CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı Çalıştay’a DİSK, TÜRK-İŞ, Hak-İş Konfederasyonlarının yanı sıra akademisyenler, taşeron işçi dernekleri, işçiler, uzmanlar ve gazeteciler de katıldı. Yapılan konuşmalarda taşerona kadro sorunun seçim malzemesi haline getirilmeden bu yılın sonuna kadar çözülmesi istendi. Çalıştayda konuşan DİSK Genel Başkanı Kani Beko Böyle bir çalıştayı düzenlediği ve tıpkı kıdem tazminatı konusunda olduğu gibi, çalışma hayatının kanayan bir yarası olan taşeron işçilik konusuna da tam zamanında müdahale ederek emek savunucularının bir araya getirdiği için Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve CHP Emek Bürolarına teşekkür etti.

‘FAYDASI YOK’

“Taşeron çalışma düzeni çalışma hayatının yıllardır kanayan bir yarasıdır” diyerek konuşmasına başlayan Kani Beko, taşeron çalışma düzeninin özellikle kamuda tam bir kangrene dönüştüğünü belirtti.  “Taşeron çalışma düzeni kamuya yüktür, işçiye haksızlıktır” sözleriyle devam eden Beko, taşeron sisteminin asalak bir sistem olduğunu ve ne devlete, ne işçiye, ne de topluma faydası olmadığını belirtti.

‘KANUNA KARŞI UYGULAMA’

Sayıları 750 bini aşan, ama kesin sayısı bir türlü açıklanmayan kamu taşeron işçilerinin, kamu hizmetini üreten tüm çalışanların beşte birini oluşturduğunu ifade eden Beko, “Kamu hizmeti ürettikleri halde bu işçiler taşeron şirketler tarafından istihdam ediliyor. Taşeron şirketler kamu hizmetinin üretilmesine hiçbir katkıda bulunmadan işçi simsarlığından para kazanıyor. Asalaklık dediğim budur” diyerek tepki gösterdi. Taşeron sistemine bir an önce son verilmesi gerektiğini ve kamuda kâğıt üzerinde taşeron şirketin işçisi gözükse de gerçekte böyle olmadığını, yıllar boyunca aynı kamu kurumunda çalıştıklarını ve ihaleler yoluyla taşeron şirketlerin değiştiğini ama işçilerin aynı kaldığını ifade etti.  Kâğıt üzerinde değişen bu taşeron şirketlerin fiilen işveren olmadığını, gerçek işverenin kamu kurumları olduğunu belirtti, “Bunun adı muvazaadır, bu uygulama kanuna karşı hiledir” dedi.

‘YARGI KARARI UYGULANMIYOR’

Bu yönde verilmiş çok sayıda yargı kararı olmasına rağmen, hükümetin bu yargı kararlarını uygulamadığından da şikayet eden DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “İşçiler kamunun işçisi, para kamunun parası, kıdem tazminatını kamu ödeyecek, işçilerin izinlerini kullanıp kullanmadığını kamu kontrol edecek, eğer işçiler sendikalı olup toplu iş sözleşmesi imzalamayı başarırlarsa toplu sözleşme farkları kamu tarafından ödenecek! Peki o halde taşeron şirkete ne hacet.  Asalaklık dediğim budur” diyerek konuşmasını sürdürdü.

‘ASALAK SİSTEM’

Beko konuşmasının devamında,“Neden taşeron denen ve işçi simsarlığından başka bir işlevi olmayan, işçilerin sırtından komisyon alan bu asalak sistem sürüyor? Kamu neden bu asalak şirketlere para ödüyor? Bu asalak şirketlere ödenen kamu kaynakları neden işçiye ödenmiyor? Kamuda taşeron sistemi kamu kaynaklarının asalak işçi simsarı şirketlere aktarılmasından başka bir anlam taşımıyor. Kamuda taşeron sistemi devlet eliyle yeni asalak şirketler yaratılmasından başka bir anlam taşımıyor” diyerek konuştu.

‘KAĞIT ÜZERİNDE KALDI’

Beko ayrıca taşeron işçilerin kadrolu işçilerin yararlandığı haklardan yararlanamadığını, ayrımcılığa uğradığını, sendikalaşma hakkından, toplu pazarlık hakkından, grev hakkından fiilen yararlanamadıklarını, sözde yapılan düzenlemelerin işe yaramadığını ve kâğıt üzerinde kaldığını söyledi.  Sendikalı işçi sayısı 1 milyon 600 bin iken, toplu sözleşme kapsamındaki işçi sayısının bir milyon civarında olduğunun da altını çizen Beko, “Bu sistem akla-mantığa, hukuka, bilime, insan haklarına aykırıdır. Kamuda işçi simsarlığına dayalı bu asalak sisteme son verilmeli ve taşeron işçiler kamu işçisi olmalıdır” dedi.  Hükümete seslenen Kani Beko, “Taşeron işçilerini seçim malzemesi, siyasi malzeme yapılmaktan vazgeçin. Taşeron işçilerin umuduyla oynamayın” ifadelerini kullandı.

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi