Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisini hiç şüphesiz işsizlik oluşturuyor. İşsizliğin en önemli nedenlerinden birisi ise her yıl üniversitelerden mezun olan yüz binlerce öğrenciye rağmen ihtiyaç duyulan kadrolara atama yapılmaması. Atanamayan öğretmenler, doktorlar, hemşireler konusu kamuoyunda çokça dillendirildiği için sorunları yakından biliniyor. Diğer meslek gurupları gibi yüz binlerce üniversite mezunu var atama bekleyen. Bunlardan birisi de üniversiteli itfaiye erleri.

21 YILDA BİNLERCE MEZUN VERDİ

İlk kez 1997 yılında öğrenci alan üniversitelerin Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümleri, yaklaşık 21 yılda binlerce mezun verdi. Ancak bunların çok azı atanabildi. Kalan mezunlar ise atamalarının yapılacağı günü bekliyor. İtfaiye teşkilatı bulunan belediyeler ve kamu kurumlarında on binlerce kadro açığı bulunmasına rağmen yeni alımlar yapılmaması ise, atama bekleyen üniversiteli itfaiye erlerinin umutlarını kırıyor.

“CANIMIZ PAHASINA BİZE VERİLEN GÖREVİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPARIZ”

Gazetemize ulaşarak sorunlarını anlatan, sesimizi duyurun diyerek atama bekleyen itfaiye erleri, devletin üniversite mezunu atama bekleyen itfaiye erlerinin sesine kulak vermesini istiyor. Sözlerini şöyle sürdüren İtfaiye erleri Meslek statüsüne bile konulmayan itfaiye erliğinin kutsal bir görev olduğunu dile getirerek “Kadroya alınmayan üniversiteli itfaiyeciler, uygulanmayan yıpranma hakkı, hakkaniyetsiz iş riski güçlüğü tazminatı, en düşük ek gösterge, kademe ve derece ilerlemesi sorununu, sınavsız kariyerler. Bunların yanında bir de kadro açığı meselesi var. Bunca soruna rağmen halkın canını ve malını korumak için kendi canlarını hiçe sayarak görev yapan itfaiye erlerinin iş yükü personel yetersizliği nedeniyle artıyor. Üstelik on binlerce itfaiye eri dışarıda atama bekliyor. Mevcut mezun sayısı bile itfaiye eri açığını karşılamaya yetmezken, Devlet Personel Başkanlığı’nın kadro açmamasını ve itfaiye erlerinin atamasını yapmamasını anlamak mümkün değil. Biz göreve hazırız. Devletimiz bize görev verirse, halkımızın can ve mal güvenliğini sağlamak için canımız pahasına bize verilen görevi en iyi şekilde yaparız. Bizler itfaiyeci olamayacaksak o zaman neden İtfaiye Okulu açıldı?” diye konuştular.

“İTFAİYE ERİ EĞİTİMLİ OLMALI TORPİLLİ DEĞİL!”

İtfaiyenin yangına müdahale etme biçimini ve üniversite mezunu itfaiye erlerinin durumunu sorduğumuz İstanbul Eski İtfaiye Daire Başkanı, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Yangından Korunma Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr.

Abdurrahman Kılıç, “Bizim ülkemiz de maalesef yeni bir itfaiye aracı alınması ile yangının kolay söndürüleceği düşünülüyor. Ama bu konuda ciddi bir eğitim eksikliği var. ‘Önce İnsan’ önceliği güdülmeli ve itfaiye erinin yangına nasıl müdahale edeceği hakkında donatılması gerekli. Bu açıdan ben hiçbir zaman ‘Türkiye’de itfaiye vardır’ demiyorum. Araçlar modern ama itfaiye modern değil. Hatır gönülle itfaiyeye eleman alınıyor. Bu yüzden ben diyorum ki nasıl sağlık ocağına her hangi biri atanamazken doktor gerekli ise polis teşkilatına polis alınıyorsa, İtfaiye teşkilatımıza da itfaiyelerde çalışan elemanların tamamının itfaiye okulu mezunu olmaları gerekir. 41 Üniversite 12 lise okulu var neden açıldı o zaman bunlar? İtfaiyecilik eğitim işidir, torpil değil! Dayısı olan itfaiyeci oluyor. Sizlerde bazen duyuyorsunuz evi yanan vatandaş ‘itfaiye yangından daha çok zarar verdi evime’ diyebiliyor” ifadelerini kullandı.

SENAY BADUR-Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi