CHP Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç, 31 Mart’taki yerel seçimde partisinin oy oranının daha da yükseleceğini ve Sarıyer’in yanısıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de kazanacaklarını söyledi.

Kent Yaşam Haber Müdürü Tuncay Dağlı ile Sarıyer’deki siyasi çalışmaları ve seçim hazırlıklarını konuşan Yalınkılıç önemli mesajlar verdi..

-CHP Sarıyer örgütü olarak bir kez daha seçim sınavı vereceksiniz, heyecanlı mısınız?

-İlçede göreve geldiğimizden bu yana bir yıl geçti, bu süre içinde görevimizi en iyi şekilde yapmak için çalıştık. Oy oranlarına baktığımızda çok farklı değerlendirmeler ile başarımızı değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Parti olarak 6 yılda 6 seçim geçirdik. 1 Ocak’tan itibaren de 31 Mart yerel seçimlerinin süreci resmen başlıyor, fakat biz her an seçim yarın olacakmış gibi hazırız ve bu seçimde alacağımız başarılar için Sarıyer, İstanbul ve ülke adına heyecanlıyız.

“BU SEÇİMDEN DE BAŞARIYLA ÇIKACAĞIZ”

-Seçim sonucuna dair bir tedirginliğiniz var mı?

-Yaklaşık on yıldır CHP’nin bayrağını Sarıyer’de dalgalandırıyoruz. Yapılmış çok güzel işler var. Bir çok sorun çözüldü. İleriye dönük bir vizyonu belediye çalışmalarına yansıttık. Yılların özlemi olan modern ve büyük bir belediye binasını Sarıyer’e kazandırdık. Boşalan hizmet binalarını yine halkın yararına işlerde kullanıyoruz. Yeşili korumasıyla, eğitime verdiği destekle, kültürel ve sosyal içerikli çalışmalarıyla parti programının içeriğine uygun hizmetler üretiyoruz. Seçimi kaybetmeyi ise aklıma dahi getirmiyorum. Aksine oyumuzu daha da yükselterek, bu seçimden de başarıyla çıkacağız.

-Sarıyer’e biz emek verdik, hasadı da biz yapacağız mı diyorsunuz.?

-Öyle olduğunu vatandaşın bize karşı yaklaşımlarından ve ilgisinden görüyoruz. Bu nedenle emeğimizin karşılığını alacağımızdan hiç kuşkumuz yok. Sarıyer bizden memnun bizde Sarıyer’e hizmet etmekten mutluyuz.

-24 Haziran seçiminde yaşanan bir hayal kırıklığını partililer atlatabildi mi, seçmenle barıştınız mı?

-Cumhurbaşkanlığı seçiminde çıtamız gerçekten çok yüksekti. Beklentilerimiz fazlaydı. Sadece kazanmaya odaklanmıştık, tekrar parlamenter rejime dönmek adına büyük bir beklenti içindeydik. Seçmenlerimiz de aynı durumdaydı. Tabiki çıkan sonuçla birlikte seçmende de büyük bir kırgınlık yaşandı. Bu da çok normal diye düşünüyorum. Ama vatanını, ülkesini geleceğini düşünen herkes bu seçimde de yine bu duygularla sandığa gidecektir. Biz de sürekli olarak seçmenlerimizle, vatandaşlarımızla birlikteyiz, yaşananları anlatıyoruz, umudu ve güveni tazeliyoruz, bu konuda çoğunlukla kırgınlığın giderildiğini düşünüyorum.

-Sarıyer’in mülkiyet sorununun hala kesin bir çözüme kavuşturulamaması seçim çalışmalarınızı etkiliyor mu?

“MÜLKİYET SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İMAR ISLAH PLANLARINDA”

-Biz Sarıyer Belediyesi olarak bu sorunu çözmek adına çok somut bir adım attık. 14 mahallede vatandaşın bu sorununu çözmek için 2981 Sayılı Kanunla öngörülen Tapu Tahsis Belgeleriyle bağlantılı olarak İmar Islah Planı hazırladık. Ancak birkaç mahalleyle ilgili planlar Sarıyer Belediye Meclisi’nden oybirliğiyle geçtiği halde ne olduysa oldu daha sonrakilere AK Parti’li üyeler red oyu verdi. Buna rağmen oy çokluğuyla biz bu planları geçirdik. Fakat bu kez de planlarla ilgili kararlar İBB’deki daire başkanlığından geri çevrildi. Son dönemde de vatandaşı tedirgin etmek için bazı kasıtlı haberler yayınlandı. İmar ıslah planlarının SİT alanında yapıldığı iddia edildi. 2003 yılında Maden Mahallesi’nde olan bir konudan bahsedip, bugünle bağlantı kurmaya çalıştılar. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar sorunun çözümü 2981 Sayılı Kanunla yapılan imar ıslah planlarındadır. Bununla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. İlgili mahalle sakinleri de olaya sahip çıkıp, bizimle birlikte hareket ediyorlar.

-Vatandaş sorununu kimin çözeceğini biliyor mu?

-Aynen öyle. Vatandaş aydınlanmış durumda ve gideceği yolu gayet iyi biliyor. Mesela Ferahevler Mahallesi’nde “tapu dağıttık” diye duyurdular ama orada sadece 67 kişi kendi aralarında karşılıklı takas yaptı. Bu arada bin kişiye tapu dağıtıldı diye de bazı yerel medya kuruluşlarında haberler çıktı. Bana göre bu tür haberler yazanın da yazdıranın da vatandaşa doğru bilgi vermeyip, siyasi rant sağlamaya çalışmasından kaynaklanıyor.  

-Biraz da sizden konuşalım. Kadın ilçe başkanı olmanın avantajı ya da dezavantajı var mı?

-Siyasette görev almak kadın olsun erkek olsun özveri ve fedakarlık isteyen bir uğraş. Çünkü siyaset uzun soluklu ve zamanı, programı kesinlikle belli olmayan bir çalışma. Ama ben olaya kadın-erkek diye değil, insan olarak bakıyorum. Yine de kadın olmanın daha avantajlı olduğunu söyleyebilirim. Bizler daha paylaşımcı, duygusal ve daha fazla yapıcı düşünürüz. Ben çok rahatlıkla kadınlarla bir araya gelebiliyorum ve onlar da aynı şekilde bana dertlerini, sorunlarını anlatabiliyorlar. Bunun önümüzdeki yerel seçime de bizim adımıza, partimiz adına olumlu yönde yansıyacağını düşünüyorum. Benim kadın ilçe başkanı olmamın başka kadınların da siyasete ilgi duyup, aktif olarak siyasete girmesi konusunda örnek ve teşvik edici olduğunu da görüyorum.

-Belediye ile örgüt çalışması uyumlu gidiyor mu?

-Gayet uyumlu bir şekilde ilçe örgütü ve belediye olarak halkımız için, Sarıyer için başarılı işler yapıyoruz. Ben hem Sarıyer İlçe Başkanlığı hem İBB Meclis Üyeliği hem de Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği görevlerini birbiriyle bağlantılı olarak yürütüyorum.  Dolayısıyla belediyeyle ilgili, Sarıyerle ilgili her konuda alınan kararların içinde olan biriyim. Her iki görevi birlikte üstlendiğim için neler yapılması ve nasıl yapılması konusunda bilgi sahibi olduğumdan işler çok daha kolay yürüyor.  

“BELEDİYE MECLİSİNİN DONANIMLI ÜYELERDEN OLUŞMASI GEREK”

-Belediye Meclis Üyesi adayı olacak kişileri hangi kriterlere göre belirleyeceksiniz?

-Belediye meclisinin  yetenekli, işinin ehli kişilerden oluşturulması gerektiğini çok iyi biliyorum. Meclislerde oluşturulan komisyonlarda görev yapacak arkadaşların bir takım bilgi ve donanımlara sahip olması gerekiyor. Ve bunun dışında da tabiki mahallelerin iradesinin, parti örgütünün, sivil toplum kuruluşlarının temsiliyeti de söz konusu. Bunların mutlaka etkisi olacaktır. Biz parti merkezimize adayların eğilim yoklaması ile belirlenmesi için görüşümüzü bildirmiştik. Eğilim yoklaması kararı parti meclisimizden çıkarsa, her türlü hazırlık ve altyapımız tamam ve bunu hemen gerçekleştiririz. Eğilim yoklamasında da muhtemelen fermuar sistemi olacaktır. Buradan çıkan sonuca uygun olarak hareket edeceğiz.

-Eğilim yoklaması olmazsa ne yapılacak?

-Mecliste tüm Sarıyer’in temsil edilmesini sağlayacak bir çalışma yapacağız.

-Komisyonlar için hukukçu, iktisatçı, eğitimci, sağlıkçı, mali müşavir, mühendis, mimar lazım, Sarıyer’i tanıyan, bilen, temsil kabiliyeti olan, düşüncelerini kolayca ifade edebilen, aydın fikirli kişiler gerek. Bunlar arasından başkan yardımcıları görevlendirilecek, 400 bin nüfuslu, çok geniş bir coğrafi alana sahip ve çözüm bekleyen kronik sorunları olan bir ilçenin yönetiminde söz sahibi olacak meclis üyeleri seçilmesi gerekiyor. Bu kriterlere sahip kişiler aday adayı 98 kişi içinde var mı?

-Bakıyoruz..! Arkadaşların hepsi “ben bu işte varım, görev almak istiyorum” diyerek aday adaylığına başvurdu. Tabi ki hepsinin belirli özellikleri ve yetenekleri var ayrı ayrı. Bu kriterlerin sağlandığını düşünüyorum.

-Aday listesinin üst sıralarında yer bulmak için birilerini devreye sokan ya da aracı kullananlar oluyor mu?

-Bana bu şekilde gelen olmadı. Gelen olacağını da sanmıyorum. 

-Üçüncü kez seçimi kazanmak için seçmene yaklaşımınız nasıl olacak?

-Sarıyer Belediyesi’nin on yıldır bu ilçede yaptığı ortada, verilen emekler ortada, çalışmalarımızı herkes görüyor ve takdir ediyor. Bugüne kadar yaptıklarımız bile bundan sonra yapacaklarımızın garantisidir. Öncelikle mülkiyet sorununun çözümü için başladığımız yolda ilerleyip, devamını getireceğiz. Güçlü bir adayla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de alıp, her türlü sorunu çok büyük bir rahatlıkla çözeceğiz. Seçmenimizin bunları bildiğini düşünüyoruz ve bizim onlar için yararlı her adımı bundan sonra da atacağımızı bilmelerini istiyoruz.

-31 Mart’ta nasıl bir seçim sonucu almayı düşünüyorsunuz?

-Yerel seçimde vatandaş, partiden çok kişiyi ön planda tutuyor. Adayın kişisel oyları da çok önem taşıyor. Geçen seçimde Belediye Başkanımız Şükrü Genç’in aldığı oyu 31 Mart’ta daha da artıracağız. Hedefimiz oyumuzu yüzde 55’le 60 arasında bir orana çıkarmak. Çalışmalarımızı da bu hedef doğrultusunda yürütüyoruz ve başaracağımıza da inanıyorum. Sarıyer zaten bizim, İstanbul Büyükşehir’i de alacağız.

“SEÇİM SÜRECİNDE HER PARTİNİN SİYASİ ETİĞE UYMASINI İSTİYORUM”

-Sakin bir seçim gerçekleştirme adına diğer partilerin yöneticilerine bir çağrınız olacak mı?

-Genel siyaset dilinde tasvip etmeyeceğimiz ve sert bir dil hakim, biz bu yaklaşıma inat Sarıyer’de barışın ve huzurun bozulmasını istemiyoruz. Siyasi etikle davranılmasını ve seçim sürecinin bu anlayış doğrultusunda yaşanmasını bekliyoruz. Tüm partilerin yönetici ve üyelerine Sarıyer’in huzurunu ve barış ortamını korumaları yönünde çağrı yapıyorum. Neticede hepimiz halkın çıkarları ve huzuru için çalışmaları ilke edinmiş kurumların yöneticileriyiz. Tehdit dili, sert üsluplar, ötekileştirme dili ve sokakları-partilileri geren yaklaşımlar ülkemize hiçbir kazanç getirmeyecektir.

-Sarıyerlilere “bize oy verin” demekten başka bir mesajınız var mı?

-Vatandaşımız yapılan hizmeti görüyor, son on yılda Sarıyer’de nelerin değiştiğini görüyor. Bu bağlamda insanlarımız tercihini yapacak, oyunu kullanacaktır. Herkesin vatandaşlık hakkı olan oy kullanmayı yerine getirmesini bekliyorum. Kullandığınız her bir oy ile kentinize, yaşam alanınıza sahip çıkmış olacaksınız.

--Sarıyer’de yaşam nasıl, insanlar burada mutlu mu?

-Sarıyer huzur ve barışın hakim olduğu bir ilçe. Vatandaşın sorunları elbetteki var. Ama yaşanan sorunların temelinde işsizlik ve hayat pahalılığı bulunuyor. Belediye hizmetlerinde hiçbir aksama yok. Trafik problemi var ama İstanbul’un her yerinde aynı. Merkezdeki ana caddenin trafik yoğunluğu ile ilgili sürekli şikayet geliyor. Ben Sarıyer’de yaşayan biri olarak burada çok mutluyum. Doğal güzellikleriyle, yaşayanlarıyla son derece insanı sarıp sarmalayan çok güzel bir yer. Kendimi buraya ait hissediyorum. Ayrıca belediyemiz insanların burada sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını gidereceği çok güzel merkezler yaptı. Boğaziçi Kültür Merkezi, Yaşar Kemal Kültür Merkezi hizmete girdi. Rauf Denktaş Kültür Merkezi yakında devreye girecek. Zaten Rıfat Ilgaz Kültür Merkezimiz vardı. Bu anlamda bir sıkıntı çekmiyoruz.

“BASIN KENDİNİ SİYASETE ALET ETMEMELİ”

-Bu aşamada basınla diyalogunuz nasıl?

-Son zamanlarda enteresan bir şekilde benim üzerimden partimizi yıpratmaya yönelik bazı haberler yayınlanmaya başladı. Böyle davranan bazı basın mensuplarının mesleklerini siyasete alet etmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bana göre gazetecilerin habercilik görevini tarafsız bir şekilde yerine getirmesi gerekli. Bunun yanında siyaset yapan bazı kişilerin de verecekleri mesajları doğru ve halkı aydınlatıcı şekilde vermeleri gerekir diye düşünüyorum. Bir takım yanlış bilgilerle ne vatandaşı tedirgin etmeye gerek var, ne de bu konu üzerinde siyaset yapmaya. Gerçek dışı ve algı yaratacak bilgilerle basını kullanarak rakibe saldırmak, onu yıpratmak etik değil. Ben basını doğru ve tarafsız haber alma mecraları olarak görüyorum.

-Teşekkür ederim..

Editör: Haber Merkezi