağlık tehditini ciddiye almış görünüyolar. Kadıköy Belediyesi, kentsel dönüşüm faaliyetlerinin yoğun devam ettiği ilçede, eski binaların yıkımı sırasında halk sağlığını tehlikeye atabilecek asbest gibi kanserojen maddelerin temizlenmesi zorunluluğu getirdi. Yıkımı yapılacak binalar için “asbestten ve zararlı atıklardan temizlenme” şartı getiren belediye gerekli koşullar sağlanmadan yıkım izni vermiyor.


‘İlk kez Maltepe ve Kadıköy’de uygulandı’

21 Ağustos 2015 tarihinde Meclis kararı ile uygulanmaya başlanan uygulamayla yıkım için gelen kurum yada kişiler Çevre Müdürlüğü’ne yönlendiriyor. Çevre Müdürlüğü de yıkımın çevre kirliliği ve sağlık açısından risk oluşturmayacak şekilde yapılması gerektiği konusunda yıkım için gelen firmayı bilgilendiriyor.

Çalışma kapsamında ilk aşamada yıkımı yapılacak binaya, Kadıköy Belediyesi Çevre Müdürlüğü’nün asbest ve tehlikeli maddeler konusunda uzman ekibi giderek, yıkılacak binada inşaat sahası kontrolü gerçekleştiriyor. Bina yıkılmadan önce olabilecek asbest ve tehlikeli atık maddeler tespit edilerek, uzman ekip tarafından sökülüyor.

Maltepe Belediyesinde de yoğun kentsel dönüşüm faaliyetlerinin devam ettiği ilçesinde, eski binaların yıkımı sırasında halk sağlığını tehlikeye atabilecek asbest gibi kanserojen maddelerin temizlenmesi zorunluluğu getirdi. Bu kapsamda Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü tarafından, Belediye Meclisi’ne sunulan ve Sağlık ve Çevre Komisyonu’na havale edilen “Tehlikeli Atıkların Kontrolü” başlıklı rapor, meclisten oybirliğiyle geçti. Rapora göre, mevcut yapıların yıkımı sırasında asbest, civa, asit gibi insan sağlığını tehdit eden maddelerin, yıkım öncesinde ortamdan uzaklaştırılması için belediyeden izin alınması kararı getirildi.

FİDAN UĞUR-KENT YAŞAM

Yanıtlanması istenen sorular;
 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ve bütün ilçe belediyelerimizi asbest konusunu daha ciddiye almalarını ve İstanbul halkını bu sağlık tehdidine karşı korumaya davet ediyor ve şu soruları soruyoruz:
 

1. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul halkının sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden asbeste karşı ne gibi önlemler almıştır ve ne tür önlemler almayı düşünüyor?

2. İstanbul'u bekleyen bu sağlık tehditinin boyutunu tespit eden bilimsel çalışmalar yaptırmayı düşünüyormusunuz? Kontrolsüz kentsel dönüşüm çalışmalarında kaç vatandaşımızın sağlığına ve hayatına mal oldu? Uzun vadede olabilecek bu konuda herhangi bir bilimsel çalışma yapıldı mı?

3. İstanbul genelinde asbest için özel hazırlanmış hafriyat döküm alanları var mı? Varsa nerelerdedir? Çalışanların sağlığı için gerekli önlemler alınıyor mu, çalışma şartlarına uyuluyor mu?

4. İstanbul'da döküm sahalarında asbest ve başka zehirli malzemeler konusunda denetimler yapılıyor mu? Eğer yapılıyor ise bu denetimlerin sonuçları nelerdir?

5. İstanbul'da yıkım ve hafriyat konusunda yönetmenlikler uygulanıyor mu? Bu yönetmelikler İstanbulluları asbest ve başka zehirli maddelerin saçtığı tehlikelerden korumaya yeterli mi?

6. Büyükşehir Belediyemizin 31 Aralık 2010 tarihinden önce yaptırmış olduğu binalarımızda, herhangi alanda asbestli malzemeler kullanıldı mı? Kullanıldıysa gerekli önlemlerinin alınarak, Belediye binalarımızda çalışan insanlarımızın sağlığını korumaya davet ediyoruz.

Önergemizin Başkanlığa havalesini arz ederiz. Saygılarımızla
 


İBB Meclis Üyesi

Mehmet Berke Merter

Ek bilgiler: Asbestle ile ilgili riskli işler; Bina yıkımı ve onarımı yapanlar, Yangın sistem ve alarm tesisatçıları, Genel bakım personeli, Elektrikçiler, Gemi söküm sanayi, Çatı ustaları, Boyacı ve dekoratörler, Tesisatçılar, İnşaat işleri, Isıtma havalandırma işleri, Marangozlar, Kaynakçılar, Buhar kazanı, ateş kazanı onarım, İtfaiyeciler, Yağ rafinerisinde çalışanlar, Elektrik santralinde çalışanlar, Tersane İşçileri, Demiryolu işçileri, Yanmaz kumaş tekstil işçileri, Jeneratör Operatörleri,
Araba tamircileri, özellikle fren ve mekanik aksam işçileri vb.

Asbest içerebilen ürünler; Isı ve yangın yalıtımı için kullanılan izolasyon malzemeleri ve paneller, Çelik yapıların yangına karşı korunması için kullanılan malzemeler, Elektrikli araçların yalıtımında kullanılan malzemeler, Asbestli çimento ürünleri olarak oluklu çatı kaplamaları ve duvar kaplamaları, Balata, Conta, Vinyl yer karoları, Asfalt kaplı yollarda bileştirici, yapıştırıcı maddeler, Reçine ve plastiklerde dolgu malzemeleri, Binalarda, boru, kazan izolasyonları, Tavan/Taban kaplamaları, Akustik kaplamalar, Kumaşlar, Sahne Perdeleri, Yangın Battaniyeleri, İtfaiyeci Kıyafetleri, Asbestli Eldiven, Plasterler, Macun, Yangın Kapıları, Boya,Kâğıt, Özel filtreler.

WhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.34.jpeg WhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.36.jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.35.jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.37 (1).jpeg WhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.39 (1).jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.37.jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.39.jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.40.jpeg WhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.41.jpegWhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.41 (1).jpeg WhatsApp Image 2017-09-10 at 11.53.43 (1).jpeg

Editör: Haber Merkezi