Gelişmiş veya azgelişmiş ülkelerde yönetim sistemleri ne olursa olsun, yönetim sürecinde yer alan aktörlerin kişisel çıkar sağlamak amacıyla toplumda var olan hukuk ve ahlak kurallarını ihlal etmeleri, toplumlarda yozlaşma sürecini başlatır.

Yozlaşmanın panzehiri erkler ayrılığıdır. Erkler denetimi sağlar, denetimin olmadığı yerde düzen bozulur.

Düzen diye getirdiğimiz başkanlık sistemi tam anlamıyla modern bir monarşi görünümü veriyor.

Zira KHK’ler  ile meclisin  by-pass ediliyor olması  ve tek adamın attığı imzanın kanun yerine geçmesi ancak monarşi ile izah edilebilir.

Bunu Sayın ERDOĞAN özelinde düşünmeyin.Bu denli güçlü yetkileri elinde bulunduran iradesiz bir lider , meclis denetimi olmadan alelade bir imza ile ülkeyi kaosa sürükleyebilir. Bu imzanın adı KHK !

Siyaset dünyasının çok kullanılan bir cümle var : “Devlette devamlılık esastır!” . Bu söz çok anlam ifade eder. Bize aslolanın mevkilerde olanların değil sistem olduğunu, teamüller olduğunu, devlet geleneği olduğunu ve aslolanın milletin menfaati olduğunu anlatır.

Biz son yirmi yıldır devletimizin ana kurumlarını yavaş yavaş  ama iyi niyetle ama kötü niyetle resmen viran eyledik.Sistemdeki aksaklıkları gidereceğiz derken sistemi deforme ettik, çalışamaz hale getirdik. Bu şekilde devlette devamlılığı nasıl sağlayacağız ? Her gelen kendi devletini yaratmaya çalışırsa geleneksiz bir devlet haline gelmez miyiz?

Devletin güçlü olmadığı yerde millet güçsüz kalır. Devletin itibarının olmadığı yerde vatandaşın itibarı olmaz.

Bir birey olarak olaylara beynelmilel bakmak gerektiğini düşünüyorum, mesela İşim dolayısıyla dünyanın birçok ülkesini gezerek gördüklerim bunları hak etmediğimizi gösteriyor . Türkiye deyince insanların acı bir gülümsemeye kapılması bu ülkenin bir evladı olarak zoruma gitmiyor değil.

Reçete belli:

-Devlette kararları tek kişi , tek elden almamalı,

-Eğitim, sanayi , ekonomi politikaları sürekli değişiyor.Doğru ve sürdürülebilir politikalar uygulanmalı. İstikrar !

-Devlette biat değil liyakat sahibi kadrolar oluşmalı,

-Her iktidar kendisine göre bir halk yaratma hayalinden vazgeçip, eğitimli,kültürlü,  bilinçli bir nesil yetişmesi için çabalamalı.

Algı ile değil bilgi ile yönetilen bir Türkiye hayal ediyoruz, unutmayalım halk istemedikçe iktidar sahipleri vermez…