Bu sabah uyandım güneş ve hava çok güzeldi. İşe giderken bir şey çok dikkatimi çekti...
İnsanlar trafikte araç kullanırken suratları beş karış! ''Nedir bu ya?'' diyerek iç geçirdim.
Sanki biri gelip dokunsa, biri laf söylese hemen hazır kıta kavga edecekmiş gibi...
Neden bu kadar mutsuz ve tahammülsüz hale geldik?

Bugün elimizde olan imkanları geçmişle kıyasladığımızda o kadar çok imkanımız var ki anlat anlat bitmez.
Veya şöyle diyelim bizim gözümüz doymuyor, karnımız doymuyor, nefsimiz doymuyor! 
Bu kadar nimetler verilmişken şükretmek için daha neyi bekliyoruz...
Yoksa yüce Yaradan nimetlerini arttırınca bizler daha çok mutsuz mu oluyoruz?
Gözümüz doymuyor; ''falanca şu arabayı almış benim niye yok?'' ''filanca şu makamda ben niye değilim?'' diye diye kendimizi, ailemizi, çevremizdekilerini mutsuz ve huzursuz ettik, ediyoruz !

Edirne‘den Kars’a kadar şehit kanlarıyla yoğrulmuş, yüzyıllarca bu topraklarda ecdadımız dünyaya adaleti, medeniyeti ve barışı götürmüştür.
Ecdadımız hiç kimsenin diline, dinine ve ırkına karşı hiçbir  şekilde asimile edecek davranış ve yaptırımlarda bulunmamıştır.
Bugün Ortadoğu ve Afrika’ya medeniyet, refah  ve özgürlük getireceğiz diyenler önce dinlerini sonra dillerini ve sonra da bu coğrafyaların ekonımilerini sömürüyorlar!

Yakın zaman önce yaşlı bir  beyefendi ile tanıştım adını sordum?
Dedi ki; ''adım Çu'' 
''Nerelisin?'' diye sorunca,
''Çin’den Türkiye’ye 1950’de  makine mühendisi olarak geldim.''
'Niçin geldiniz ?'' deyince,
''Çin’de komünizm vardı. Bizler karın tokluğuna çalışıyorduk, haklarımız verilmiyordu? Türkiye’den talep olunca geldim ve 70 yıldır  burda yaşıyorum. Eşimi ve çocuklarımı yanıma aldım. Türkiye’de insana olan değer, saygı ve kıymet belli bir zaman sonra Allah’a şükür islâm dinini tanımama benim ve eşimin müslüman olmasına vesile oldu.'' dedi....

 Nerden nereye geldik ?
 
Bu topraklar her alanda dünyaya öncülük etmiştir. En yakın tarih olarak 15 Temmuz hain darbe kalkışmasında bile sağına soluna bakmadan bu toprakların helal süt emmiş yiğit evladları meydanlara çıkmış vatanını müdafaa etmiştir.
Biz öyle bir toprakta yaşıyoruz ki Batı hala çözemiyor çözemeyecek...
Çünkü bu topraklar da zalimin değil mazlumun, güçlünün değil mazlumun yanında olmuştur ecdad ve torunları!

Hiç mi düşünmüyoruz?
Bir kaç dünya malı elde etmek için türlü türlü entrikalar çevirdiğiniz bu toprakların her karışında şehitlerimizin kanları var ! 
Hiç mi düşünmüyoruz?
Evlat hasreti yerine bağırlarına al bayrağımızı basan analarımız var!
Geçici düna işler için bu vatana, bu topraklara, bu analara ihanet etmeyelim!
Hepimiz Hz.Adem ve Hz.Havva’dan dünya ya geldik.
Hepimiz kardeşiz.