BELEDİYE

Beyzade Kayabaşı: Birlik olursak Başakşehir’i ve Türkiye’yi kazanırız

CHP Başakşehir’in 7. Olağan Kongresi gerçekleşti. Tekrar seçilen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, ilçe kongresinde yaptığı konuşmada parti içi birlik vurgusu yaptı. Kayabaşı, “CHP’yi iktidara taşıyacak olan halkın gücüdür. Biz bu yolu tıkatmayacağız, Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız” dedi.

Abone Ol

CHP’nin kongre süreci tüm hızıyla sürüyor. İstanbul’da ilçeler ölçeğinde olağan kongreler yapılmaya devam ediyor. 14 Eylül 2025 Pazar günü ESKOP Sanayi Sitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan CHP Başakşehir İlçe Kongresi’nde mevcut Başkan Beyzade Kayabaşı yeni dönemde de ilçe örgütüne başkanlık edecek.

Saat 11’de başlayan kongrede divan başkanlığını Abdulhadi Akmugan, Yusuf Ayar ve Pelin Su üstlendi.

CHP Başakşehir'de mevcut İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, tek aday olarak girdiği seçimde 249 oyla ipi göğüsledi.

CHP Başakşehir İlçe Başkanı Beyzade Kayabaşı, partisinin ilçe kongresinde önemli mesajlar verdi. Parti içi küskünlüklerin ve kırgınlıkların geride bırakılması gerektiğini söyleyen Kayabaşı, “Birlik olursak önce Başakşehir’i, sonra İstanbul’u ve ardından Türkiye’yi kazanacağız. CHP’yi iktidara taşıyacak olan halkın gücüdür” ifadelerini kullandı. Ekrem İmamoğlu’na yönelik açılan davaların siyaseten önünü kesme çabası olduğunu belirten Kayabaşı, “Saray, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı olacağını bildiği için önünü kapatmaya çalışıyor. Ama biz bu yolu tıkatmayacağız” dedi.

Kayabaşı’nın konuşması şöyle;

Cuma günü, 12 Eylül’de tam da darbenin yıl dönümünde Ekrem Başkanımızın diploma davası vardı. Ondan önce iki davası daha vardı. Esenyurt Belediye Başkanımızın davası vardı ve bu davaları gidip izledik. Başakşehir örgütü olarak tamamen siyasetin darbesi gereği, yargıyı sopa olarak kullanarak Ekrem Başkanımızın ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yürüyüşünü engellemek için açılan davaların başka bir şey olmadığını gördük. Ancak şunu ifade etmek istiyorum: Orada hem Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, hem İl Başkanımız Sayın Özgür Çelik, hem de Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun Başakşehir’e ayrı ayrı selam ve sevgilerini iletiyorum. Orada kendileriyle sohbet etme fırsatı da bulduk.

KAYABAŞI: TOPLUM, CHP’NİN SORUNLARI ÇÖZECEĞİNE İNANIYOR

Ekrem Başkanımızın cumhurbaşkanlığı adaylığında ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Türkiye’nin birinci partisi olmasının sebebinde bana göre tek neden vardır: CHP’yi sadece iyi yönetmek değil, aynı zamanda AKP iktidarının 23 yıldır ülkeyi sürüklediği yolsuzluk, yokluk ve sosyal sorunlarla mücadele edebilecek bir değişim süreci başlatmış olmalarıdır. Bugün hem Genel Başkanımız hem İl Başkanımız hem de Ekrem Başkanımız bu mücadeleyi yürütüyor ve toplumun sorunlarına cevap verecek bir ruhu örgütümüze ve seçmene inandırmış durumdalar.

Fakat bu değişim süreci AKP iktidarı tarafından sürekli engellenmeye çalışıldı. Şimdi Başakşehir’e dönersek; CHP olarak ilçelerde ve illerde durumumuzu biliyoruz. Bugün Türkiye’nin merkezinde, 15 yıllık projeci bir Başakşehir’deyiz. Kendi içimizde öz eleştiri yapmamız gerekiyor. Kurumsal kimliğimizi geliştirmek, örgütümüzü büyütmek adına neler yapıyoruz? Nelerden vazgeçiyoruz? Nelere cesaret ediyoruz? 103 yıllık çınar dediğimiz CHP’yi ayakta tutmak için kimse ağacın nasıl sulanacağını, bakımının nasıl yapılacağını, meyvesinin nasıl kaliteli hale getirileceğini düşünmüyor. Kurumsal kimliğimizi, tecrübemizi ve birikimimizi örgütümüze, seçmenimize ve vatandaşımıza daha güçlü anlatmak zorundayız.

TÜZÜĞE ELEŞTİRİDE BULUNDU

En büyük eleştirilerimizden biri tüzük meselesi. 12.000 üyemiz var, bunu 20-25 bine çıkarabiliriz. Ancak üyelerin iradesi kongre ve kurultay süreçlerine tam olarak yansımıyor. Cumhurbaşkanı adayımızı milyonlarca imza ile belirlerken ilçe başkanlarını ya da meclis üyelerini neden üyeler seçemiyor? İşte sorun burada.

“12 BİN ÜYEDEN 300’Ü SAHADA AKTİF”

Diğer bir sıkıntımız küskünlük ve kırgınlıklar. 7 kongre geçirdik, fakat mahallelerde bölünüyoruz. 12.000 üyeden 300 kişi sahada aktif oluyor. Oysa 24.000 üye bir ilçe başkanını seçebilmeli, 900 delege değil. Bu, demokrasiyi zedeleyen bir durumdur.

Eleştiri bir haktır ama biz bunu sadece WhatsApp gruplarında yapıyoruz. Oysa eleştiri sahada yapılmalı. CHP Başakşehir’i kazanacağız ama bunu sadece yönetimle, kadın ve gençlik kollarıyla değil; partili emekçilerle, yol arkadaşlarımızla ve CHP’den umut bekleyen vatandaşlarla başaracağız.

“HEDEFİMİZ BAŞAKŞEHİR’İ KAZANMAK”

Bugün Türkiye’de siyasi darbeler yaşanıyor. Hukuk, adalet ve liyakat yok. Karşımızda sadece halkın gücü var ve biz o gücüz. Başakşehir’de 8.500 üyeden 12.000 üyeye çıktık, bunu daha da artıracağız. İl binamızı, araçlarımızı, kurumsal kimliğimizi geliştireceğiz. Tek hedefimiz Başakşehir’i kazanmak.

Önümüzdeki süreçte CHP’nin İstanbul’da ve Türkiye’de iktidara yürüyeceğine inanıyorum. Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olacağına yürekten inanıyorum. Bizim görevimiz bu mücadeleye sahip çıkmak, örgüt olarak her alanda yer almak, partimizin umut ışığını halkla buluşturmaktır.

Sıfatlar gelip geçicidir ama sorumluluğumuz kalıcıdır. Çocuklarımıza, geleceğimize, partimize ve bu partiyi kuranlara karşı sorumluluğumuz var. Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşımak zorundayız. Sarayda oturan şahıs Ekrem İmamoğlu’nun önünü davalarla tıkamaya çalışıyor. Çünkü onun geçtiği yolun Cumhurbaşkanlığı ile sonuçlanacağını biliyor. Biz bu yolu tıkatmayacağız, aksine CHP’yi iktidara taşıyacağız. Başakşehir’de, İstanbul’da ve Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapacağız.

“HALKIN GÜCÜNÜ GÖSTERMELİYİZ”

Partisi’nden umut bekleyen, Cumhuriyet Halk Partisi’ni umut olarak görmüş insanlarımızı da, emekçilerimizi de bizlere sahip çıkan insanlarla kazanacağız. Aksi halde maalesef 60 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi tek başına iktidar olamıyor. İşte bunun sebebini danışma kurullarında, örgüt toplantılarında ya da ilçeye gelerek, genel merkezin maillerinde yazabiliriz, konuşabiliriz, tartışabiliriz. Ama biz tabii ki öz eleştiriyi şöyle yapıyoruz: Mitinge gidiliyor, ya da stand açılıyor, ya da otobüs veriliyor. 27 kişilik otobüste 15 kişi var. Kendin neredesin? İlk seçimde önce Başakşehir’i, daha sonra İstanbul’u ve daha sonrasında da Türkiye’yi yönetecek kadroların, iktidar alacak kadroların Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu’nun o koltuğa oturacağına yürekten inanıyorum. Ve dün kendi konuşmasında, şehrinde de söylediği gibi Türkiye’de umut olan bir cumhurbaşkanı adayımız var. Bir genel başkanımız var ve bir il başkanımız var. Bizim bu sürece sahip çıkmamız gerekiyor. Örgüt olarak katılmadığınız her yer Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanının umut dediği, Ekrem Başkanın umut dediği ya da il başkanımızın umut dediği halkın gücünü orada göstermemiz gerekiyor. Aksi halde ilçe başkanına, yönetimine ya da il başkanına karşı zayıf katılım hiçbir şey kazandırmayacaktır.

Şimdi bakın, bugün Türkiye’de siyasi darbe yapılıyor. FETÖ döneminde, 12 Eylül döneminde ve de Türkiye’nin siyasi tarihindeki en şiddetli darbeleri yaşıyoruz. Peki sonuç karşısında ne var? Anayasa var mı? Yok. Hukuk var mı? Adalet var mı? Yok. Bürokrat var mı? Yok. Siyasi var mı? Yok. Peki ne var karşısında? Bugün halkın gücü var. Biz işte o gücüz. O gücü zayıflatmamamız gerekiyor.

Başakşehir’e gelirsek, daha önceki kongre süreçlerinde de söz verdik. 4.000 üyeyi 12.000’e çıkardık, 12.000’i 24.000’e çıkarırız. İl binamızı alırız, otobüsümüzü alırız, kurumsal kimliğimizi geliştiririz. Ama bizim tek hedefimiz var: Başakşehir’i almak. Ben bu Başakşehir’i alacağımıza yürekten inanıyorum. Çünkü daha önceki süreçte fırsatlarımız vardı, yine birlik olamadık, ortak bir irade ortaya koyamadık. Neden? Çünkü birlikte beraber hareket edemedik.

Mesut Bey bizim için değerli, partide emek vermiş bir isimdir. Ancak bizden önce bu partide yıllarca mücadele etmiş, tırnaklarıyla kazımış, “Bana hangi görevi verirseniz yaparım” diyen kişilerin sürecin dışında kalması da eleştirmemiz gereken bir durumdur. Emekçimize, mücadelemize, davaya inanan ve “Ben bu partinin bir üyesiyim, çocuklarım, geleceğim, işim var, umudum var” diyen herkese sahip çıkmamız gerekiyor.

“VATANDAŞ SORUYOR; SADECE CHP’Lİ BELEDİYELER Mİ YOLSUZLUK YAPIYOR?”

Bugün 20’nin üstünde belediyeye, başka siyasi partilerden kayyum atanmış durumda. Bu kayyumların sebebi ne? Cumhurbaşkanının, Ekrem Başkanımızın İstanbul’da ve ilçesinde sandıkta dört defa yenmesi. Bugün sabahın saat 3’ünde, 4’ünde belediye başkanlarımız, bürokratlarımız, gençlerimiz gözaltına alınıyor. Neymiş efendim, ihaleye fesat karıştırmak! Peki toplum sormuyor mu? Sadece Cumhuriyet Halk Partili belediyeler mi yolsuzluk yapıyor? Sadece CHP’li belediyeler mi ihalelere fesat karıştırıyor? Bu ihaleler sizin müteahhitleriniz, iş adamlarınız üzerinden yapılıyor.

Ben iddia ediyorum; 4 yıl meclis üyeliği yaptım. Binlerce ihale, binlerce doğrudan alım var. Biz bunları kaymakamlığa, mahkemeye, ulusal basına taşıdık, ama dönüp bakmıyorlar. 973 ilçede İstanbul’un göbeğinde 32 belediyeyi almak isteyen, İstanbul’u kazanmış bir iktidar var. Ekrem Başkanımızın 30 yıllık diplomasını iptal kararlarıyla önünü kesmeye çalışıyorlar. Ama kendi belediyelerinin usulsüzlüklerine bakmıyorlar.

“İLÇE BAŞKANIM ARAMADI DEMEK ÇOK YANLIŞ”

AKP iktidarı sürekli CHP’nin iç çatışmalarını gündeme taşımak istiyor. Ama biz parti olarak yöneticimize, ilçe başkanımıza, meclis üyemize sahip çıkmalıyız. Bizim birlik olmaya, beraber hareket etmeye ihtiyacımız var. Genel Başkanımız, İl Başkanımız alanları doldurun dediğinde, o alanları hınca hınç doldurmamız gerekiyor.

Az önce Kazım Hocamız bir eleştiri yaptı, haklıydı. Ancak 10 milyon SMS göndermişiz, WhatsApp gruplarında bütün etkinlikler paylaşılıyor. Genel Başkanımız televizyondan çağrı yapıyor. Esenler’deyim dediğinde hepimizin oraya koşması gerekiyor. Başka bahane yok. Hala “İlçe başkanım aramadı” demek doğru değil.

Biz gece gündüz emek veriyoruz. Gençlerle, kadınlarla, emekçilerimizle mücadele ederken birilerinin WhatsApp gruplarında tartışması bizi üzüyor. Siyasetten, gelecekten, umuttan uzak tartışmalar partimize zarar veriyor. Bunu düzeltmemiz lazım.

“İKTİDARIN KAPATTIĞI YOLLARI BİZ AÇACAĞIZ”

Son olarak şunu söylemek istiyorum: Sıfatlar gelip geçer, görevler gelip geçer. Ama bizim ailemize, çocuklarımıza, geleceğimize, partimize, bu partiyi kuranlara ve uğrunda şehit olanlara karşı sorumluluğumuz var. Bugün Beyzade Kayabaşı var, yarın olmayacak. Ama bizim sorumluluğumuz Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapmaktır. Bu iktidardan ülkeyi kurtarmaktır.

Saray’da oturan şahıs neden Ekrem İmamoğlu’na 25-30 dava açıyor? Çünkü biliyor ki Ekrem İmamoğlu da tıpkı geçmişte belediye başkanlığından cumhurbaşkanlığına çıkanlar gibi bu yolu yürüyor. İlçe belediye başkanı oldu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı oldu, yarın Cumhurbaşkanı olacak. Onun için önünü tıkamaya çalışıyorlar. Biz ise bu yolu açacağız. Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız, Cumhuriyet Halk Partisi’ni Türkiye’nin yeni yüzyılında iktidar yapacağız. KENT YAŞAM HABER MERKEZİ

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }