Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihinde yeni bir sayfa açılmışken, bu sayfanın önemli isimlerinden biri olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemdeki tutumu, ne yazık ki partililer ve seçmenler arasında büyük hayal kırıklığı yaratmıştır.
Hem genç bir cumhuriyetçi, hem seçmen, hem de basın mensubu olarak bu satırları kaleme alıyorum. Siyasetin içinden ve dışından yıllardır takip ettiğim süreçte, sizinle başlayan birçok mücadeleyi destekledim. Özellikle “Adalet Yürüyüşü” ve grup toplantılarında sergilediğiniz duruşla bizlere umut oldunuz. Siyasette nezaketin, sağduyunun ve kararlılığın temsilcisi oldunuz.
Ancak genel seçimler sonrası, yaşananlar siyasete dair zedelenen umutlarımıza bir darbe de siz vuruyorsunuz.
Biz gençler, siyasetin “torun sevecek yaşta” olanlar tarafından dizayn edilmesini istemiyoruz. Zaman hızla değişiyor, yeni nesil değişim ve yenilik istiyor. Fakat siz, bu değişime karşı direniyor gibi görünüyorsunuz. Sadece koltuğu bırakmakla kalmadınız, parti üzerinde gölgenizle hâlâ söz sahibisiniz. Bu durum, bazı soru işaretlerini beraberinde getiriyor.
Neden partinizin yükselişine sevinen bir duruş sergilemiyorsunuz? CHP yıllar sonra birinci parti konumuna gelmişken, neden bu başarının parçası olmaktan kaçınıyorsunuz?
Son günlerde partililerin ve seçmenin yanında durmadığınız gibi, yaptığınız açıklamalarla partiyi zora sokan bir pozisyon aldınız. Sizi yıllarca umutla takip edenler, Gandhi benzetmesiyle anılan barış ve direncin sembolü sizden beklerken, bugün neden bu mirasa sahip çıkmıyorsunuz?
NEYİ HEDEFLİYORSUNUZ SAYIN KILIÇDAROĞLU?
Cumhuriyet’in tehdit altında olduğu, temel hak ve özgürlüklerin sıkça tartışıldığı bu dönemde neden birlik yerine ayrışmayı tercih ediyorsunuz? Neden partinizin başarısını desteklemek yerine sorgulatan açıklamalar yapıyorsunuz?
Ben, yıllardır CHP’ye sırt dönmeyen bir ailenin çocuğuyum ve bu soruyu tüm samimiyetimle size yöneltiyorum: Neden bizlere sırt dönüyorsunuz?
Kendinizin önünü açtığı bir kadroyu neden yalnız bırakıyor, gölgede bırakmaya çalışıyorsunuz?
Elbette eleştiri yapabiliriz, geçmişle yüzleşmeliyiz. Ancak bunu yaparken partiyi zora sokmak, yıllarca sizi desteklemiş insanların inancını kırmak sadece iktidara fayda sağlar.
Sizi eleştirirken incitmek istemem; CHP’ye yaptığınız büyük hizmetler yadsınamaz. Ama bugün gelinen noktada sessiz kalmak da vicdansızlık olur.
Sözün özü şu: Birlik olmanın, köprüler kurmanın zamanı. Biz gençler hâlâ umutluyuz ve birlikte güçlü bir gelecek kurabileceğimize inanıyoruz. Gelin, ayrışmayı büyüten değil, birleştiren olalım Sayın Kılıçdaroğlu.
Sümeyra Duğan
Gazeteci | Kent Yaşam