ÇATALLI DİLİNİZDEN VAZGEÇİN ARTIK

Ak Parti Meclis Üyesi Reşide Yüksel’in konuşmasının sonunda “Yalnız şunu hatırlatmak isterim ki, Madımak Katliamının yaşandığı dönemde hükümet CHP koalisyonundaydı.  Başbakan Tansu Çiller, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve o gün ki Sivas Belediye Başkanı ise bugünkü Saadet Partisi'nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu idi” demesi üzerine CHP Grup Sözcüsü Hüseyin Üsküdar, “Çatallı, dilinizden vaz geçin artık” diyerek, konuşmanın anmadan çok suçlayıcı bir dille söylendiğini ifade ederek tepki gösterdi.

ARISOY’A ATIFTA BULUNDU

Temmuz ayı ilk toplantısında yaptığı konuşmayı “Talihsiz bir konuşma” olarak değerlendiren Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy’a atıfta bulunan CHP Grup Sözcüsü Hüseyin Üsküdar, “Asıl talihsiz konuşmayı şimdi Reşide Hanım yaptı” diyerek konuşmasına devam etti.

KATLİAMLAR DIŞ GÜÇLERİN İŞİDİR

Reşide Yüksel’in tarih bilgisinin zayıf olduğunu ifade eden Üsküdar, “O günkü Sivas Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu’da, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'da yine Refah Partisi’nden idi. Ayrıca o gün iktidarda CHP değil, Sosyal Demokrat Halkçı Parti vardı. CHP koalisyon ortağıydı. O dönemlerde ne İçişleri Bakanlığı, ne Başbakan, ne de Başbakan Yardımcıs’’nın sözü geçiyordu. Bu olay o dönemin derin devlet ve yapılanması ile o zamanın Fetö ajanlarının yaptığı bir katliamdır. Reşide Hanım nasıl bir dil kullanıyor ki anmadan öte sulayıcı bir şekilde konuşuyor. Bu çatallı yılan dilinizden vazgeçin. AK Parti hükümeti döneminde onlarca katliam oldu. Ankara'da 100, Suruç'ta 34 kişi öldü. Biz AK Parti döneminde bunlar oldu diyor muyuz?  Bu katliamlar dış güçlerin, derin yapılanmaların, emperyalist güçlerin Türkiye'nin düzenini bozmak için yaptığı olaylardır. Reşide Hanımın sözünü geri almasını ve özür dilemesini istiyorum” dedi.

Ayrıca Sivas olaylarındaki herkesin beraat ettiğini, gerçek suçluların yakalanamadığını söyleyerek devam eden Üsküdar, o günün Emniyet Müdürü, Jandarma Komutanı, Milli İstihbarat Daire Başkanı ve Kuvvet Komutanı gibi kolluk kuvvetlerinin sorgulanmadığını, tarife uyan üç beş kişinin mahkemeye çıkarıldığını söyledi. Yaşanan katliamı da, gerici zihniyetin sürü psikolojisi ile Türkiye’nin içini karıştırmak için yaptığı bir olay olarak değerlendirdi.

Son olarak Madımak Katliamında olanın 37 masum can’a olduğunu ifade ederek, “37 can diyoruz, anma etkinliği yapıyoruz, bir şeyler söylüyoruz ama çatallı bir dille cevap alıyoruz, tepki gösterince de biz suçlu oluyoruz. Bu dilden vazgeçin artık” diyerek konuşmasını tamamladı.

BİREYSEL DÜŞÜNCELERİN İFADESİ, PARTİYİ YADA GRUBU BAĞLAMAZ

Meclis üyelerinin bireysel olarak düşüncelerini ifade etmesinin parti ya da grup adına bağlayıcı bir tarafının olmadığını, bağlayıcı olanın Grup Sözcüsü ya da görevlendirilen kişinin konuşması olduğunu söyleyen Ak Parti Grup Sözcüsü İBB’li Ak Pati Meclis Üyesi Muhammed Kaynar, “Bana göre de o dönemki yöneticileri hatırlatmak çok doğru bir yaklaşım değil” dedi.

Hüseyin Üsküdar’ın konuşmasını da fırsattan istifade Ak Parti’yi suçlayan bir tavırla yapmasını yadırgadığını dile getirerek düşüncelerini aktaran Kaynar, “Konuşan arkadaşımız konuşmanıza karşılık düzeltmeyi kendisi yaparsa yapar. Ona hitaben siz de konuşma yapabilirsiniz ama tüm AK Parti'yi ve camiamıza hitap etmenizi yadırgadım. Meclisimizde acı olaylar varsa anıyor, kutlanması gereken bir olay varsa kutluyoruz. Arkadaşımız o dönemde görev başında olan yetkilileri keşke zikretmeseydi ama o dönemlerde benimde aynı partide siyaset yaptığım Temel Karamollaoğlu’nun bu olayı engellemek için sarf ettiği çabayı ve emeği bilmeme rağmen, belli bir zihniyet tarafından yıllarca ağır bir şekilde eleştirildi. Bakın ben burada siz yada partiniz demiyor belli bir zihniyet diye ayırıyorum. Ayrıca bir olayı anarken diğer bir olayı anmamak da kabul edilemez” diyerek devam etti.

ÖLEN KİM OLURSA OLSUN BİZİM İNSANIMIZDIR

“Ha o taraftan, ha diğer taraftan. Ölen kim olursa olsun bu ülkenin vatandaşıdır, bizim insanımız ve de kardeşimizdir” diyerek devam eden Kaynar, yaşanan tüm ölümlere karşı çıkılması gerektiğini, gerek bireysel gerekse toplu katliamların hepsinin aydınlatabilmesini, sorumluların adalete teslim edilerek yargılanmasını temenni ettiğini söyledi.

Hüseyin Üsküdar’ın dediği gibi olaylarla alakası olmayan birçok insanın gerçek failmiş gibi yargılandığını, ısrarla olayla alakaları olmadığını söylemelerine karşılık ağır cezalara çarptırıldığını belirten Kaynar, “İnşallah gerçek failleri ve suçları ortaya çıkarılır. Yaşanan bu katliamlar Türkiye üzerinde emelleri olan emperyalist dış güçlerin işidir. Bizi birbirimize düşürmek için yapılan hain planlardır. İnşallah ülkemiz böyle acıları bir daha yaşamaz. Unutulmamalıdır ki; kim ölürse ölsün bizim insanımızdır. Bizim asıl amacımız ölümleri engellemek, faili meçhul olayları aydınlatmak ve bu tür olayların ortaya çıkmasını engellemektir. Tekrar ölenlere rahmet diliyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.

TARİH HİÇ BİR ŞEYİ SAKLAMIYOR

Muhammed Kaynar’ın konuşmasının ardından söz alan Hüseyin Üsküdar, ‘Siz’ diye hitap ederken kimseyi hedef almadığını, nezaketinden dolayı bu şekilde hitap ettiğini söyledi. Ayrıca tarihin hiçbir zaman gizli kalmayacağını da belirten Üsküdar, “Çorum, Kahramanmaraş ve 12 Eylül’ün kimler tarafından tezgahlandığı ortaya çıktıysa, zamanla diğerleri de ortaya çıkacaktır. O dönemler karanlık dönemlerdir. Nasıl ki 17/25 Aralık tezgahları sonucunda 15 Temmuz darbesini geldi ve kimlerin tezgahladığı ortaya çıktıysa diğerleri de çıkar. Tarih hiçbir şeyi saklı tutmuyor ama ben fırsatçılık yapmadım, hanımefendinin konuşma dili hoş değildi” dedi.

Son olarak, “Katledilen, öldürülen, haksızlığa ve zulme uğrayan hangi kesimden olursa olsun bizim karşı çıkmamız, lanetlememiz gerekiyor” diyen Muhammet Kaynar, yakın tarihte yaşanan Fetö darbe girişimde hayatını kaybeden 250 kişiye rahmet diledi, yaralanan binlerce kişiye de minnet duyduğunu söyledi.

Selvi Sarıtaç / Kent Yaşam

Editör: Haber Merkezi