CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’nın organize ettiği programa konuşmacı olarak katılan Tarihçi yazar Sinan Meydan, öncelikle paneli düzenleyen ilçe başkanlığına teşekkür ederek, özellikle Anadolu’nun bazı yerlerinde program dahi yapamadığını belirterek, yerel yönetimlerin çok önemli ve etkili olduğunu söyledi. Yaklaşan yerel seçimlerle ilgili düşüncelerini de aktaran Meydan, yerel seçimlerin çok önemli olduğunu ve doğru adayların belirlenmesi gerektiğini söyleyerek düşüncelerini paylaştı.
Atatürk’ün 80. ölüm yıldönümünde ağlamayı bir kenara bırakıp, fikirlerinin yol göstericiliğini konuşmanın gerektiğini söyleyen Sinan Meydan, “Türkiye’yi bu gün içinde bulunduğu durumdan kurtaracak tek reçete Atatürkçü düşüncedir” ifadeleriyle, konuşmasını sürdürdü.
Meydan konuşmasına şöyle devam etti.
“Bu gün oynanan bir oyun var ve bu oyuna alet olmamalıyız. Atatürk’ü sıradanlaştırıyorlar. Atatürk bir insandı ama sıradan bir insan değildi. Kuru fasulye seviyormuş, Fikriye’ye aşıkmış, rakı içiyormuş gibi şeylerle sıradanlaştırıyorlar. Oysa bizi onun peşinden götüren şey yediği, içtiği, giydiği değil, fikirleri ve düşünceleridir. Atatürk bizim için önemlidir, çünkü emperyalizme karşı bağımsızlık savaşını örgütleyen insandır. Saraya, sultana karşı milli egemenlik savaşını verendir. Cumhuriyeti kurduğu için önemlidir. Geri kalmışlığa, hurafeye karşı çağdaşlık savaşı verdiği için değerlidir. Türk milleti için yaşamış bir insandır. Bizler bunları anlatmalıyız, yediğini, içtiğini, giydiğini değil. Bu sıradanlaştırma oyununa kanmayın”
NUTUK OKUMADAN ATATÜRK ANLAŞILMAZ
“TC tarihinin son 400 yılında Atatürk kadar iz bırakmış bir lider yoktur. Büyüklüğü buradan gelir” diyen Meydan, “Atatürk kurtarıcı bir etkidir ve Nutuk okumadan Atatürk anlaşılmaz” dedi.
“Osmanlı’nın 1880’lerdeki, Cumhuriyet’in 1950’lerdeki “bağımlılığını” bilmeden, Atatürk’ün “tam bağımsızlık” mücadelesi kavranamaz. 1876 ve 1924 anayasalarını bilmeden bugünkü Başkanlık Anayasası’nın Türkiye’yi nereye götüreceği kestirilemez. Osmanlı’da dinsel hukuku, Mecelle’yi ve 1917 Aile Kanunnamesi’ni bilmeden bugünkü “müftülük nikâhı”nın amacı bilinemez. I. Dünya Savaşı’nı, İzmir’in işgalini, Atatürk’ün Anadolu’ya geçişini, Amasya Genelgesi’ni, Sivas Kongresi’ni, TBMM’nin açılmasını, Sakarya Savaşı’nı, Büyük Taarruz’u, Anadolu’daki Yunan zulmünü, İzmir’in ve İstanbul’un kurtuluşunu bilmeden; Vahdettin’i, Damat Ferit’i, Rıfat Börekçi’yi, Abdurrahman Kâmil Efendi’yi tanımadan Milli Mücadele anlaşılamaz. Said-i Nursi’yi tanımadan FETÖ anlaşılamaz. Misuri Zırhlısı’nı, Kore Savaşı’nı, NATO’ya üyeliği, 6. Filo’yu, Kanlı Pazar’ı bilmeden Türkiye’de “Amerikancılık” bilinemez. Lozan’ın önemini kavramak için sadece Lozan’ı bilmek yetmez, önce Sevr’i bilmek gerekir; o da yetmez, 1950’lerde ABD ile imzalanan ikili antlaşmaları bilmek gerekir. Atatürk’ün önemini kavramak için sadece Atatürk’ü tanımak yetmez, Atatürk’ten önceki ve sonraki asker-sivil liderleri; II. Abdülhamit’i, Enver Paşa’yı, Vahdettin’i, İsmet İnönü’yü, Adnan Menderes’i de az çok tanımak gerekir. Atatürk’ü tanımak için Anatürk’ü, Zübeyde Hanım’ı tanımak gerekir” diyen Sinan Meydan, yeni kitabı “Yüzyılın Kitabı-Yüzyılın Lideri” kitabında tüm bu konuları ayrıntısıyla yazdığını anlattı.
ATATÜRK’ÜN SOSYAL FABRİKA PROJESİ
1923 yılında ülkemizin dış ülkelerden buğday aldığını, 1925’te şeker fabrikalarının kurulduğunu, 1926’da ise Kayseri’de uçak fabrikası açıldığını söyleyerek konuşmasını sürdüren Meydan, “Rize’de çay tarımını başlatan Atatürk’tür. Bu gün ki siyasi iktidar ise Rize’yi Atatürk’e düşman etmeye çalışıyor” dedi. Atatürk’ün 15 yılda 46 fabrika kurdurduğunu, 1937’de açtığı Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın “Sosyal Fabrika Projesi’nin” ilk uygulaması olduğunu, sadece üretim yapılan bir mekan değil, aynı zamanda “ar-ge” çalışmalarının yapıldığı bir laboratuvar, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkanlarına sahip bir kültür kompleksi, kısacası bir yaşam alanı, bir üniversite kampüsü şeklinde yapıldığını söyledi. Atatürk’ün işçilerin yüksek standartlarda, her türlü imkândan yararlanabildikleri “sosyal fabrikaları” Anadolu’nun her yanına yapmayı planladığını ama ömrünün yetmediğini de sözlerine ekledi. “İşte Atatürk etkisi budur ve bu etkiyi yeniden hep birlikte hayata geçirmeliyiz” dedi.
Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam
