DUVAR - Serpil Kurtay’ın haberine göre Ramsar Sözleşmesi’ne taraf olan Türkiye, sınırları dâhilindeki tüm sulak alanları korumayı, geliştirmeyi ve akılcı kullanmayı taahhüt ediyor. Ancak yıllardır kurutma, taşkın önleme, doğal su rejimine müdahale gibi birçok nedenle kaybedilen sulak alanlara bir yenisi daha eklenmek üzere. Kuzey Ege bölgesinin önemli sulak alan ekosistemlerinden biri olan Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı’nın ve bir kısmının Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık bir yıldır hafriyat alanı olarak kullanıldığı ortaya çıktı.

SULAK ALANLARIN YARISINI KAYBETTİK

Yeryüzünün en zengin ve üretken ekosistemleri olan sulak alanlar, sudaki kirliliği azaltıyor, karbon tutuyor, suyun akışını düzenleyerek insanı taşkın, sel, fırtına gibi doğal afetlerden koruyor ve insanların geçim kaynaklarına ve beslenmesine katkı sağlıyor. Ancak Türkiye, sulak alanlar bakımından bulunduğumuz coğrafyanın en önemli ülkelerinden biriyken son 60 yılda uygulanan yanlış politikalar sonucu sulak alanlarının yarısından fazlasını kaybetti.

YÜZLERCE CANLI TEHDİT ALTINDA

Akçay Sulak Alanı Türkiye’nin toplamında kaydedilmiş olan 487 kuş türünün yüzde 30’una, nesli kritik derecede tehlike altında olan yılan balıklarına (Anguilla anguilla) ve yüzlerce bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Sazlıklar, sulak çayırlıklar, açık su yüzeyleri ve kumul habitatlarıyla değişik türden canlı gruplarının barınmasına, beslenmesine ve üremesine uygun ortama sahip olan Akçay Sazlığı ve Sulak Alanı, aynı zamanda tepeli pelikan, poyrazkuşu, flamingo gibi kuş türlerinin de yuvası. Alanda yapılan çalışmalar sulak alanın özellikle kuş ve balık türleri olmak üzere, sürüngenler, çift yaşamlılar, memeli hayvanlar, kelebekler ve sulak alan bitkileri yönünden çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahip olduğunu gösteriyor.

37 KURUM BİR ARAYA GELDİ

Bu önemli ekosistem uzun süredir zaten, kaçak yapılaşma, imar tehlikesi, su kaynakları civarında gerçekleştirilen madencilik faaliyetleri, Edremit Çayı ve Kadıncık Deresi yakınlarında yer alan çeşitli tesislerin atık suları nedeniyle kirlilik tehdidi altındaydı. Bunun üzerine Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bu alanı kentin hafriyat depolama alanı olarak kullanıma açması çevre örgütlerinin tepkisini çekti. #AkçaySulakAlanıYokOlmasın diyen 37 kurum, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nden alandaki moloz ve hafriyat vahşi depolamasını durdurması, alanın temizlenmesi ve rehabilite edilmesi talebiyle bir kampanya başlattı. Konuyla ilgili yapılan ortak açıklamada, “Sulak alanın çok kısa bir süre içinde yok olmasına neden olacak bu karardan bir an önce vazgeçilmesi ve alanın rehabilite edilmesi sulak alan için kritik önem taşımaktadır” denildi.

‘HUKUKA AYKIRI’

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin hâlihazırda Zeytinli Kavşağı yakınlarında kullandığı bir hafriyat alanı bulunduğuna dikkat çekilen açıklamada, bu alan kullanılmaya devam ederken, yüzlerce canlı türüne ev sahipliği yapan Akçay Sulak Alanı’nın da hafriyat alanı olarak kullanılmasının hem hukuka hem de Türkiye’nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi’ne aykırı olduğu ifade edildi. Açıklamada Çevre Kanunu’nunn 9. Maddesi’nin “e” fıkrasının ve 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 4. maddesinin sulak alanların korunmasını kesin hükme bağlandığı belirtildi. Konuyla ilgili madde şöyle: “Sulak alanların doğal yapılarının ve ekolojik dengelerinin korunması esastır. Sulak alanların doldurulması ve kurutulması yolu ile arazi kazanılamaz. Bu hükme aykırı olarak arazi kazanılması halinde söz konusu alan faaliyet sahibince eski haline getirilir. Sulak alanların korunması ve yönetimine ilişkin usul ve esaslar ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir”

'BÖLGE CİDDİ TEHDİT ALTINDA'

Süheyla Doğan Ünal

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan Ünal, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin sulak alanlarla ilgili politikalarını Gazete Duvar’a değerlendirdi. Geçtiğimiz ay gündeme gelen belediye tarafından imara açılmak istenen sulak alanla, hafriyat dökülen ayanın yan yana olduğuna dikkat çeken Doğan, bu alanın bir kısmının da seralar kurulmak üzere Tarım İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak alındığını söyledi. Bu projeler nedeniyle bölgedeki 144 hektarlık tek sulak alanın büyük tehdit altında olduğunu vurgulayan Doğan, “Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir ön önce bu duruma müdahale etmesi ve burayı koruması gerekiyor. Bu kurumlara da itirazlarımızı yaptık ama pek bir ses yok maalesef. Bu durum çok üzücü” dedi.

Dernek olarak, Mahalli Sulak Alan Komisyonu’na girmek üzere valiliğe başvuru yaptıklarını ve sonucunu beklediklerini belirten Doğan, aynı zamanda bölgedeki altın ve metalik madencilik tehditleriyle boğuştuğunu kaydetti ve Büyükşapçı Köyü yakınlarındaki yıllardın uğraştıkları altın madeni projesi ile ilgili üçüncü kez ÇED süreci başlatılmasını da eleştirdi.

Açıklamada imzası bulunan kurumlar:

KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi