Bu ülkede bir de HDP var…

Yıllardır demokrasiye katkı yapan…

Milyonlarca insanı temsil eden...

Kapısına kilit vurulmayan, seçim yasağı konularak devre dışı bırakılmayan HDP.

Yani, tam da yasalara uygun…

Tam da demokratik, tam da siyasal bir parti HDP.

Peki, o halde niye ittifak dışı kaldı HDP?

O halde niye HDP’nin seçmenlerine saygısızlık yapıldı niye?

Bu ülkede, herkes sütten çıkma ak kaşık…

Sadece HDP mi hatalı ve de yanlıştı?

Bu ülkede, halka hesap vermesi gerekenler eğer sıralanırsa…

Acaba HDP mi ilk sıraya oturur, yoksa başka başka partiler mi?

Eller vicdana ve de erdeme konmalı!

Çünkü olmaz böyle bir şey!..

Adaletle demokrasiye sığmaz böyle bir şey!..

Hele hele vatandaşlık hukukuna da hiç sığmaz!

Mademki HDP yasal bir siyasal partidir.

Öyleyse niye ittifak dışında tutuldu?

Korkunun adı neydi? Kaçmanın anlamı neydi?

Bu soruların yanıtını, sosyal barış ve de sosyal adalet sayfalarına kimler yazacak?

Bu ülkede, HDP’lilerden daha keskin lafları ortaya serenleri, duyarlı vatandaşlar nasıl unutacak acaba?

HDP’lilerden daha da ileride görünüp, bir çözüm ve de barış edasıyla hava atanların resimlerini kimler belleklerinden silecek acaba? İşte bunlar, tam da merak konusudur.

Vatandaşların tanık olduğu, o kadar çok görüntü, ses ve de yazılıp çizilenler var ki…

Onları es geçip, bir tek HDP’yi cımbızlayarak hedefe koymak, acaba hangi adalete sığar?

Partinin Eş Başkanları tutuklu… Milletvekilleri ve Belediye Başkanları tutuklu ya da hükümlüdür...

Oysa suçları sabit görülüp, verilecek kararlar kesinleşinceye kadar serbest yargılanabilirlerdi.

Demokratik ve yasal haklarını:

Demir parmaklıklar arkasında değil, özgür bir ortamda kullanabilirlerdi.

Onlar da ittifak arayışına girer, onlar da bu yolla meclise girebilirdi.

Ne var ki, hiçbiri olmadı.

Şimdi HDP Yöneticileri ve vekilleri hapis damlarından sesini duyurmaya çalışıyor.

Peki, seslerini kimler duydu?

İttifak yapan partiler duydu mu?

Hayır.

Vatandaş duydu mu?

Evet.

Bir koltuk uğruna, nelerin yol kenarına bırakıldığını bilen herkes duydu.

Bir kin ve de intikam uğruna, nelerin havada asılı kaldığını bilen herkes duydu.

Görüp yaşadıklarını insaf ve vicdana sığdırmayan herkes duydu.

Birilerinin, koltuk uğruna hangi virajları nasıl döndüğünü herkes gördü.

Artık ne söylemler inandırıcı oluyor…

Ne de eylemler…

Kısacası, bu milletin inancı da darbe yedi.

Sosyal siyasete olan güveni de...

Tam da bundandır ki, HDP ve onun adayı Selahattin Demirtaş’a tüm duyarlı vatandaşlar sahip çıkıyor!

Hem de ‘’DEMİRTAŞ-VATANDAŞ İTTİFAKI’’ ruhuyla sahip çıkıyor!

Bu ülkede barış ve kardeşliğimizin devamı adına…

Bir millet olmanın tarihe yazılan altın harfleri adına sahip çıkıyor.

Bu sahiplenme:  Aynı zamanda insana, demokrasiye ve de hukuka duyulan özlemin şahlanışıdır!

Şu bir gerçek ki…

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın bedeni tutuklu olsa da yüreği özgürdür!

İşte o özgür yürek, nice yüreği özgür duyarlı vatandaşlarla seçime giriyor.

O gün geldiğinde: Oylar sayılırken herkes bu özgür yürekleri görecek!

Herkes, ‘’DEMİRTAŞ-VATANDAŞ İTTİFAKI’’NIN yürek seslerini duyacaktır!