12 Şubat 2021 tarihinde gündem; Yeni ve sivil bir Anayasa  ile devam edelim adını da “Yeniden Kuruluş Anayasası”  koyalım dediler. 

Bundan önceki Anayasaların adı yoktu.  Biri 1924 Anayasası idi, diğeri 1961 , sonuncu 1982... Hepsi tarihleri ile anılıyordu. Bu Anayasa değişikliğine isim koymanın nedeni neydi? Üstelik neden “Yeniden Kuruluş” 

                               *

“Milletimize karşı anayasa borcumuz”var dediler “Anayasa  için bir bilim kurulu oluşturalım, kurul Cumhur İttifakından oluşsun”dediler. Taslak Meclis içinde ve dışında bütün sivil toplum kuruluşlarına, bütün siyasi partilere ve en son referandum ile halka sunulacak dediler. Mecliste oylayacak olanların tamamı Cumhur İttifakı...Milletin vicdanında karşılık bulacak olan Anayasa’yı hayata geçirmiş olacağız dediler. Milletin vicdanında karşılık bulacak maddeler nelerdi?

Söyledikleri sözleri bir süre sonra geri aldıkları ve hatta ve hatta yanlış anlaşıldık biz öyle demek istemedik dedikleri de olmuştu...

                                     *

Anayasanın ilk dört maddesini gündeme getirip , sonra “Bu fikir ve görüşleri söyleyen kişinin kendi iradesidir, bizi bağlamaz” dediler. Peki bu söylemler neden gündeme getirilmişti?

Şimdi başa dönelim; 

1924 Anayasası’nın bugün için en önemli özelliği şuydu; “Yurttaşlar yerine  Türkler” yazıyordu. 

1928 de laiklik getirilmişti. 

1961 Anayasası yürütme yargı ve yasamanın denetlenmesine çalışan mantık bakımından sağlam, Türkçesi mükemmel bir metindi.

1982 Anayasası alelacele getirilmişti. Otoriter bir anayasa özlemi ile ortaya çıkmıştı. Ayrıca sürekli olarak değiştirilmişti. Netice anayasa yapmakla toplum demografik bir atılım yapmış olmadı. Kaldıki çok sık anayasa değiştirdiğimiz aşikar.

Türk toplumu kadar sık anayasa değiştiren yoktur özellikle ve özellikle son bir yıldır anayasa değişikliği ile ilgili yorumlar sürerken ve halkın şu anki gündemi ekonomik sıkıntılar,işsizlik, yoksulluk ve fakirlik iken, Anayasa’nın ne şekilde değiştireceği hakkında kimsenin bir fikri yoktu bile. Asıl şaşırtıcı olan Anayasa’mızın ilk dört maddesi ile ilgili yorumların yapılmasıydı.

İlk dört maddenin bütününün koruyuculuğunu sağlayan , dördüncü madde, yapılan her türlü yoruma en net cevabı veriyordu.

“Madde 1

Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.

Madde 2

Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

Madde 3

Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür, dili Türkçe'dir, bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır, milli marşı İstiklal Marşı'dır, başkenti Ankara'dır, cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dır.

Madde 4

Anayasanın 1'inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümleri değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez.”

Velhasıl kelâm Anayasayı değiştirme taslak çalışmalarının , Sivil anayasa ile topluma fayda sağlayıp sağlamayacağını, Cumhur İttifakı tarafından oluşturulan kurul fikir ve kararı , yine Mecliste Cumhur İttifakının çoğunluk kararı ile hazırlanıp , halka sunulan değişikliklerin neler olduğu merak konusu...

EVRİM TOK