Anayasa değişikliği ile getirilmek istenen sisteme “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” diyor Cumhurbaşkanı.
Her fırsatta milliyetcilikten söz edenler  bu tanıma hiç ses çıkartmıyor. Nasıl bir sistem olduğu ortada, demokratik olmayan güçler ayrılığının olmadığı tüm yetkilerin bir kişiye sorumsuz, denetimsiz bir şekilde verildiği sisteme Türk tipi deniyor.
Al başına belayı. Tarihte Barbar Türkler denen bir yaftalama vardı ve yüz yıllar sürdü. Atatürk’ün getirdiği medeni kanunla özellikle kadına seçme ve seçilme hakkının tanınmasıyla ve yapılan demokratik seçimlerde tek parti döneminden çok partili döneme geçişle bir nebze kurtulmuştuk bu yakıştırmadan.
Sonra bir “geceyarısı ekspresi” adlı bir film çıktı ve cezaevlerinde ki kötü davranışları yabancıya bakışları gündeme getirmiş ve imajımızda büyük yaralar açmıştı.
Hadi ne ise sonraları Türkiye sinema sektörü güzel sanatsal filmlerle o tanımdan da biraz uzaklaşmıştık.İmajımızı Avrupa tarzı demokrasilere benzetmek için bir sürü yarım yamalak çabalarla uğraşır iken şimdi Türk tipi Başkanlık diye dünyada eşi benzeri olmayan bir düzen kurmak  fikri ortaya atıldıki ön ayak olan da sözüm ona milliyetci bir parti.
Düşünebiliyormusunuz Türk denince bundan sonra bu tip siyaset akla gelecek ve demokratik ülkelerin bakışına etki edecek. 
Ne diyelim Allah akıl fikir versin.

CUMHURBAŞKANI VE CHP ÇADIRI
Cumhurbaşkanı Sarıyer’de CHP çadırına girdi. Evet çadırını denetledikten sonra hemen yanı başındaki Hayır çadırını (CHP Sarıyer İlçe Başkanlığı’nın çadırı) ziyaret etti. Bir bölümü tvlerde yayınlandı bu ziyaretin. Bir bölümü çünkü koruma ve danışmanlar tümünün kayıt yapmasına izin vermedi. Bu ziyaretten sonra çevrede konuşmaları ve özellikle CHPlilerin değerlendirmelerine kulak verdim. Hemen hepsi orada bulunan CHPl’ilerin diyaloglarını zayıf bulduklarını “Ben olsaydım şöyle konuşurdum böyle konuşurdum” diye teranelerine şahit oldum. 
Yahu bu eleştirileri yapan arkadaşlar, oraya yüzlerce koruma ve araçlarla, onlarca kamera ve basın ordusu ile çadıra dalan Türkiye’nin bir numarası giriyor lütfen empati yapıp oradaki arkadaşların psikolojilerini düşünün. Ben düşündüm köprünün adı neden Yavuz Sultan diyen alevi vatandaş biraz zayıf kalsada diğerleri hem tutarlı davranıp hem hayır kampanyasına hem liderlerine sahip çıkmışlardır. “Senin liderin yalancı” sözüne “Benim liderim düzgün insandır” diye yanıt vermek dışarıdan gazel okumaya benzemez, yürek ister birikim ister. Zati ziyaret, neden hayır diyorsunuza yanıt veremeyecek sanıldığı ve bunu gittiği yerlerde kullanmak üzerine kurulmuştu (naçizane düşüncem). Yalnızca Köprü adı dile getirildi o da cılız etkisiz bir şekilde. Çadırda ki kişileri takdir ettim biline.