Bakırköy Belediyesi’nde taşeron olarak çalışan  DİSK Genel-İş üyeleri BBC Türkçe Servisi’nin 16 Nisan da gerçekleşecek olan referanduma ilişkinin sorularını yanıtladı.
16 Nisan’da yapılacak olan referandum metnini okuduklarında kendilerine hitap eden hiçbir şey göremediklerini; aksine kıdem tazminatlarına da müdahale endişesi taşıdıklarını, talep ve isteklerine cevap verilmediğini, iki yıl önce de vaat edilen kadro sözünün tutulmadığını, sadece işçi haklarında değil, ülke genelindeki sorunlara baktıklarında da hiç bir şeyin değişmediğini, eğitim ve sosyal hayatta geriye gidildiğini belirten işçiler ‘HAYIR’ diyeceklerini söylediler.



Konuyla ilgili düşüncelerini DİSK’li arkadaşları adına ifade eden Bakırköy Belediyesi çalışanı Süreyya Doğan, “Kuralsız, güvencesiz ve taşeron çalışmaya, iş cinayetlerine, emek sömürüsüne, açlık sınırı altındaki asgari ücrete, kıdem tazminatımızın yok edilmesine, Bireysel Emeklilik Sistemi’ne HAYIR” dedi.
“Ülke olarak iş kazalarında öndeyiz. Askeri ücretle açlık sınırının altında çalışan bizleriz. Çalışma koşullarındaki yasal beyanatlarda da geriye gidiyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Doğan, değiştirilmek istenen Anayasa maddelerini inceleyince kendilerine yarar değil, aksine zarar getireceğini düşündüklerini söyledi.
Süreyya Doğan sözlerine devamla, “Anayasalar toplumsal mutabakatsa, Türkiye’deki işçilerin en büyük sorunu zaten taşeron olarak çalışmak. Kuralsız, güvencesiz, sendikasız çalışmanın toplandığı bir yerdir Taşeron işçiliği. İlle de bir şey yapılacaksa öncelikle taşeron sistemi kaldırılmalıydı” dedi.

Taşeron çalışma  sisteminin kaldırılmasıyla iş barışının sağlandığı, çalışma koşullarının iyileştiği, hatta sendikalı toplu sözleşmenin her yerde olduğu bir uygulama ile ancak işçilerin kazanacağının altını çizen Süreyya Doğan, şu şartlarda taşeronların zaten kaybedenler olduğunu sözlerine ekledi.
Doğan, 2002 yılında iktidara gelen AK Parti’nin 1475 sayılı işçiyi koruyan, eşitliği sağlayan yasayı, 4857’sayılı yasa ile değiştirerek, daha çok sermayeyi ve iş vereni korur bir nitelik kazandığını ve bunun her geçen gün arttığını belirtti. İş kazalarının, asgari ücretin,  günden güne düşen sendika üye sayısından da bunun görüldüğünü ifade ederek, “Örgütlenmenin önünde engeller var. Çalışan açısından olumsuzluklar git gide artıyor” dedi.
Daha sonra söz alan DİSK’li işçiler, Türkiye’nin önceliğinin Anayasa değişikliği olmadığını belirttikten sonra getirilmek istenenin diktatörlüğün kapsını aralamak olduğunu ifade edip, “Önce Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i, kısacası insanı insana sevdirsinler” diyerek referandumda HAYIR oyu kullanacaklarını ve bunun için de çalıştıklarını söylediler.

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam
 
 
,
 

Editör: Haber Merkezi