CHP’ye büyük emek verip, Sarıyer’de 30 yılı aşkın sürdürdüğü siyasi mücadele ile elde ettiği birikim ve tecrübe sonucu yol gösterici önerilerde bulunan Op. Dr. Cengiz Alp, Türkiye’nin şuan iyi yönetilemediğini belirterek, bu durumun daha fazla devam edemeyeceğini söyledi.

Dr. Cengiz Alp, “Hergün patlama, hergün şehit. Güneydoğu sınırımız delik deşik. Komşularıyla kavgalı bir Türkiye. Bunun ekonomiye yansımaları çok büyük. Akdeniz sahilleri bomboş, turizm bitti, satılık oteller, kapanmakta olan fabrikalar var. İşgücünün geliri düştü. Bu durum Türkiye’yi kaosa götürüyor. Çağa ayak uyduramıyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin çok gerisinde kaldık. Niteliksiz bir insan gücü ve demokratik olmayan yönetimleri bu ülkenin daha fazla taşıyacağını düşünmüyorum. Bu yönetilemezlik durumunun da sürdürülebileceğini sanmıyorum” dedi.

“SİYASİ PARTİLER YASASI  MUTLAKA DEĞİŞMELİ”

Gazeteci Tuncay Dağlı’nın “Türkiye nereye gidiyor? “ şeklindeki sorusuna geniş kapsamlı bir cevap verip, birçok konuda değerlendirmede bulunan Dr. Cengiz Alp, “Türkiye, siyaset sahnesinde yüz yıllık demokratik, parlementer sistem tecrübesi olan bir ülkedir. Ama artık işin sonuna gelindi. Tek kişi yönetimiyle bugüne kadar gelmiş olan siyasi partiler yasasının değişmesi lazım. Artık Türkiye’de demokratik bir hukuk devleti yasasının oluşmasına büyük ihtiyaç var. Çünkü yaşanan siyasi sıkıntılar bundan kaynaklanıyor. Siyasetin bir güç odağı haline gelmesi, ülke çıkarları için değil, koltuğu ele geçiren, siyasi parti yönetimini ele geçiren grupların keyfi idaresinin hüküm sürdüğü bir ülke haline geldi. Bu, tüm partiler için böyle. Ancak CHP için bunu söyleyemeyiz. CHP’de parti içi demokrasi çalışıyor. Kurultaylar toplanıyor ve tek adam rejimi kesinlikle olmuyor.. Siyasi partiler yasasının değişmesiyle, milletvekili, belediye başkanı ve belediye meclis üyesi adayları, delegelerin ya da parti üyelerinin katılımıyla seçilirse, demokratik sistem tam olarak rayına oturur. Batı ülkelerinde bizdeki gibi değil. Çünkü bizde seçimden bir gün önce adaylar belirleniyor. Buna da parti lideri yani tek adam karar veriyor” diye konuştu.

“DEĞİŞİMİN AYAK SESLERİNİ DUYUYORUM”

“Siyasi partiler ve seçim yasası bence anayasa değişikliğinden daha önemli” diyen Dr. Cengiz Alp, yasanın bir an önce değişmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Alp şöyle devam etti:

“Bunlar değişince sıkıntıların da aşılacağına inanıyorum.  Çünkü bugün AK Parti’de bir kişi bir günde başbakanlıktan edilebiliyor, MHP’de koltuk için neler yapıldığını izleyip, görüyoruz. Bu gelişmekte olan bir ülke veya gelişmekte olan bir hukuk devletinde olmaması gerek şeyler. Ben artık kabuğun kırıldığını ve Türkiye’nin bu değişime hazır olduğuna inanıyorum, ayak seslerini duyuyorum. Tabi bu da kolay değil. Gücü elinde tutanlar, gücü kendiliğinden bırakmak istemeyeceklerdir. Ama artık internet çağındayız, dünya ile entegre olan bir ülkeyiz ve seçmen de buna hazırlanıyor.”

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden alındığını ve bunun da ülkedeki herkes tarafından bilindiğini söyleyen Dr. Cengiz Alp konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Bu durum inanılır gibi değil. Ülkede herkes bu gerçeği biliyor, herkes bu durumu kendince yorumluyor. Cumhurbaşkanı tarafından görevden alındığını ve yerine daha düşük profilli birinin geleceğini biliyor. Böylece önümüzdeki dönem örülmeye başlandı. Bu şekilde bir zorlamanın istenen sonuçları vermeyeceğini düşünüyorum. Herkes kafasında bir hesap yapıyor ancak bu hesapların tutmayacağını halk biliyor. Halk şu an bu durumu suskun izliyor ancak Türkiye’de yaşanılacak demokratik bir açılımın, demokratik bir patlamanın sağ ve sol tüm partiler için iyi sonuçlar vereceğini düşünüyorum. Çünkü ülke şu an iyi yönetilemiyor. Hergün patlama, hergün şehit. Kıbrıs’ta verdiğimiz şehit sayısı 400 iken son zamanlarda verdiğimiz şehit sayısı 600’ü geçti ve binlerce yaralıdan bahsediliyor. Güneydoğu sınırımız delik deşik, Suriye, İran, Irak.. Komşularıyla kavgalı bir Türkiye. Bunun sürdürülebilir olacağını düşünmüyorum. Bunun ekonomiye yansımaları var. Akdeniz sahilleri bomboş, turizm bitti. Satılık oteller var. Kapanmakta olan fabrikalar var. İşgücünün ücreti düştü. 3 milyon Suriyeli olduğunu düşünün. İşsizlik, kargaşa, niteliksiz bir eğitim sistemi, Türkiye’yi kaosa götürüyor. Çağa ayak uyduramıyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin çok gerisinde kaldık. Niteliksiz bir insan gücü ve demokratik olmayan yönetmeleri bu ülkenin taşıyacağını düşünmüyorum.”

“PARTİLİ CUMHURBAŞKANI SİSTEMİ TÜRKİYE’YE UYMAZ”

Türkiye’nin başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanı sistemi ile yönetilmesine uygun bir ülke olmadığını da ifade eden Dr. Cengiz Alp, bu konudaki düşüncelerini şu şekilde ifade etti:

“Türkiye’de şu an başkanlık sisteminden kast edilen şey tek adam rejimidir. Yani bizim, Amerika’da, Fransa’da gördüğümüz tipik başkanlık sistemi istenmiyor. Pratikte zaten başkanlık sistemi var. Başbakanın işlevi tamamen kalktı. Ülkeyi cumhurbaşkanı ve bakanlar yönetiyor. İstenen şey şu; cumhurbaşkanı söylesin, bakanlar kurulu olsun, başbakan da bakanlardan birisi gibi olsun. Şu anda zaten pratikte kafadaki şey bu. Bu durum anayasaya uydurulmak isteniyor, şu an tek sıkıntı bu. ‘Partili cumhurbaşkanı olur’ lafı yerleştirilirse, AK Parti’nin istediği olmuş olacak. Ancak bu durum Türkiye’ye uymaz. Kuvvetler ayrılığı ilkesi ve denetleme sistemi olmayacağı için bu durum suistimale yol açacak. Avrupa Birliği zaten bunu kabul etmiyor. İhale yasasını kabul etmiyor, terörle mücadele yasasını kabul etmiyor, basın özgürlüğü yasasını kabul etmiyor. Siyasi partiler yasası ve basın özgürlüğü yasası, toplantı ve gösteri yasaklarının batı normlarına uymasını isteniyor. Ama Türkiye buna ayak diretiyor. Yoksa Avrupa Birliği’ne kabul edilecek. Bu 4 madde çok hayati. Hukuk devleti ve demokratik devlet için çok önemli. Bugünkü yönetim ise bunu yapmak istemiyor.

“MERKEZ SAĞDA YENİ BİR OLUŞUM OLABİLİR”

AK Parti yönetimi, AB’ye ‘siz olmadan da yolumuza devam edebiliriz’ diyerek rest çekiyor ama devam edemeyiz. Böyle söylemlerle bu iş yürümüyor. Sonuçta ekonomi etkileniyor. İhracat ve turizm dibe vuruyor. Böyle giderse Türkiye tekrardan 80’li 90’lı yıllara döner. Zaten Doğu’da, Güneydoğu’da büyük bir ekonomik kayba, insan ve moral kaybına neden olan bir savaş var. Türkiye’nin bu şekilde uzun süre  gidebileceğini düşünmüyorum. Gelecek için karamsar bir tablo var ancak toplumların tarihine baktığımızda bu durumun sürdürülebilir olacağını düşünmüyorum. Toplumsal dinamikler çok kısa sürede değişebiliyor. Türkiye çok dinamik bir ülke. Genel siyaset de çok çabuk değişebilir. Ancak erken seçimi göze alamazlar. Şu an için ülkede ne olacağı konusunda belirsiz bir durum var. MHP’deki gelişmeler, AK Parti’deki çatlaklar, merkez sağda yeni bir oluşumu getirebilir. Zaten eskiden beri toplumun büyük bir kesimi merkez sağ beklentisi içinde. Bu gelişmeler böyle bir şeyin sancısı da olabilir. Bunları yaşayıp göreceğiz. Mayıs ayının sonuna doğru bu belirsizliklerin kalkacağını düşünüyorum.”

(Tuncay DAĞLI-Kent Yaşam)

Editör: Haber Merkezi