Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) geçtiğimiz günlerde ülkenin okuma oranını açıklamıştı. TÜİK verilerine göre; son 12 ay içerisinde 15 yaş ve üzeri fertlerin %69,0'ının hiç kitap okumadığı, %31,0'ının ise en az birinin kitap okuduğunu açıklamıştı. Buna göre 4 vatandaştan 3’ü kitap okumuyor.

EĞİTİM VE KÜLTÜR SINIFTA KALDI

Eğitim kalitesi için büyük öneme sahip olan okuma alışkınlığı, kültürel gelişmişlik seviyesini de gösteriyor. Türkiye’de okuma oranının bu derece düşük olması kültürel geri kalmışlığı işaret ediyor ve eğitimin sınıfta kalmasına sebep oluyor.

‘MÜSLÜMANLIK’ OKUMAYI EMREDİYOR

Müslüman bir ülkenin de bu derece okuma alışkanlığın olmaması da dikkat çekici boyutta. İslam’ın ilk emri “oku”dur, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e inen ilk vahiynin ‘oku’ olduğu biliniyor. Bu durum dinimizin okuma eylemiyle başladığını gösteriyor. Dinimizdeki ilke göz önünde bulundurulduğunda Müslüman bir toplumun okumayı diğer tüm toplumlara göre daha çok ön planda tutması gerekirdi.

Üç çocuğunun ikisinin kendi kuzeninden olduğunu öğrendi Üç çocuğunun ikisinin kendi kuzeninden olduğunu öğrendi

“İNSANLARIN BİLGİYE AÇ OLMALARI GEREKİR”

Kitap okuma alışkanlığının Türkiye’de az olmasına ilişkin sorunları gazetemizin köşe yazarı ve Aşk yazarı mahlası ile bilinen Mustafa Çifci’e yönelttik.

Çifci, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çifci, “Okuyabilmek için insanların bilgiye ihtiyaç hissetmeleri gerekir. Bilmek, insanın ne kadar az şey bildiğini ortaya çıkarır. Bu anlamda bilgi, bilgiden değil, bilgisizliğin farkından beslenir. Bir de insan merak ettiği şeyleri okur, ona zorla okutamazsın.” dedi.

En az kitap okuyan yaş gruplarından biri ise 65 yaş ve üzeri olduğu TÜİK verilerinde açıklanmıştı. Çifci, çocukluğunda kitap okumamış olanlar asla ileri ki yaşlarında kitap okumayacaklarının altını çizerken,  “Toplumun gelişimi belli bir sınıfın okuması, yüksek eğitim alması yine toplumun geleceğini kurtarmaz. Toplumun geleceğini yetişen gençlik kurtaracaktır. İşte bu gerçeği bildiği için ‘bin yılın tek devrimcisi Atatürk’ geleceği gençlere emanet etmiştir. “ifadelerini kullandı.

“GELECEKTE SOSYAL MEDYA BÜYÜK BİR TEHLİKE OLACAK”

TÜİK verilerinde açıklanan okuma oranındaki düşüsün devam edeceğinin vurgulayan Çifci, sosyal medyaların insanları bilgiye değil, görsele yönlendirme yaptığını söyledi.

Sosyal medyanın gelecekte önemli bir tehlike olacağını belirten Çifci, “Bilimsel çalışmalar, yeni bir buluşta insanlığın hayatına dokunan gelişmeler gösteren insanların model olması gerekirken eğitimsiz ve Türk Tarihi’ni bilmeyen, sırf parasal güçle bir yere gelenler gündem oldukça bir devran değişmez. Gözler eğitimin içinde değil, kısa yoldan para kazanmanın derdine düşülmüş gibi bir izlenimde yok değil. Bu konuda sosyal mecraların bir düzene girmesi gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

Kitap okumanın zaman geçirme gibi bir algısı olduğunu açıklayan Çifci, tüm bunların yazının, edebiyatın, kitabın ve yazarın kıymetini düşüren söylemler olduğunu dile getirdi. Mevcut sisteme göre kitap okuma oranlarının artacağını hiç düşünmediğini de ekledi. SÜLEYMAN ÇAY-SERKAN HORUZ KENT YAŞAM