GÜNCEL

“Deprem Suçluları Affedilemez” Uyarısı: 11. Yargı Paketi’ndeki Madde Tepki Çekti

11. Yargı Paketi’nin 27. maddesine sert tepki gösteren Seçilmiş Hatay Milletvekili Ş. Can Atalay, düzenlemenin deprem davalarını anlamsızlaştıracağını belirterek “Adalet çökerse, bir sonraki enkazın altında hepimiz kalırız” dedi.

Abone Ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündeminde bulunan ve kamuoyunda “11. Yargı Paketi” olarak bilinen düzenlemenin 27. maddesi, deprem davaları açısından ciddi bir tartışmayı beraberinde getirdi. Söz konusu maddeyle birlikte, suç türü ayrımı yapılmaksızın erken salıverme ve denetimli serbestlik hükümlerinin genişletilmesi öngörülüyor.

Düzenlemeye ilişkin sert bir açıklama yapan Şerafettin Can Atalay, bu maddenin yasalaşması halinde 53 binden fazla insanın hayatını kaybettiği depremlerde sorumluluğu bulunan kişilerin, ceza almadan ya da cezaevine girmeden yargı sürecini tamamlayabileceği uyarısında bulundu.

Can Atalay açıklamasında, özellikle Hatay’da yaşanan yıkımın yalnızca doğal afetle değil, ihmal, denetimsizlik ve düşük maliyet uğruna hiçe sayılan yapı standartlarıyla doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. “Binlerce can, göz göre göre yapılan hataların kurbanı oldu” ifadelerini kullandı.

Davaların büyük bölümünün hâlâ sonuçlanmadığını hatırlatan Atalay, teknik raporlar ve bilirkişi incelemeleri devam ederken bu düzenlemenin yürürlüğe girmesinin, yargılamaları fiilen anlamsız hale getireceğini vurguladı. Açıklamada, deprem suçlarında cezalandırmanın amacının yalnızca geçmişin hesabını görmek değil, gelecekte yaşanabilecek felaketleri önlemek olduğu ifade edildi.

“Cezasızlık kültürü, müteahhitleri daha ucuz malzemeye, denetim mekanizmalarını sessizliğe, kamusal sorumluluğu ise keyfiliğe iter” denilen açıklamada, bu anlayışın yeni depremlerde yeni can kayıplarının önünü açacağı uyarısı yapıldı.

Adalet Peşinde Aileleri Platformunun talebinin net olduğu belirtilen açıklamada, 11. Yargı Paketi’nin 27. maddesinin deprem kaynaklı suçlar bakımından kapsam dışı bırakılması istendi. Yaşam hakkını esas alan, hesap verebilirliği güçlendiren ve caydırıcılığı önceleyen bir yargı düzeninin zorunlu olduğu vurgulandı.

Açıklama, “Kaybettiklerimizi geri getiremeyiz. Ama onların ardından adaleti ayakta tutabiliriz. Unutulmasın; adalet çökerse, bir sonraki enkazın altında hepimiz kalırız” sözleriyle sona erdi.

{ "vars": { "account": "G-LFQRKY8JGD" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }