Ali Haydar Kahraman, referandum da alınan yüzde 49’luk oy oranını demokratik halk hareketinin başlangıcı olarak gördüğünü söyleyerek, “16 Nisan referandumunda biz bu halk hareketini CHP çatısı altında hayata geçirmeye çalıştık. O dönem sandıkta yapılan hileler, geçersiz oyların sayılması, OHAL koşulları ve YSK’nın vermiş olduğu yanlış kararlar yüzünden az bir farkla kaybettik. Denetlenebilir bir yönetim ve demokrasi talebine sahip belediye başkan adaylarıyla oluşturulacak sandık birlikteliğiyle, halkın iktidarını esas alan CHP’nin bayrağını yerelden genele taşıyacağımıza inanıyorum” dedi.

Vatandaşın 2019 yerel seçimlerinde yeni bir umut aradığını ve herkesi kucaklayan bir belediyecilik hizmeti beklediğini belirterek devam eden Kahraman, “Bizim mutlaka sandık birlikteliğini yakalamamız lazım” diyerek düşüncelerini paylaştı.

ADAY ADAYI OLMA SERÜVENİNİ ANLATTI

“Sandık birlikteliğinin taşıdığı anlam nedir?” diye sorduğumuz Ali Haydar Kahraman, “Avcılar’da 19 aday adayı arkadaşımız var. Her yerde seçim çalışmaları bellidir. Muhtarları, sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri ziyaret eder, herkes bizimleymiş resim veririz. Hâlbuki işin içinin öyle olmadığını yaptığımız saha çalışmalarında görebiliyoruz” diyerek yaşadığı bir tecrübeleri anlattı.

“Yıldız Teknik Üniversitesi ile birlikte Avcılar’da uzunca bir süre ortak bir çalışma yaptım. O dönemde 20 yıl önce Mardin'den göç etmiş, uzun süre Bağcılar sonrasında da Avcılar’da yaşamaya başlayan AKP’ye sempati duyan ve oy veren12 kişilik bir aile ile tanıştım. Bu ailenin evine konuk olduğumuzda, aynı sofraya oturup, aynı odada kalıp, aynı dili konuştuğumuzda gördük ki ailenin görüşü değişti. Aslında benim aday adayı olma başlangıç serüvenim de budur”

Yeşilkent Mahallesi'nde geçtiğimiz günlerde özellikle Kürt kökenli vatandaşların yoğunlukta yaşadığı bir dernekte kalabalık bir toplantı yaptıklarını da anlatan Avcılar Belediye Başkan Aday Adayı Ali Haydar Kahraman, “Salondaki insanlar çoğunlukla AKP ve HDP seçmeniydi. Kendimi tanıtarak, neden aday olmak istediğimi anlattım. 65/70 yaşlarında bir teyze ‘belediye başkanı olduğunda ne yapacaksın’ diye bir soru sordu. Teyze ye proje anlamında değil de, kişisel anlamda neler yapacağımı anlattım. Bir gün temizlikçi kıyafeti giyerek sabahtan akşama kadar sokağı süpüreceğim. O sokakta ne oluyor ne bitiyor öğreneceğim dedim. Bir gün belediyenin çöp kamyonuna binip, gece gündüz çöp toplayacağım. Çöpler doğru zamanda toplanıyor mu? doğru yere dökülüyor mu? konteynırlar doğru yerde mi? değil ise uygun yer neresi ona bakacağım. Bir gün de zabıta elbisesi giyip esnafa gideceğim. Neden ceza kesiliyor, ruhsatlar neden verilmiyor, esnafın sattığı ürünler sağlık açısından hijyenik mi, denetleniyor mu, yeterlilik belgeleri var mı diye kendi gözümle göreceğim. Bir gün de pijamalarımı alıp iznin olursa senin evinde kalacağım teyzeciğim. Sen ne yiyorsun, ne içiyorsun ona bakacağım dedim. Teyze o kadar mutlu oldu ki, onunla birlikte bende mutlu oldum. Şunu açıkça söyleyeyim ki ben başkan olursam asla makamda oturmayacağım. Halkla birlikte, hayatı yaşayacağım”

Vatandaşın beklentisinin yol, kaldırım taşı, spor salonu gibi şeyler olmadığını söyleyen Kahraman, “Bunlar zaten belediyenin mecburi görevleri. Bizim halkın birlikteliğini kurabilmemiz için halkla birlikte olmamız gerekiyor. Hangimizin aday olduğunun önemi yok. Önemli olan aday olacak arkadaşlarımızın bu birlikteliği sağlayabilmesi. Rant sağlamak, mevki, menfaat elde etmek, çalmak ya da çırpmak için değil, halka hizmet etmek istiyor ve sandık birlikteliğini sağlayacağıma inanıyorum” dedi.

ÖRNEK ALACAĞIM BELEDİYELERİMİZ VAR

Artık klasik Sosyal Demokrat belediyeciliğin dışına çıkılması gerektiğini ve bunun birçok örnekleri olduğunu söyleyen Ali Haydar Kahraman, “Meclis çoğunluğu olmamasına rağmen bizim Eskişehir’de Yılmaz Büyükerşen örneğimiz var. İzmir Dikili, Bursa Nilüfer gibi feyz alacağımız çalışmalar var. Hemen yanı başımızda Yaşam Vadisi ile gurur duyduğumuz Beylikdüzü Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu var. Tarıma yönlendirmesi, teşvik etmesi, öğrencilere bakış açısı ve şeffaf belediyecilik anlayışı ile bırakın Türkiye'yi dünyanın gündeminde olan belediyelerimiz var. Aday olmayı düşünürken işte bu kriterlerle aday olmayı düşündüm” diyerek devam etti.

24 HAZİRAN SEÇİM SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

Türkiye'de 17 yıldır AKP faşizmi olduğunu, Refah Partisi ile başlayıp Fazilet Partisi ile devam eden AKP’nin bir devamlılığı olduğunu ama kuruluşunda birlikte olan, siyasi yoldaşlık yapan arkadaşlarının da artık AKP’nin tarzından, siyasi anlayışından ve yönetim şeklinden rahatsız olarak araya mesafe koyduğunu belirten Kahraman, “Bakın AKP’nin kurucularından Abdüllatif Şener bugün bizim milletvekilimiz ve İBB Başkanlığı konuşuluyor” dedi. “Ortak değerlerimiz için bir araya gelerek, mücadele vermeliyiz” diyerek devam etti.

Referandumdan bir yıl sonra MHP Genel Başkanı’nın çağrısıyla, erken seçim kararı alındığını ve oradaki amacın da milliyetçi oyların bir kısmını alacak İYİ Parti’yi seçime sokmamak, birçok belediyesine kayyum atanan ve siyasetçilerinin tutuklu olduğu HDP’yi hazırlıksız yakalamak ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni muhalefet olarak tek başına bırakmayı hedeflediklerini söyleyen Kahraman, “24 Haziran'da istediklerini elde ederek, R. Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yaptılar. Tek adam rejimi hayata geçti. Biz daha bu seçimin muhasebesini yapmadan, eksiklerimizin ne olduğunu ortaya çıkarmadan parti içinde yok imza süreci, yok olağanüstü kurultay çağrılarıyla uğraştık. Biz eksiklerimizi biliyor, çalışmalarımızı da o yönde yapıyoruz”

HDP’nin PKK ile organik bağının gündemde tutulmaya çalışıldığını, HDP ile yakınlaşacak partilere karşı provakosyonculuk yapılacağı endişesi ile parti olarak direk bir ittifaka girilemediğini, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin ise çekimser kalmalarından dolayı, millet ittifakının yerel seçimlere yeterince yansımadığına da dikkat çeken Kahraman, ”Bize düşen sandık birlikteliğini sağlamak ve bunun yollarını bulmak” dedi.

MHP’nin AKP ile düşüncede ayrıldığı bir takım konular olduğunu ama hala ciddi anlamda bir kopuşun söz konusu olmadığını söyleyen Avcılar Belediye Başkan Aday Adayı Ali Haydar Kahraman, “Biz 2014’de Avcılar’ı 103 bin oyla kazandık. AKP o dönem 96.000 oy aldı. HDP’nin aldığı oy 11 bin, MHP'nin de ona yakın. O gün itibariyle İYİ Parti yoktu. 2018'e geldiğimizde ise tam ters bir rakamla karşı karşıyayız. AKP 92 bin, CHP 86 bin. HDP ise Avcılar’da 34 bin oy oranıyla 3. parti. İyi Parti ve MHP’nin oy oranı çok yakın. Bu verilerden yola çıkarak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bakınca Muharrem İnce 116 bin oyla birinci, Recep Tayyip Erdoğan 110 bin oyla ikinci. Selahattin Demirtaş ise 18 bine yakın oy oranı ile üçüncü oldu. Bu verilere bakarak bizlerin sadece Cumhuriyet Halk Partisi kimliğini ön plana çıkararak gireceğimiz yerel seçimlerde başarılı olma şansımız yok ve bizim mutlaka ‘Sandık Birlikteliği’ni yakalamamız lazım”

TÜM SİYASİ PARTİLERLE GÖRÜŞÜYORUM

Bireysel anlamda Saadet Partisi, İYİ Parti ve HDP ile görüşmeler yaptığını söyleyen Ali Haydar Kahraman, “Bunları benim değil, siyasi parti başkan ve yöneticilerinin ifade etmesi daha doğru olur. Partimize ve siz gazetecilere düşen bunları araştırıp, yerinde tespitler yapmak ve doğru verileri kamuoyu ile paylaşmaktır. Bu kişi ben olurum veya bir biraz başkası olur önemli değil. Önemli olan halkın kimi istediğidir”

AVCILAR İSTANBUL’UN PARLAYAN YILDIZIDIR

Avcılar’la ilgili düşüncelerini de sorduğumuz Ali Haydar Kahraman, bir sahil kenti olan Avcılar’ın İstanbul'un parlayan yıldızı olduğunu, bir tarafının deniz, diğer tarafının ise göl olduğunu hatırlatarak, “Bu Allah vergisi bir şanstır” dedi.

En büyük hedefinin ise Gümüşpala Mahallesi’nde Park ve Bahçeler Müdürlüğünün İBB ile mahkemelik olduğu göl kenarındaki yaklaşık 10 bin metrekarelik alana büyük bir kütüphane yapmak olduğunu belirten Avcılar Belediye Başkanı Aday Adayı Ali Haydar Kahraman, “Her ülkenin kendine göre belli bir başlı kültür merkezleri var ama ciddi anlamda bir kütüphanesi yok. Ülkemizdeki en büyük sıkıntının, eğitim sistemimizin bozulmasından kaynaklandığına inanıyorum. İstanbul Üniversitesi’nin yanı sıra özel üniversitelerin de olduğu ilçemizi kültür, sanat ve bilim yuvası haline getirebiliriz. Eğer belediye başkanı olursam bunu ben yapacağım. Ben olmasam da hangi arkadaşım aday olursa olsun hayata geçirmesi için elimden gelen tüm çabayı göstereceğim. Küçükçekmece gölüne kıyısı olan bu alana İlber Ortaylı Kütüphanesi adını vererek, alan içinde Ara Gürel Resim Atölyesi, Fazıl Say Piyano Salonu, Ahmet Arif Köşesi, Ahmet Kaya Türkü Salonu, Nejat Uygur Tiyatro Salonu, konser alanı gibi pek çok aktivitenin yapılabileceği bir yaşam merkezi açmayı hedeflediğini söyledi. Kadınların sosyal ve kültürel etkinliklere çocuklarıyla birlikte gelerek, onları bırakabileceği güvenli çocuk konuk salonlarının da mekanın en önemli özelliği olacağının altını çizdi. Hemen yanında bulunan İstanbul Üniversitesi'ne her saat başı ücretsiz ring seferi koyarak, öğrencilerin derslerini yapacağı, sosyal ve kültürel aktivitelerini gerçekleştirebileceği, müzik dinleyebilecekleri alanları hayata geçireceğini söyledi.

Belediye, Vergi Dairesi, Kaymakamlık gibi kamu kurumlarının olduğu alanlarda da mutlaka ‘Çocuk Konuk Evleri’ olacağını, annelerin kamu kurumlarında işlerini yaparken çocuklarını güvenle bırakabilecekleri, çalışanlarının belediye personeli olacağının da altını çizdi.

YEŞİLKENT MAHALLESİ’NE GERİ DÖNÜŞÜM İSTASYONU

10 mahalleden oluşan Avcılar’da üç ayrı yaşam tarzı olduğunu söyleyen Ali Haydar Kahraman, Yeşilkent Mahallesi’nde hurdacı ve kağıt toplayıcısı dediğimiz çek çekçilerin yoğunlukta olduğunu ve hayatını idame ettirmeye çalıştığını söyledi. Yeşilkent Mahallesi’ne mutlaka bir geri dönüşüm tesisi kuracağını ve her mahallede de geri dönüşüm istasyonları olacağını söyledi. Vatandaşları da geri dönüşüm konusunda seminerler vererek bilinçlendireceklerini ve dönüşümden elde edilen geliri, yine halka hizmet doğrultusunda kullanacağını belirtti. Avcılar Kart uygulaması başlatarak, geri dönüşüme getirilen her ürün için karta puan yükleneceğini, puanlar üzerinden de alışveriş yapabilecekleri semt marketleri kurmayı düşündüğünü söyledi. Buna örnek belediyelerin olduğunu, çeşitli kooperatiflerle protokol yaparak halkın temel ihtiyaçlarını semt marketlerinden alabileceklerini belirtti.

En büyük ihtiyacın enerji olduğunu, dünyaya baktığında ise özellikle Japonya'da gölet üstü yüzer panellerle enerji sistemi oluşturulduğunu ve böylece enerji üretebileceklerini de söyleyen Ali Haydar Kahraman, bunun zaman gerektiren bir çalışma olacağını ama başlandığı takdirde halk için çok iyi sonuçlanacak bir proje olacağını belirtti. Ürettikleri elektrik enerjisini, kamu kurumları başta olmak üzere, okul, cami ve cem evi gibi yerlere vereceklerini söyledi. Enerjinin depolanabilmesi için de bir santral kurulması gerektiğini, uygun bir alan bulunursa bunu da hayata geçirebileceklerini ve Avcılar halkına da KDV’siz elektrik verebileceklerini söyleyen Kahraman, “Bunların hepsi yapılabilecek şeyler. Amaç yeter ki hizmet etmek olsun” dedi.

“Partim bana görev verir ve adaylaştırırsa, projelerimi parti yönetimime, genel başkanıma, kamuoyuna ve basına anlatmaya hazırım” diyen Ali Haydar Kahraman, Anadolu'da doğduğunu, uzun bir süre uluslararası bir şirkette yöneticilik yaptığını, 3 dönem İstanbul il başkan yardımcılığı, bir dönem belediye meclis üyeliği, bir dönem de ilçe yöneticiliği yaptığını söyleyerek, partinin hemen hemen her kademesinde değişik görevlerde bulunduğunu belirtti. 2014 yerel seçimlerinde İstanbul koordinasyonunu yürüttüğünü, 2015 seçimlerinde ise ‘Kemal'in Yeğenleri Anadolu’ Projesi’ni gerçekleştirerek 61 ilde görev yaptığını söyledi.

24 Haziran genel seçimlerinde de yaklaşık 20 ilde parti çalışmalarına katıldığını ifade eden Kahraman, “Hep otobüsün önünde koştum, sahanın kenarında oldum. Her zaman kaldıran, yük taşıyan kişi oldum. Bugün itibarıyla yine bu yükü taşımaya hazırım, sorumluluğunu da biliyorum. Derdim makam değil, sokakta halkla birlikte yönetmek. Bunu iddia ederek söylüyorum, Avcılar'da göstereceğimiz performansla Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'nin 5 yıl sonra alamayacağı belediye kalmayacak”

NE YAPIP, NE YAPMAYACAĞINI SORDUK

• Belediyenin kapıları ve başkanlık makamı halka kapalı olmayacak.

• Benim başkanı olduğum belediyede hiçbir şekilde yolsuzluk yapılmayacak.

• Çalışan herkes maksimum çalışma saati kadar çalışacak ve hakkını alacak. Hakkını almayan çalışan varsa sen o kenti yönetemezsin.

• Kesinlikle yalan söylemeyeceğim.

• Riyakarlık, kibirlilik yapmayacağım.

• Halktan biri olacağım. Kafede oyun oynamam gerekiyorsa mesai saatim sonrası gidip arkadaşlarımla oyun oynayacağım. Restoranda arkadaşlarımla oturmam gerekiyorsa gidip yemeğimi yiyeceğim

• Akrabalarımı ziyaret etmem, çocuklarıma zaman ayırmam lazım. Benim tek derdim bir belediye başkanı olmak değil. Günlük yaşamım, hayatım, yaşam standartlarım neyse ona devam edeceğim.

Şu anda hayatına su satarak devam ettiğini, bir su dağıtım şirketinin yöneticiliğini yaptığını ve belediye başkanı olunca da hayatını buradan kazandığı parayla aynı şekilde sürdüreceğini söyleyen Ali Haydar Kahraman, “Belediye başkanlığından alacağım maaş, yapacağım işlerin harcamalarına anca yetecektir”

“Doğru olan her şeyi, kim yaparsa yapsın örnek alacak, bundan hiç gocunmayacağım. Avcılar halkı ve vatandaşın çıkarı için öğrenmem gereken ne varsa öğreneceğim ve uygulayacağım”

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam Gazetesi

Editör: Haber Merkezi