Önce 2009 yılında aradılar…
Sonra 05 Ekim 2015 de…
Elbette ki telefonla aradılar.
Elbette ki yöntem aynı yöntem:
Telefona çıkan kişiyi kaz gibi yolma…
Enayi yerine koyup, bir güzel soyma yöntemi…
Telefonla arayan hırsız, genellikle polis rolünde…
Özellikle de Asayiş Şube’dendir…
Anlatılanlara bakılırsa…
Her üç vatandaştan birini aramışlar…
Hatta ve hatta nice insanlarımızı da kaz gibi yolmuşlar.
İlk aradıklarında bizden de 4000 TL’lik kontur istediler.
Göndereceğimiz kontur ile adımızı kullanan örgütü çökertip…
Bizim adımıza çekilen paraları kurtaracaklarmış.
Peki, inandık mı?
Elbette hayır.
Çünkü onların polisliği de, fondaki telsiz sesleri de yalandı.
Peki, ne yaptık o anda?
Elbette ki en yakın karakolun yolunu tuttuk.
Onları oyalayarak girdiğimiz karakolda:
‘’Telefonla arayanlar dolandırıcıdır, gereğini yapın’’ dedik.
Elimizden telefonu kapan polis memuru:
‘’Ulan şerefsizler yine mi sizler… Ulan sizin…’’ Dedi.
Polis memuruna, ‘’memur bey o küfrü biz de yapardık.
Keşke adamı bizimle oyalayarak, yerini tespit etseydiniz.
Keşke bunlara yasal bir darbe indirecek işler yapsaydınız’’ dedik.
Meğer sadece biz dememişiz…
Tüm vatandaşlar demiş…
Ne var ki, nice şikâyetler havada kalmış.
Öyle ya havada kalmış ki…
Telefonla insan dolandıranlar aynı hızla devam ediyor.
Hatta artırarak devam ediyor.
Ya tehdit ederek vatandaştan para sızdırıyorlar.
Ya da dolaylı olarak korkutarak para sızdırıyorlar.
İşin ilginç yanı, vatandaşın kimlik bilgileri ellerinde…
Vatandaşın adresiyle, özel bilgileri de bunların ellerinde…
Bizi son aradıklarında, karşımız bu bilgilerle çıktılar işte.
Onlar telefonda anlattıkça, biz hayret ettik.
Yine polis rolü, yine telsiz sesleri vardı.
O kadar inandırıcı bir senaryo uyguluyorlar ki…
Saf vatandaşı yerinden hoplatacak türden…
Ürkek vatandaşa saç-baş yolduracak cinsten…
Şimdi sorma zamanı:
Peki, bu ülkede güvenlik nerede?
İstihbarat nerede?
Adalet nerede?
Nerede, nerede?
Yazık olmuş bu millete yazık!
Adamlar telefona sarılıp halkı soyacak…
Adamlar ellerini kollarını sallayarak dolaşacak…
Yazılı ve görsel iletişime haber olacaklar…
Ama kimse bunları yakalamayacak…
Yakalayıp da vatandaşı rahatlatmayacaklar.
Yani…
Yani adamlar telefonla yolma ve dolandırma işine devam edecekler.
Hem de normal bir işmiş gibi…
Helal bir kazançmış gibi devam edecekler…
Eğer böyle giderse:
Pek yakında, ‘’Alo, sizi soyabilir miyiz?’’
Diyerek işe başlayacaklar…
Neye alışmadık ki…