Şu bir yerlere bağırıp çağırma siyaseti var ya…

Şu bir yerleri suçlama siyaseti var ya…

Şu kahramanlık ve de din iman sloganlarıyla duyguları kamçılayan söylemler var ya…

Şu bahane, kılıf, hedef, oyalama ve de saldırı yüklü haykırışlar var ya…

Şu medya yoluyla milletin sağduyusunu bir süreliğine işgal etme işi var ya…

Artık bu milletin günden güne artan çilesine merhem olmuyor…

Tam tersine, hem çileler giderek artıyor…

Hem de akıp giden zamana yazık oluyor o kadar!

Yanlı medya, sadece bir günlüğüne millet yanlısı olup…

Yöneten siyasete sorsa:

‘‘Üretime geçtik de yabancılar elimizi mi tuttu?

Çağdaş eğitim işi yaptık da kapımıza kilit mi vurdular?

Bağımsız adaletle bağımsız medya yoluna girdik de önümüze hendek mi kazdılar?

Ordumuza, yargımıza ve eğitimimize kumpas kuranlara ait bir dönem var:

İşte o dönemde niye susuldu? Niye seyirci kalındı acaba?

Devleti ayakta tutan kurumlarımızı işlemez hale sokanlarla…

Millet malı tüm üretim birimlerini ucuz ucuz satan siyasetler aynı kapıya çıkmaz mı?’’

Diye sorup… Devam etse:

‘‘Yöneten siyasetler özeleştiri yaparak yola devam etmez mi?

‘Tam da buralarda yanlış yaptık’ deyip, milletten özür dilemez mi?

Yöneten siyasetler, milletin bağrından çıktığına göre…

Eğri ve doğrularıyla bu milletin huzuruna çıkmaz mı?’’

Sor medya sor… Bir gün de olsa millet yanlısı olarak sor:

Üretmeyen ekonomimizi…

İthal ederek tüketen ekonomimizi…

Çağdaş teknolojiye uzak durup, yabancılara muhtaç olan ülkemizi sor…

Sor medya sor:

‘‘Sahi, otla samana bile muhtaç olan, dünya şanlısı tarımımıza ne oldu?

Kurbanlık hayvanları bile dışarıdan alırken, bölgede ağırlığı olan hayvancılığımıza ne oldu?

Bağ, bahçe ve tarla tarımıyla hayvancılık işleri çökerten yine başkaları mıydı?

Sadece başkaları mı suçludur?

Yöneten siyasetler, sadece bir yerlere bağırıp…

Birilerini suçlama işi mi yaparlar?

Bahaneler, kılıflar, hedefler bularak…

Bir milletle bir devleti sadece oyalama işi mi yaparlar?

Muhalefet, ya yanlışa omuz verme…

Ya da: ‘Aman ha!’ Deyip, yan gelip yatma işi midir?

Türk ekonomisi eğer güçlü olsaydı, hiç paramız eriri miydi?’’

Son kez de şunu sor ey yanlı medya:

‘‘Dünyada kendisiyle kavga edenlerin ülkesine, bizim ülkemiz de dahil oldu mu?

Yani biz bizi durmadan döver hale geldik mi?

Biz bize kin ve de intikam güder hale geldik mi?

Ülkede siyasal mağdurların sayısı kaça çıktı?

Suriye siyasetinin ülkeye ve millete maliyeti nedir?

Ayrıştıran bir siyasal anlayışla…

Aynı gemide oturup, sosyal barışı sağlamak mümkün müdür?

Dışarıdan alınacak ufak tefek borçlarla…

Katar gibi silik bir ülkenin ucuz vaatleri…

81 milyonluk bu ülkenin yaralarına merhem olur mu?

Geçmişin birikimleri eğer isabetliharcansaydı, hiç bu hallere düşer miydik?

Seçimden seçime koşarken, ülke mi kazanır?

Yoksa yöneten siyasetler mi?’’

Bu sorular, bir günlüğüne de olsa, milletten yana olan medyadan…

Yılın her günü siyasetten yana olanların…

Bir günlüğüne milletten yana olup sormalarını istedik.

Sahi, sorarlar mı?

Elbette ki hayır?

Çünkü bu milletin başına ne geliyorsa:

Yanlış siyaset ile yanlı medyadan gelmektedir!

Eğer ikisi de doğru iş yapsaydı:

Okyanus ötesinden havalanan bir sesle…

Ekonomimiz asla tık nefes olmazdı!