Yöneten siyasetin ‘’Referandum’’ harcamalarını gören duyarlı vatandaşlar:
Milyonlarca işsizimizle aç ve yoksulumuza çok yazık!..
Meydanlara koşan kamu görevlileriyle…
Onların yaktıkları benzinlere…
Onların kaybettikleri zamana…
Ortalığa saçılan tüm devlet paralarına çok yazık diyorlar…
Dahası, devlete ait uçaklarla helikopterlerin şehir şehir koşturulmasına…
TRT başta olmak üzere, nice TV kanallarının tek yanlı iş yapmasına…
Sözde gazetelerin, özde bir siyasal afiş kıvamında ortalığa serilmesine…
Çok mu çok yazık diyorlar.
Hayretler içinde izleyerek diyorlar…
İnsanlık adına… Sosyal Adalet adına diyorlar…
Bir duyarlı vatandaş olmanın;
En vicdanlı nidalarıyla diyorlar…
Kim ne derse desin:
Her seçim ve referandumda, tüm yaşananlar gözlerden kaçmıyor!
Çünkü duyarlı Vatandaşlar:
Yöneten siyasetin devlet gücüyle neler yaptığını çok iyi biliyor çok…
Çünkü duyarlı vatandaşlar:
Adalet ve vicdan terazisiyle çok iyi tartıyor çok…
Çünkü her şey öylesine açık ve ortada ki…
Bir yanda devletin olanaklarını kullanan yöneten siyaset…
Öte yanda kendi gücüyle var olmaya çalışan bir muhalefet…
Sahi, hiç gerçek demokraside bunlar olur mu?
Sahi, hiç çağdaş bir ülkede bunlar yaşanır mı?
Hiç adaletin tam olarak uygulandığı bir arazide:
Böylesine haksızlıklar yeşeriri mi?
Hiç vicdan ve ahlaklara böylesi yaralar açılır mı?
Ne diyelim?
En iyisi duyarlı vatandaşların duyarlı vicdanlarına sığınmalı:
Onların sandık başındaki duyarlı adalet anlayışlarıyla…
Son 14 yıllık geçmişe bakarak, yöneten siyasete vereceği yanıta sığınmalı…
Çünkü bu gidişatın başka çıkış yolu yoktur.
Gün sandık başı yapılan gündür.
Gün hesapların tam da orada sorulduğu gündür.
Tavuk bile su içerken başını kaldırıp Yüce Yaradan’a bakar.
İşte gün, her duyarlı vatandaşın vatandaşlık günüdür…
14 yıl geriye dönerek:
Demokratik hayat ve adaletimizle…
Dünya ünlüsü ve şereflisi ordumuzun başına gelenlerle…
Başta Polislerimiz olmak üzere, tüm kamu kuruluşlarımızın başına gelenleri…
Tüm eğitim sistemimizin başına gelenlerle…
Üretmeyen ekonomimizin yoksullukla noktalanmasını gözden geçirme günüdür.
İçeride ve dışarıda bozulan sosyal siyaset barışımızla…
Suriye’ye sokulan çomağın, başımıza açtığı dertleri gözden geçirme günüdür.
Gözden geçirip öyle karar verme günüdür.
Eğer başarılı işler yapılmışsa: ‘’EVET’’ demenin…
Eğer memleket çok zorda, çivileri çıkmış, sallandıkça sallanıyor…
Yöneten siyaset, bol bol seçim ve referandum harcaması yaparken…
Vatandaşlar yoksulluk içinde kıvranıyorsa: ‘’HAYIR’’ demenin günüdür.
Yani hayretlerle geçen her zaman dilimine ‘’HAYIR’’…