Geçtiğimiz günlerde Ermenistan’ın Armavir bölgesinde 4.7 şiddetinde deprem meydana gelmiş, yerin 20.87 km derinliğinde meydana gelen deprem Iğdır'ın Karakoyunlu ve Aralık ilçeleri başta olmak üzere kent genelinde panik yaratmıştı. Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Türkiye Azerbaycan Dayanışma ve Kültür Derneği Genel Başkanı Sefer Karakoyunlu, meydana gelen depremin insanları korkutmasının ana sebebini Ermenistan’da bulunan Metzamor nükleer santrali olduğunu söyledi.

Miladı dolmuş bir santral”

 Türkiye, Azerbaycan ve İran sınırına çok yakın olan Metzamor Nükleer Santarali’nin bölgeye zehir saçtığı gibi göz göre göre gelen felaketin somut habercisi olduğunu vurgulayan Karakoyunlu,  “Atom Enerjisi Kurumu ve yetkililer neden sessiz? Felaketin vuku bulması için daha büyük bir depremin olmasını mı bekliyorlar? 1976'da 50.yıl teknolojisiyle kurulan Metzamor nükleer santrali bölgede tedirginlik yaratıyor. Ermenistan sınırına 16 kilometre olan Iğdır’da halk depremden çok Metmazor Nükleer Santrali tehlikesinden endişeleniyor. Birinci derece deprem kuşağı hattı üzerinde bulunan santral, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği zamanında 1976 yılında, 50’li yılların teknolojisi ile yapılmış miladı dolmuş bir santraldir.  Bu santral, Türkiye sınırına 16, Nahcivan Özerk Cumhuriyeti’ne 20, İran’a 30, Gürcistan'a 110 km uzaklıkta bulunmaktadır. Zehir saçan bu Nükleer Santral bölge için büyük bir tehlike arz etmektedir. 30 yıl Karabağ işgaline sesiz kalan dünya Metzamor tehlikesi  karşısında sessizliğini sürdürüyor.” ifadelerini kullandı.

                                                                                                                                               

“Santralin derhal kapatılması gerekmektedir”

Karakoyunlu, santralin çevreye zehir saçtığını belirterek, "Nükleer santralde kullanılan Uranyum Rusya’dan hava yolu ile getirilmekte ve büyük tehlike arz etmektedir. Nükleer Santral aynı zamanda su soğutmalı olup, Aras Nehri’nin suyu kullanılmakta ve atıklar tekrar nehire akıtıldığı için çevreye büyük zarar vermektedir. Özellikle 1988’de bölgede vuku bulan depremden sonra, bu santral bölgeye zehir saçmakta ve amansız hastalıkların çoğalmasına vesile olmaktadır. Bu tehlikeye mutlaka dur denilmesi ve santralin derhal kapatılması gerekmektedir.”dedi. KENT YAŞAM

Editör: Haber Merkezi